حدثنا صدقة قال حدثنا بن عيينة قال سمعت بن المنكدر قال سمع عروة بن الزبير أن عائشة أخبرته استأذن رجل على النبي صلى الله عليه وسلم فقال : ائذنوا له بئس أخو العشيرة فلما دخل ألان له الكلام فقلت يا رسول الله قلت الذي قلت ثم ألنت الكلام قال أي عائشة إن شر الناس من تركه الناس أو ودعه الناس اتقاء فحشه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166563, EM001311
Hadis:
حدثنا صدقة قال حدثنا بن عيينة قال سمعت بن المنكدر قال سمع عروة بن الزبير أن عائشة أخبرته استأذن رجل على النبي صلى الله عليه وسلم فقال : ائذنوا له بئس أخو العشيرة فلما دخل ألان له الكلام فقلت يا رسول الله قلت الذي قلت ثم ألنت الكلام قال أي عائشة إن شر الناس من تركه الناس أو ودعه الناس اتقاء فحشه
Tercemesi:
Bize Sadaka, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Muhammed b. Münkedir, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna girmek için izin almıştı. (Bu adam hakkında) "Kavminin ne kötü adamı" buyurdu. Sonra ona izin verdi ve yumuşak bir şekilde konuştu. (Adam çıktığı zaman ona) 'Ey Allah'ın Rasulü! Ona önce söyleyeceğini söyledin sonra onunla yumuşak bir şekilde konuştun' dedim. Bunun üzerine bana, "Ey Aişe! İnsanların en kötülerinden birisi, çirkin söz ve davranışlarından korunmak için diğer insanların kendisinden uzaklaştığı kimsedir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1311, /978
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İyilik, iyiliğin kötülüğü gidermesi
Kötülük, kötülük, dışlanma sebebi
Bize Ebû Küreyb, ona İsmail b. İbrahim, ona Ebû Cehdam Musa b. Sâlim, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasûlullah (sav) kendisine gönderileni tebliğ ile memur bir kul idi. Şu üç şey dışında bizi asla diğer insanlardan ayırmadı: Bize abdesti güzelce almamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Süfyân es-Sevrî, Ebu Cehdam'dan, o Ubeydullah b. Abdullah b. Abbas'tan, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiştir.
Yine Tirmizî dedi ki: Ben Muhammed'in şöyle dediğini işittim: es-Sevrî'nin rivayet ettiği hadis, mahfûz değildir, es-Sevrî onda yanılmıştır. Sahih olan, İsmail b. Uleyye ve Abdülvâris b. Saîd'in, Ebu Cehdam'dan, onun Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas'tan, onun da İbn Abbas'tan rivâyet ettiği hadistir.
Açıklama: Abdestin güzel bir şekilde alınması, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Muhtemelen burada Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir.
Eşeğin kısrakla çiftleştirilmesinden katır doğar. Halbuki at, o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için de engeldir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı.
Sadakanın Hz. Peygamber ve âilesi için helâl olmadığı, çeşitli hadîslerle ortaya konmuştur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21212, T001701
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو جَهْضَمٍ مُوسَى بْنُ سَالِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَبْدًا مَأْمُورًا مَا اخْتَصَّنَا دُونَ النَّاسِ بِشَىْءٍ إِلاَّ بِثَلاَثٍ : أَمَرَنَا أَنْ نُسْبِغَ الْوُضُوءَ وَأَنْ لاَ نَأْكُلَ الصَّدَقَةَ وَأَنْ لاَ نُنْزِىَ حِمَارًا عَلَى فَرَسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَرَوَى سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ هَذَا عَنْ أَبِى جَهْضَمٍ فَقَالَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ وَسَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ حَدِيثُ الثَّوْرِىِّ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَوَهِمَ فِيهِ الثَّوْرِىُّ وَالصَّحِيحُ مَا رَوَى إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ وَعَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى جَهْضَمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bize Ebû Küreyb, ona İsmail b. İbrahim, ona Ebû Cehdam Musa b. Sâlim, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasûlullah (sav) kendisine gönderileni tebliğ ile memur bir kul idi. Şu üç şey dışında bizi asla diğer insanlardan ayırmadı: Bize abdesti güzelce almamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Süfyân es-Sevrî, Ebu Cehdam'dan, o Ubeydullah b. Abdullah b. Abbas'tan, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiştir.
Yine Tirmizî dedi ki: Ben Muhammed'in şöyle dediğini işittim: es-Sevrî'nin rivayet ettiği hadis, mahfûz değildir, es-Sevrî onda yanılmıştır. Sahih olan, İsmail b. Uleyye ve Abdülvâris b. Saîd'in, Ebu Cehdam'dan, onun Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas'tan, onun da İbn Abbas'tan rivâyet ettiği hadistir.
