1047 Kayıt Bulundu.
Bize Abde b. Abdullah, ona Abdüssamed, ona Abdullah b. el-Müsennâ, ona Sümâme b. Abdullah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) bir söz söylediğinde ne dediği iyice anlaşılsın diye sözünü üç kere tekrar ederdi. Bir topluluğun yanına gelip onlara selâm verdiğinde de üç defa selâm verirdi."
Açıklama: Hz. Peygamber'in üç kere selam vermesi üç kere peşpeşe selamlaması anlamına gelmemektedir. Onun üç kere selam vermesi, 1. bir eve geldiğinde giriş için izin istemek üzere, 2. İçeri girdikten sora evdekileri selamlamak amacıyla, 3. kalkarken ev halkını selamlamlamak olarak anlaşılmıştır (Aynî, Umde, III, 176 -Şamile-). Allah Resûlü önemli olan ifadeleri ise iyice anlaşılsın diye üç kere tekrar etmiştir.
Bize Amr b. Hâlid, ona Züheyr, ona Humeyd, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Namazda saflarınızı düzgün tutunuz. Çünkü ben sizleri arkamdan da görürüm." Yine Enes: Bizim her birimiz kendi omuzunu arkadaşının omuzuna, ayağını da arkadaşının ayağına yapıştırırdı, dedi.
Açıklama: Namazda düzen ve disiplinin önemine dikkat çeken bu rivayet, hem namazda nasıl saf tutulacağı hem de Allah Resûlü’nün (sav) hasâisine dair bilgi ihtiva etmektedir.
Bize Ahmed b. Ebu Recâ, ona Muâviye b. Amr, ona Zâide b. Kudâme, ona Humeyd et-Tavîl, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Bir defa namaz eda edilmişti. Rasulullah (sav) yüzünü bizden tarafa döndürdü ve: "Namazda saflarınızı düzeltiniz ve birbirinize sımsıkı yapışınız. Çünkü ben sizleri sırtımın arkasından da görürüm" buyurdu.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Yakub b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzım, ona da Sehl b. Sa'd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir kadın Hz. Peygamber'e (sav) bir bürde (hırka) getirmişti. -Sehl, yanındakilere dönerek "bürde nedir bilir misiniz" diye sordu. kendisine "evet yeni dokunmuş ve kenarları kesilmemiş kumaştır" cevabı verildi.- Kadın "Ey Allah'ın Rasûlü, bu hırkayı size giydirmek üzere kendim elimle dokudum" dedi. Hz. Peygamber (sav) ihtiyaç duyarak o hırkayı aldı, ardından onu gömlek olarak giyinip yanımıza geldi. Topluluktan bir kimse"Ey Allah'ın rasûlü, o hırkayı bana giydirseniz ya" dedi. Hz. Peygamber (sav) "olur" diyerek meclisin bitiminde odasına gitti, hırkayı çıkarıp o adama yolladı. Bunun üzerine mecliste bulunan topluluk "güzel bir iş yapmadın, Hz. Peygamber'in isteyen hiç bir kimseyi eli boş göndermediğini bildiğin halde O'ndan bu hırkayı istedin" diye adama serzenişte bulundular. Adam da "Vallahi ben o hırkayı, öleceğim günde benim kefenim olsun diye istedim" dedi. Sehl der ki: Gerçekten de o hırka o adamın kefeni oldu.