Giriş

Bize Ahmed b. Cenbel'in talebesi Ebû Abdullah Muhammed b. Ebî Selc el-Bağdâdî, ona Ali b. Hafs, ona İbrahim b. Abdullah b. Hâtıb, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah’ı zikretmek dışında fazla sözden kaçının! Çünkü Allah’ın zikri dışındaki fazla söz, kalbe katılık verir. İnsanların Allah’a en uzak olanı da kalbi katı olanlardır.ذ Bize Ebû Bekir b. Ebî'n-Nadr, ona Ebû'n-Nadr, ona İbrahim b. Abdullah b. Hâtıb, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'den (sav) aynı manadaki bir hadisi benzer bir şekilde rivayet etmiştir. Ebû İsâ şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Onu sadece İbrahim b. Abdullah b. Hâtıb'ın rivayetiyle biliyoruz.


Açıklama: Kültürümüzde Hadis projesini ilgilendiren kısım: أَبْعَدَ النَّاسِ مِنَ اللهِ القَلْبُ القَاسِي

    Öneri Formu
14097 T002411 Tirmizi, Zühd, 62

Bize Ebu'r-Rabî el-Atekî, Hâmid b. Ömer ve Ebû Kâmil, onlara Hammâd, ona Sâbit, ona da Enes b. Mâlik (ra) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) seferlerinden birinde Enceşe adında zenci bir delikanlı develeri sevk ediyordu. Rasulullah (sav) ona "Ey Enceşe! Cam şişelerini (onlar gibi narin kadınları) taşıyan develeri yavaş sür! (ki bayanlar rahatsız olmasınlar)" buyurdu.


    Öneri Formu
6964 M006037 Müslim, Fadâil, 70

Bize Hennâd, ona Ebu Muâviye, ona A'meş; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın." Süfyan'dan gelen hadisin metni ise şöyledir: "İki kişi, üçüncü kişiyi bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu durum, onu (üçüncü kişiyi) üzer." Ebu İsa [Tirmizî] şöyle demiştir: Bu, sahih bir hadistir. Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "İki kişi, üçüncü birini bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Bu durum, mümine eziyet verir. Allah (cc) ise müminin rahatsız olmasından hoşnut olmaz." Bu konuda İbn Ömer, Ebu Hüreyre ve İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.


    Öneri Formu
16206 T002825 Tirmizi, Edeb, 59

Bize Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah Hz. Peygamber'den rivayet etmiştir: Hz. Peygamber, "Size göre pehlivan kimdir?" diye sordu. Abdullah, 'kimsenin yenemediği kişidir' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Hayır! Asıl pehlivan kızgınlık anında kendisine hakim olan kimsedir" buyurdu.


    Öneri Formu

Bana Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. el-Hattâb, Hüney adındaki azatlı kölesini (devletin zekat hayvanlarını otlatmak için ayırdığı) merayı korumak için bekçi tayin etti ve ona şunları söyledi: "Ey Hüney! İnsanlara yumuşak davran, mazlumun duasından sakın. Çünkü mazlumun duası mutlaka kabul edilir. Az deve ve az koyuna sahip olanlara (merada hayvanlarını otlatmalarına) müsaade et. Ancak Abdurrahman b. Avf ve Osman (b. Affân)'ın hayvanlarını meraya sokma. Çünkü onların hayvanları helak olursa onlar ziraat ve hurmalıklara dönebilirler. Ama az deve veya koyunu olan kişinin hayvanları helak olursa oğulları ile bana gelirler ve 'Ey müminlerin emiri! Ey müminlerin emiri!' diyerek benden yardım isterler. Ben onları öylece bırakayım mı (elbette hayır)! Onlara su ve ot vermek benim için (Müslümanların hazinesinden) altın ve gümüş vermekten daha kolaydır. Allah'a yemin olsun ki onlar benim kendilerine zulmettiğimi düşünüyorlar. Çünkü bu onların beldeleri ve onların sularıdır. Cahiliye zamanında onun için savaş yapmışlardı. İslamiyete de o mülkleri üzere girdiler. Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki Allah yolunda savaşırken onları sırtlarında taşıdığım hayvanlar olmasaydı, onların beldelerinden bir karış yeri bile (zekat hayvanları için) mera olarak ayırmazdım."