Açıklama:
Abdestin güzel bir şekilde alınması, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Muhtemelen burada Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir.
Eşeğin kısrakla çiftleştirilmesinden katır doğar. Halbuki at, o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için de engeldir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı.
Sadakanın Hz. Peygamber ve âilesi için helâl olmadığı, çeşitli hadîslerle ortaya konmuştur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 23, 4/205
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Ubeydullah el-Haşimi (Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas b. Abdulmuttalib)
3. Ebu Cehdam Musa b. Salim el-Basri (Musa b. Salim)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Ehl-i beyt
Hayvanlar, Eşek ile ilgili her şey
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
صلوا كما رايتموني اصلي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4842, B000631
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ قَالَ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ أَتَيْنَا إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ ، فَأَقَمْنَا عِنْدَهُ عِشْرِينَ يَوْمًا وَلَيْلَةً ، وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَحِيمًا رَفِيقًا ، فَلَمَّا ظَنَّ أَنَّا قَدِ اشْتَهَيْنَا أَهْلَنَا أَوْ قَدِ اشْتَقْنَا سَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَا بَعْدَنَا فَأَخْبَرْنَاهُ قَالَ « ارْجِعُوا إِلَى أَهْلِيكُمْ فَأَقِيمُوا فِيهِمْ وَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ - وَذَكَرَ أَشْيَاءَ أَحْفَظُهَا أَوْ لاَ أَحْفَظُهَا - وَصَلُّوا كَمَا رَأَيْتُمُونِى أُصَلِّى ، فَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ وَلْيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdulvehhab (b. Abdülmecid), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da Ebû Kilâbe (Abdullah b. Zeyd el-Cermî), Malik b. Huveyris (el-Leysî)'nin (şöyle dediğini) rivayet etti:
Bizler Peygamber'in (sav) yanına geldik. Biz, yaşça birbirine yakın gençlerdik. Peygamber'in yanında yirmi gün ve gece kaldık. Rasulullah (sav) çok merhametli ve şefkat dolu bir kimseydi. Ailemizi arzu ettiğimizi veya yakınlarımız iştiyak duyduğumuzu anlayınca, geride kimleri bıraktığımızı bize sordu. Biz de kendisine haber verdik. Rasulullah (sav): "Haydin (ailenizin yanına) dönünüz. Onların aralarında ikaamet ediniz. Onlara öğretiniz, söyleyecek şeyleri söyleyip emrediniz" buyurdu. Bir de birçok şeyler buyurdu ki, şimdi onları hatırlıyorum veya hatırlamıyorum (râvî şekk ediyor). Ve o arada: "Benim nasıl namaz kıldığımı gördünüzse, öylece namaz kılınız. Namaz vakti geldiğinde içinizden biri size ezan okusun. En yaşlınız da size imam olsun" buyurdu
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
صلوا كما رايتموني اصلي
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 18, 1/316
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
صلوا كما رايتموني اصلي
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19649, B006008
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى سُلَيْمَانَ مَالِكِ بْنِ الْحُوَيْرِثِ قَالَ أَتَيْنَا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ شَبَبَةٌ مُتَقَارِبُونَ ، فَأَقَمْنَا عِنْدَهُ عِشْرِينَ لَيْلَةً ، فَظَنَّ أَنَّا اشْتَقْنَا أَهْلَنَا ، وَسَأَلَنَا عَمَّنْ تَرَكْنَا فِى أَهْلِنَا ، فَأَخْبَرْنَاهُ ، وَكَانَ رَفِيقًا رَحِيمًا فَقَالَ « ارْجِعُوا إِلَى أَهْلِيكُمْ فَعَلِّمُوهُمْ وَمُرُوهُمْ ، وَصَلُّوا كَمَا رَأَيْتُمُونِى أُصَلِّى ، وَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلاَةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ ، ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona İsmail (b. Uleyye), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Ebu Kilâbe (Abdullah b. Zeyd), ona da Ebu Süleyman Malik b. el-Huveyris (ra) şöyle demiştir: Biz birbirine yakın yaşlardan oluşan bir grup olarak Rasululla'a (sav) geldik. Onun (sav) yanında yirmi gece kaldık. Rasulullah (sav) bizim ailelerimizi özlediğimizi anladı ve geride ailemizden kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de (geride kimleri bıraktığımızı) bildirdik. Rasulullah (sav) çok ince hoş görülü ve merhametli bir kimseydi. Bize: "Ailelerinize geri dönünüz. Onlara (dini) öğretiniz. (Yapılması gerekenleri) onlara emrediniz. Benim namaz kılarken nasıl gördüyseniz öyle namaz kılınız. Namaz vakti geldiğinde ise aranızdan birisi ezan okusun sonra da en büyüğünüz imamlık yapsın" buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
