Giriş

Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona İbn Nümeyr, ona el-A'meş, ona Abdullah b. Yesar, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla'dan naklettiğine göre şöyle dedi: Hz. Muhammed'in (sav) ashabı bize aktardıklarına göre bir gün O'nunla birlikte yolculuk ederken içlerinden bir adam uyuyakalmış. Bunun üzerine onlardan biri gelip onun yanındaki ipi almış. Adam uyanıp ipi göremeyince korkmuş. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bir Müslümanın başka bir Müslümanı korkutması helal değildir" buyurmuştur.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا يحل لمسلم أن يروع مسلما

    Öneri Formu
34084 D005004 Ebu Davud, Edeb, 85

Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Bişr (b. Mufaddal er-Rakâşi), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Muhammed b. Münkedir (el-Kuraşî), ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiştir: Babamın borcuyla ilgili olarak (yardımını istemek amacıyla) Rasulullah'a (sav) geldim ve kapıyı vurdum. "Kim o?" dedi. Benim şeklinde cevap verdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber; "benim, benim (ne demek?)" dedi. Bu şekilde cevap verilmesinden hoşlanmamış gibiydi.


Açıklama: Rasulullah'ın (sav) 'benim' şeklindeki ifadeden hoşlanmamasının sebebi, kişinin bu ifadeyle kendini tanıtmış olmaması, böylece bir fayda sağlanmamış olmasıdır. Doğrusu, 'ben filan kişiyim' şeklinde kendini tanıtıcı bir ifade kullanılmasıdır. Dolayısıyla, hadiste günlük hayattaki insan ilişkileriyle ilgili önemli bir edebe işaret edilmektedir.

    Öneri Formu
34312 D005187 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Bize Ahmed b. Meni', ona Ebu Katan, ona Mübarek, ona Sabit, ona da Enes rivayet etmiştir: "(Gizlice bir derdini açmak üzere) ağzını Peygamber'in (sav) kulağına yaklaştıran hiçbir adam görmedim ki o adam başını (Hz. Peygamber'den) uzaklaştırmadıkça (Rasulullah) başını ondan uzaklaştırmış olsun. Yine (Hz. Peygamber'in) elini tutan hiçbir adam görmedim ki o adam (Hz. Peygamber'in) elini bırakmadıkça (Hz. Peygamber onun) elini bırakmış olsun."


    Öneri Formu
33787 D004794 Ebu Davud, Edeb, 5

Bize Müsedded, ona Bişr, ona Umare b. Gaziyye, ona kavminden bir adam, ona Cabir b. Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kime (yardım) olarak bir şey verilirse eğer imkân bulursa onun karşılığını versin. Eğer verecek bir şey bulamazsa bu iyiliği övsün. İyiliği öven kişi ona karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş olur. Her kim yapılan yardımı gizlerse ona nankörlük etmiş olur." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yahya b. Eyyüb, Umare b. Gaziyye'den, o Şurahbîl'den o da Cabir'den rivayet etmiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu adı söylenmeyen kişi (isnadda kavminden bir adam denilen) Şurahbîl'dir. Sanki ondan hoşlanmadıklarından adını söylemediler.]


    Öneri Formu
33815 D004813 Ebu Davud, Edeb, 11

Bize İsa b. Hammad, ona Leys, ona Said el-Makburî, ona Beşir b. el-Muharrer, ona Said b. Müseyyeb şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Rasulullah (sav) ashabıyla birlikte otururken bir adam Hz. Ebu Bekir'e (ra) sataştı ve onu incitti. Hz. Ebu Bekir adama cevap vermedi. Adam ona ikinci kez sataştı. Hz. Ebu Bekir yine cevap vermedi. Adam üçüncü kez onu rahatsız edince Hz. Ebu Bekir ona gereken cevabı verdi. Hz. Ebu Bekir adama cevap verince Hz. Peygamber (sav) oradan kalktı. Hz. Ebu Bekir Ey Allah'ın Rasulü! Bana kızdınız mı? diye sordu. Rasulullah (sav): "Gökten bir melek inip o adamın sana söylediklerini yalanlıyordu. Ama sen de ona çatmaya başlayınca araya şeytan girdi. Şeytan geldiğinde ben orada oturacak değildim."


    Öneri Formu
33930 D004896 Ebu Davud, Edeb, 41

Bize Müemmel b. el-Fadl, ona Velid b. Müslim, ona Abdullah b. A'lâ, ona Büsr b. Ubeydullah, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Avf b. Malik el-Eşcaî'den naklettiğine göre şöyle demişti: Tebük savaşında deriden yapılmış bir çadırda bulunan Rasulullah'ın (sav) yanına gittim. Kendisine selam verdim, selamımı aldı ve "(çadıra) gir" dedi. (Çadır küçük olduğundan) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi, ey Allah'ın Rasulü? diye sorunca "(evet) her tarafın girsin" diye cevap verdi.


    Öneri Formu
34080 D005000 Ebu Davud, Edeb, 84

Bize Safvan b. Salih, ona Velid ona Osman b. Ebu Âtike şöyle rivayet etmiştir: "(Avf b. Malik, Rasulullah'a) Her tarafım (tüm vücudum çadıra) girsin mi? sözünü sadece çadırın küçüklüğünden dolayı (şaka olsun diye) söylemişti."


    Öneri Formu
34081 D005001 Ebu Davud, Edeb, 84

Bize Muhammed b. Abdurrahim, ona el-Muallâ b. Mansur, ona Hüşeym, ona Mansur, ona İbn Sirin, ona İbn Ala, ona Ala b. el-Hadrami rivayet ettiğine göre; Hz. Peygamber'e (sav) bir mektup yazmış ve mektuba kendi adıyla (yani el-Ala'dan Allah'ın Resulüne diyerek) başlamıştı."


    Öneri Formu
34243 D005135 Ebu Davud, Edeb, 117, 118

Bize Ali b. Bahr ve Abdurrahim b. Mutarrif er-Ruâsî, onlara İsa-b. Yunus b. Ebu İshak es-Sebiî-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) hediye kabul eder ve onun karşılığında bir şeyler verirdi."


    Öneri Formu
271019 D003536-2 Ebu Davud, Büyu' (icare), 80

Bize Muhammed b. İsa b. et-Tabbâ, ona Matar b. Abdurrahman el-A'nak, ona Ümmü Eban bt. el-Vazi' b. Zari', ona Abdülkaysoğullarının heyetinde olan dedesi şöyle nakletmiştir: Medine'ye gelince hayvanlarımızdan inip koşarak Rasulullah'a gidip onun elini ayağını öpmeye başlamıştık. Münzir el-Eşec ise acele etmemiş, eşyalarını koyduğu çantaya gidip iki parçadan oluşan elbisesini giyip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmişti. Hz. Peygamber (sav) ona, "sende Allah'ın sevdiği iki özellik var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık" buyurdu. (Bunun üzerine Eş'ec) Ey Allah'ın Rasulü! Ben bunları sonradan mı kazandım yoksa Allah beni böyle mi yaratmış? diye sordu. Hz. Peygamber, "Allah seni bu huylarla yaratmış" buyurdu. Beni kendisinin ve Rasulü'nün sevdiği iki huyla yaratan Allah'a hamd olsun dedi.


    Öneri Formu
34391 D005225 Ebu Davud, Edeb, 148, 149, +