335 Kayıt Bulundu.
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Urve, Hz. Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girmek için izin istedi ve essâmü aleyküm (ölüm üzerinize olsun) dedi. Hz. Aişe de (onlara); bilakis ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "ey Aişe! Şüphesiz Allah (ac), bütün işlerde yumuşaklığı sever" buyurdu. Aişe; onların dediklerini işitmedin mi deyince, Hz. Peygamber; "Ben de onlara ve aleyküm (sizin üzerinize olsun) dedim ya" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الرِّفْقَ فِى الأَمْرِ كُلِّهِ
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona Salih; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, onlara da (Mamer ve Salih'e) Zührî bu isnadla rivayet etmiştir. Her ikisinin hadisinde de Rasulullah (sav); (onlara) "aleyküm (Sizin üzerinize olsun) dedim ya" buyurdu ifadesi vardır. (Burada sadece 'aleyküm' demek suretiyle) vâv harfini zikretmemişlerdir.
Açıklama: "ve aleyküm" dendiğinde mana "Sana da olsun" demek iken "vav" harfi zikredilmediği zaman "sana olsun" anlamına gelmektedir. Bununla birlikte buradaki "vav"ı isti'naf olarak kabul eden bazı alimlere göre ise Hz. Peygamber onlara "sizin üzerinize olsun" diyerek "hak ettiğiniz şey sizin başınıza gelecek" demek istemiştir. Ancak "vav"ın isti'naf olması bazı alimlere göre doğru bulunmamıştır (Zürkânî, Şerhu'l-Muvatta, IV, 458), "vav"ın atıf kabul edildiği rivayetlerde "ölüm benim üzerime olduğu gibi senin de üzerine olsun" anlamı çıktığı için bunun ne manaya geldiği tartışılmış fakat bu hadisin başka bir rivayetinde yer alan "Onların bedduaları kabul olmaz ama bizim ki kabul olur" açıklamasına istinaden Yahudilerin sözlerinin boş olduğu belirtilmiştir. Ayrıca ölüm müslümanın zihninde kötü bir son değilken Yahudiler için ölüm ayetin de belirttiği gibi (Cum'a, 62/6-7) kesinlikle istenilen bir şey değildir (Zürkânî, Şerhu'l-Muvatta, IV, 458).
Bize İshak b. İbrahim, ona Ya'lâ b. Ubeyd, ona da A'meş hadisi bu isnadla nakletti. Ancak orada (farklı olarak) şu ifadeler bulunmaktadır: Aişe (r.anha) onların niyetlerini anladı ve onlara kötü söz söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "yavaş ol ey Aişe! Şüphesiz Allah (cc) çirkin işi ve kötü sözü sevmez" buyurdu. (Ayrıca rivayetin sonuna) Şöyle bir ilavede bulundu: Bunun üzerine Allah (cc); "Sana geldiklerinde Allah'ın seni selamlamadığı bir şekilde seni selamlarlar." [(Mücadele, 58/8)] ayetini (sonuna kadar) indirdi'.
Açıklama: Hadiste geçen fuhş, söz olsun, fiil olsun her türlü kötülüğü kapsamaktadır. Tefehhuş ise bunları bilerek yapmak anlamına gelir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, XI, 100). Hadiste geçen diyalog dikkate alındığında Allah Resûlü'nün (sav) öncelikli amacı kötü sözden sakındırmak olsa da onun bu vesileyle muhatabını ve tüm mü'minleri her türlü kötülükten men ettiği anlaşılır.