    Öneri Formu
39566 MU001860 Muvatta, Davetu'l-Mazlûm, 1

Bize Kuteybe b. Saîd ve Osman b. Ebû Şeybe -Lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Cerîr, ona el-A'meş, ona İbrahim et-Teymî, ona el-Hâris b. Süveyd, ona Abdullah b. Mesûd (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aranızda 'rakûb' diye kime dersiniz?" Biz "Çocuğu olmayana deriz" dedik. Bunun üzerine "Çocuğu doğmayan kişi 'rakûb' değildir. Asıl 'rakub' çocuklarından hiç birini kendinden önce ahirete göndermeyendir." Daha sonra "Peki sizce pehlivan kimdir?" diye sordu. "Hiç kimsenin sırtını yere getiremediği kimsedir" dedik. "Öyle değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiği zaman kendisini tutandır" buyurdu.


    Öneri Formu
278857 M006641-2 Müslim, Birr ve Sıla, 106

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Serî, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur; (T) Bize Züheyr b. Harb, Osman b. Ebu Şeybe, İshak b. İbrahim –lafız Züheyr'e aittir-, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (başka) insanların arasına karışıncaya kadar, (sizden) iki kişi, diğerini bırakıp da (kendi aralarında) gizli konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."


    Öneri Formu
279777 M005696-3 Müslim, Selam, 37

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Üsâme, (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr, (T) Bize Ebû Küreyb, ona İbn İdris hepsine İsmail b. Hâlid, (T) Bize Yahya b. Habîb el-Hârisî, -lafız ona aittir- ona Mu'temir, ona İsmail şöyle rivayet etmiştir: Kays'ı Ebû Mesud'dan şöyle rivayet ederken işittim: Hz. Peygamber (sav) eliyle Yemen'e doğru işaret etti ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz. İman buradadır (Yemen'dedir). Sertlik ve katı kalplilik ise develerin kuyrukları peşinden koşanlarda şeytanın iki boynuzunun doğduğu tarafta Rebîa ve Mudar kabilelerindedir."


    Öneri Formu
279239 M000181-2 Müslim, İman, 81

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Üsâme, (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr, (T) Bize Ebû Küreyb, ona İbn İdris hepsine İsmail b. Hâlid, (T) Bize Yahya b. Habîb el-Hârisî, -lafız ona aittir- ona Mu'temir, ona İsmail şöyle rivayet etmiştir: Kays'ı Ebû Mesud'dan şöyle rivayet ederken işittim: Hz. Peygamber (sav) eliyle Yemen'e doğru işaret etti ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz. İman buradadır (Yemen'dedir). Sertlik ve katı kalplilik ise develerin kuyrukları peşinden koşanlarda şeytanın iki boynuzunun doğduğu tarafta Rebîa ve Mudar kabilelerindedir."


    Öneri Formu
279240 M000181-3 Müslim, İman, 81

Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Ebû Üsâme, (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr, (T) Bize Ebû Küreyb, ona İbn İdris hepsine İsmail b. Hâlid, (T) Bize Yahya b. Habîb el-Hârisî, -lafız ona aittir- ona Mu'temir, ona İsmail şöyle rivayet etmiştir: Kays'ı Ebû Mes'ûd'dan şöyle rivayet ederken işittim: Rasulullah (sav) mübarek eliyle Yemen'e doğru işaret etti ve şöyle buyurdu: "Dikkat ediniz. İman buradadır (Yemen'dedir). Sertlik ve katı kalplilik ise develerin kuyrukları peşindeki yaygaracılarda, şeytanın iki boynuzunun doğduğu tarafta, Rebîa ve Mudar kabilelerindedir."


    Öneri Formu
279241 M000181-4 Müslim, İman, 81