صلوا كما رايتموني اصلي
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 27, 2/494
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
KTB, ADAB
KTB, EZAN
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا أيوب عن أبى قلابة عن أبى سليمان مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه وسلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة فظن أنا اشتهينا أهلينا فسألنا عن من تركنا في أهلينا فأخبرناه وكان رفيقا رحيما فقال ارجعوا إلى أهليكم فعلموهم ومروهم وصلوا كما رأيتمونى أصلى فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكبركم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164025, EM000213
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا إسماعيل قال حدثنا أيوب عن أبى قلابة عن أبى سليمان مالك بن الحويرث قال : أتينا النبي صلى الله عليه وسلم ونحن شببة متقاربون فأقمنا عنده عشرين ليلة فظن أنا اشتهينا أهلينا فسألنا عن من تركنا في أهلينا فأخبرناه وكان رفيقا رحيما فقال ارجعوا إلى أهليكم فعلموهم ومروهم وصلوا كما رأيتمونى أصلى فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكبركم
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona İsmail (b. Uleyye), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona Ebû Kilabe (Abdullah b. Zeyd), ona da Malik b. Hüveyris şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardık. O zaman biz yaşları birbirine yakın gençlerdik. Yanında yirmi gün konakladık ve ailelerimize karşı özlemimiz arttı. Bize kim ailesini geride bıraktı diye sordu. Biz de onu durumu anlattık ki Hz. Peygamber (sav) çok şefkatli ve merhametliydi ve şöyle dedi: "Ailelerinize geri dönün. Onlara öğretin ve gerekenleri emredin. Beni nasıl namaz kılar gördüyseniz namazlarınızı öylece kılın. Namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okusun en büyüğünüz de imamlık yapsın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 213, /199
Senetler:
1. Ebu Süleyman Malik b. Huveyris el-Leysî (Malik b. Huveyris b. Haşiş b. Afv b. Cünde')
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Ezan, Müezzinlik
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İmamet, Namaz, imamette ehliyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280792, T000412-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ وَبِشْرُ بْنُ مُعَاذٍ الْعَقَدِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَفَخَتْ قَدَمَاهُ فَقِيلَ لَهُ أَتَتَكَلَّفُ هَذَا وَقَدْ غُفِرَ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ قَالَ « أَفَلاَ أَكُونُ عَبْدًا شَكُورًا » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَائِشَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe ve Bişr b. Muâz el-'Akadî, onlara Ebu Avâne, ona Ziyâd b. 'İlâka, ona da Muğîre b. Şu'be şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) ayakları şişene dek namaz kıldı. Kendisine, ''geçmiş ve gelecek günahların bağışlandığı halde kendini zora mı sokuyorsun!' denildi. O (sav) ise, ''şükreden bir kul olmayayım mı?'' buyurdu.
Bu konuda Ebu Hureyre ve Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Muğîre b. Şu'be hadisi, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 187, 2/268
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Malik Ziyad b. İlâka Sa'lebi (Ziyad b. İlâka b. Malik)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
KTB, NAMAZ,
Kulluk, çok şükreden kul olmak
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük
حدثنا محمد بن سنان قال حدثنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن عطاء بن يسار قال لقيت عبد الله بن عمرو بن العاص فقلت أخبرني عن صفة رسول الله صلى الله عليه وسلم في التوراة قال فقال أجل والله : إنه لموصوف في التوراة ببعض صفته في القرآن يا أيها النبي إنا أرسلناك شاهدا ومبشرا ونذيرا وحرزا للأميين أنت عبدي ورسولى سميتك المتوكل ليس بفظ ولا غليظ ولا صخاب في الأسواق ولا يدفع بالسيئة السيئة ولكن يعفو ويغفر ولن يقبضه الله تعالى حتى يقيم به الملة العوجاء بأن يقولوا لا إله إلا الله ويفتحوا بها أعينا عميا وآذانا صما وقلوبا غلفا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164058, EM000246
Hadis:
