335 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona da Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda rakûb (yol gözleyen) diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine (Rasulullah şöyle izah etti:)"Çocuğu doğmayan kişi rakûb değildir. Asıl rakûb (yol gözleyen) çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. (Rasulullah şöyle izah etti:) "Öyle değildir. Asıl pehlivan öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Bize Hennâd, ona Abde, ona Hişam b. Urve, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Amr el-Evdî, ona da Abdullah b. Mesud (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Size Cehenneme haram olan, Cehennem ateşinin de kendisine haram olduğu kişinin kim olduğunu söyleyeyim mi? Her cana yakın, yumuşak huylu ve hoş geçimli insan" [Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen garîbdir.]
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona A'meş; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın." Süfyan'dan gelen hadisin metni ise şöyledir: "İki kişi, üçüncü kişiyi bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu durum, onu (üçüncü kişiyi) üzer." Ebu İsa [Tirmizî] şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "İki kişi, üçüncü birini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Bu durum, mümine eziyet verir. Allah (cc) ise müminin rahatsız olmasından hoşnut olmaz." Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hüreyre ve İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.
Bize Ali b. el-Münzir, ona Muhammed b. Fudayl, ona İbrahim el-Hecerî, ona Ebu'l-Ahvas, ona Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden birinizin hizmetçisi yemeğini getirdiğinde onu yanına oturtsun veya yemekten ona da versin. Çünkü (yemek hazırlarken) yemeğin sıcaklık ve dumanına maruz kalan hizmetçidir."
Bize Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona Haris b. Süveyd, ona Abdullah'ın (b. Mesud) rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), "sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. (Yanındakiler) Kimsenin sırtını yere getiremediği kişidir dediler. Hz. Peygamber, "hayır! Pehlivan, öfke anında kendine (nefsine) hâkim olabilen kimsedir" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye -İbn Seleme-, ona el-A'meş; (T) Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üç kişi bir arada bulunduğunda) iki kişi, üçüncüyü bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda 'rakûb' diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine "Çocuğu doğmayan kişi 'rakûb' değildir. Asıl 'rakub' çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. "Öyle değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Serî, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur; (T) Bize Züheyr b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim –lafız Züheyr'e aittir-, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (başka) insanların arasına karışıncaya kadar, (sizden) iki kişi, diğerini bırakıp da (kendi aralarında) gizli konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona A'meş; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın." Süfyan'dan gelen hadisin metni ise şöyledir: "İki kişi, üçüncü kişiyi bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu durum, onu (üçüncü kişiyi) üzer." Ebu İsa [Tirmizî] şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "İki kişi, üçüncü birini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Bu durum, mümine eziyet verir. Allah (cc) ise müminin rahatsız olmasından hoşnut olmaz." Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hüreyre ve İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye -İbn Seleme-, ona el-A'meş; (T) Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üç kişi bir arada bulunduğunda) iki kişi, üçüncüyü bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."