Bize Ebu Nuaym, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Hz. Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Bir grup Yahudi Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmek için izin istedi. İçeri girdiklerinde; 'es-Sâmu aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dediler. Ben de; 'Bilakis, ölüm sizin üzerinize olsun; lanet de' dedim. Rasûlullah (sav); "Ey Âişe! Şüphe yok ki Allah yumuşaktır, her işte yumuşaklığı sever" buyurdu. Ben; 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince, "Ben de onlara 'Ve aleyküm' (Sizin üzerinize de olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ رَفِيقٌ يُحِبُّ الرِّفْقَ
Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: Bir grup Yahudi Hz. Peygamber'in huzuruna girip 'es-Sâmu aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dediler. Rasulullah da 'Aleyküm (Sizin üzerine olsun)' diye karşılık verdi. Hz. Aişe şöyle demiştir: Ben de (onlara) 'Aleykümü's-sâmü ve'l-la'netü (Asıl ölüm ve lanet sizin üzerinize olsun' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Ey Aişe, Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever" buyurdu. Hz. Aişe Ben: "Ey Allah'ın Elçisi, Onların ne dediğini duymadın mı? deyince. Allah Rasulü (sav): 'Ben de (onlara) 'Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu. [Bu konuda Ebu Basra el-Gıfârî, İbn Ömer, Enes ve Ebu Abdurrahman el-Cühenî'den nakledilen rivayetler de vardır. Ebu İsa: 'Hz. Aişe'nin hadisi hasen sahihtir' demiştir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الرِّفْقَ فِى الأَمْرِ كُلِّهِ
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Müslim, ona da Mesruk, Aişe'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdi ve O'na es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kasım dedi. Aişe şöyle demiştir: Ben bunu anladım ve onlara; aleykümü's-sâmü ve'z-zâmu (ölüm sizin üzerinize olsun, yergi de dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "ey Aişe! Kötü olma" buyurdu. Aişe; ey Allah'ın Elçisi! Söylediklerini işitmedin mi deyince de Rasulullah (sav); "Ben de onlara söylediklerini karşılık olarak vermedim mi? Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya" buyurdu.
Bize Harun b. Abdullah ve Haccac b. eş-Şair, o ikisine Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu Zübeyr, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Yahudilerden bazı insanlar Rasulullah'a (sav) es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım) diyerek selam verdi. Hz. Peygamber de "ve aleyküm (sizin üzerinize olsun)" diyerek onlara karşılık verdi. Hz. Aişe kızgın bir şekilde; onların ne dediğini duymadın mı deyince, Allah Elçisi (sav); "evet, duydum. Ben de söylediklerini onlara iade ettim. Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez" buyurdu.
Bize Muhammed b. Selâm, ona Abdülvehhâb, ona Eyyûb, ona Abdullah b. Müleyke, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Yahudiler Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi ve 'es-Sâmu aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Hz. Aişe (onlara karşılık olarak): 'Aleyküm (Asıl sizin üzerinize olsun), Allah'ın laneti sizin üzerinize olsun; gazabı da' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Yavaş ol ey Aişe. Sana yaraşan yumuşak davranmaktır. Sertlikten ve çirkin işlerden sakın." buyurdu. Aişe: 'Ey Allah'ın Elçisi, söylediklerini işitmedin mi?' deyince, Peygamber (sav): "Peki, sen benim onlara karşılık verirken ne dediğimi işitmedin mi? Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez." buyurdu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişam, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Yahudiler Peygamber'e (sav) 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' diyerek selam vermişlerdi. Âişe onların bu sözünü anladı ve: 'Ölüm sizin üzerinize olsun lanet de!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Yavaş ol ey Aişe! Şüphesiz Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever." buyurdu. Âişe, 'Ey Allah'ın Nebisi, onların ne dediğini duymadınız mı?' deyince, Rasulullah (sav): 'Sen de benim onlara 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dediğimi duymadın mı?' karşılığını verdi.
Bize Ebû Küreyb Muhammed b. el-Alâ el-Hemdânî, ona Yunus b. Bükeyr, ona Hâlid b. Dînâr eş-Şeybânî, ona Umâre el-Abdî, ona Ebû Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk. "Size Abdülkays'ın heyetleri geldi" buyurdu. Halbuki aramızda hiç kimse bu heyetleri daha görmemişti. Gerçekten gelip Medine'de konakladılar ve Rasulullah'ın huzuruna geldiler. el-Eşec el-Asarî biraz geç kaldı, zira, bir yere devesini çöktürmüştü. Yol elbisesini bir tarafa koyup Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi. Rasulullah (sav) ona "Ey Eşec! Sende Allah'ın sevdiği iki özellik var: hilim (yumuşak huyluluk ve hoşgörü) ve ağır başlılık (acele etmeme)." Eşec 'Ey Allah'ın Rasulü! Bu benim yaratılışımdan gelen bir huy mu yoksa sonradan kazandığım bir özellik mi?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Yaratılıştan gelen" diye cevap verdi.