حدثنا محمد بن سنان قال حدثنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن عطاء بن يسار قال لقيت عبد الله بن عمرو بن العاص فقلت أخبرني عن صفة رسول الله صلى الله عليه وسلم في التوراة قال فقال أجل والله : إنه لموصوف في التوراة ببعض صفته في القرآن يا أيها النبي إنا أرسلناك شاهدا ومبشرا ونذيرا وحرزا للأميين أنت عبدي ورسولى سميتك المتوكل ليس بفظ ولا غليظ ولا صخاب في الأسواق ولا يدفع بالسيئة السيئة ولكن يعفو ويغفر ولن يقبضه الله تعالى حتى يقيم به الملة العوجاء بأن يقولوا لا إله إلا الله ويفتحوا بها أعينا عميا وآذانا صما وقلوبا غلفا
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh b. Süleyman, ona Hilal b. Ali, ona da Atâ b. Yesar şöyle haber vermiştir: Abdullah b. Amr b. el-Âs ile karşılaştım ve ona bana Hz. Peygamber'in (sav) Tevrat'taki vasıflarını haber ver dedim. O da Allah'a yemin olsun ki tabi ki (anlatayım) dedi. Hz. Peygamber (sav) Tevrat'ta Kur'ân'daki bazı sıfatlarıyla vasıflandırılmıştır. O da şöyledir: 'Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı, ümmetlere de koruyucu olarak gönderdik. Sen benim kulum ve elçimsin. Seni Mütevekkil olarak isimlendirdim. Sen sert ve kaba saba birisi de değilsin. Çarşılarda bağırmazsın. Kötülüğe kötülükle karşılık vermezsin. Fakat afveder ve bağışlarsın. Eğri yollara sapmış toplulukları düzeltmedikçe, onlar Allah'tan başka ilah yoktur demedikçe Allah onun ruhunu kabzetmeyecektir. Böylece onların kör olan gözleri, sağır olmuş kulakları ve mühürlenmiş kalpleri açılacaktır.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 246, /226
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
5. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Ehl-i Kitap, Hz. Peygamber ve yahudiler
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, Tevrat ve İncildeki vasıfları
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Önceki Ümmetler, İsrailoğulları
Peygamberler, son Peygamber
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ ،حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ ،أَنْبَأَنَا أَبُو إِسْحَاقَ ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ ، قَالَ : قَالَ لَهُ رَجُلٌ : أَفَرَرْتُمْ عَنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَا أَبَا عُمَارَةَ ؟ فَقَالَ : لا وَاللَّهِ مَا وَلَّى رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلَكِنْ وَلَّى سَرَعَانُ النَّاسِ ، تَلَقَّتْهُمْ هَوَازِنُ بِالنَّبْلِ ، وَرَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، عَلَى بَغْلَتِهِ ، وَأَبُو سُفْيَانَ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ آخِذٌ بِلِجَامِهَا ، وَرَسُولُ اللهِ يَقُولُ : أَنَا النَّبِيُّ لا كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159585, TŞ000245
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ ،حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ ،أَنْبَأَنَا أَبُو إِسْحَاقَ ، عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ ، قَالَ : قَالَ لَهُ رَجُلٌ : أَفَرَرْتُمْ عَنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم يَا أَبَا عُمَارَةَ ؟ فَقَالَ : لا وَاللَّهِ مَا وَلَّى رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلَكِنْ وَلَّى سَرَعَانُ النَّاسِ ، تَلَقَّتْهُمْ هَوَازِنُ بِالنَّبْلِ ، وَرَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، عَلَى بَغْلَتِهِ ، وَأَبُو سُفْيَانَ بْنُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ آخِذٌ بِلِجَامِهَا ، وَرَسُولُ اللهِ يَقُولُ : أَنَا النَّبِيُّ لا كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ
Tercemesi:
Berâ b. Âzib (r.a) anlatıyor: Adamın biri ona gelerek: "Yâ Ebâ Umâre! Huneyn muharebesi sırasında sizler, Resûl-i Ekrem'i muharebe meydanında tek başına bırakıp kaçtınız mı?" diye sordu. O da:
"Hayır! (Hepimiz birden kaçmadık) Serdâr-ı Mücâhidin Efendimiz ise, vallahi düşmana arkalarını bile dönmediler. Fakat, ordunun ileri saflarında bulunan bölük, bozguna uğrayarak geri çekildi. Buna da, ok atıcılığı ile ün salmış olan Hevâzin kabilesi muhariplerinin, bizim öncü bölüğümüze kuvvetli bir ok saldırısı ile karşılık vermeleri sebep olmuştu ". Peygamber Efendimiz ise, amcazâdesi Ebû Süfyân b. Haris b. Abdulmuttalib'in yularını tuttuğu katırına binmiş vaziyette, yüksek sesle, dağılan insanlara:
"Ene'n-Nebiyyü lâ kezib. Ene Ibnü Abdülmuttalib!'." (Nereye gidiyorsunuz! Ben, kesinlikle hak peygamberin, Ben, Abdülmuttalib oğullarındanım!) diyerek, düşman karşısında direniyordu" şeklinde cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 245, /397
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşerliğine vurgusu
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, Şiir okuması, yazması
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi