Giriş

Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî, ona babası Muâz, ona Şu'be, ona Mikdâm -b. Şürayh b. Hânî-, ona babası Şurayh, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki, yumuşaklık bir şeyde olduğu zaman onu süsler ve güzelleştirir; bir şeyden alındığında ise onu lekeler."


    Öneri Formu
9155 M006602 Müslim, Birr ve Sıla, 78

Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona el-Mikdâm b. Şureyh b. Hânî bu isnatla [yani ona babası, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe (r.anha) şöyle nakletmiştir:] Hadiste 'Hz. Aişe (r.anha) zorlu ve hırçın bir deveye binmişti ve onu ileri geri çevirmeye başladı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ey Aişe! Yumuşak davranmalısın" buyurdu' şeklinde bir ilave yapmış, sonra hadisin benzerini zikretmiştir: "Bir şeyde yumuşaklık olursa onu süsler. Eğer bir şeyden yumuşaklık çekilip alınırsa onu lekeler."


    Öneri Formu
9156 M006603 Müslim, Birr ve Sıla, 79

Bize Yahya b. Yahya ve Abdüla'lâ b. Hammâd, o ikisine kıraat yoluyla Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yiğitlik, güreşte pehlivanlıkla değildir. Asıl yiğit kişi öfkelendiğinde kendini tutabilendir."


    Öneri Formu
9205 M006643 Müslim, Birr ve Sıla, 107

Bize Hâcib b. el-Velîd, ona Muhammed b. Harb, ona Zübeydî, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "Yiğitlik güreşte pehlivanlıkla değildir." (Bunun üzerine) "Öyleyse yiğitlik ne iledir ya Rasulallah?" diye sordular. "Öfkelendiği zaman kendini tutan kişi (hakiki) yiğittir." buyurdu.


    Öneri Formu
9206 M006644 Müslim, Birr ve Sıla, 108

Bize Seleme b. Şebîb, ona Abdullah b. İbrahim el-Gıfârî el-Medenî, ona babası İbrahim el-Gıfârî, ona Ebu Bekir b. el-Münkedir, ona Câbir b. Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç özellik her kimde bulunursa Allah onu himayesine alır ve cennetine koyar. Zayıflara yumuşak davranmak, anne babaya şefkat göstermek, köleye iyilik davranmak". (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen-garîbtir. Ebû Bekir b. Münkedir; Muhammed b. Münkedir'in kardeşidir.


    Öneri Formu
14377 T002494 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 48

Bize Yusuf b. Selman Ebû Ömer el-Basrî, ona Hâtim b. İsmail, ona İbn Aclân, ona el-Ka'kâ b. Hakîm, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her şeyin bir coşkulu olduğu dönemi, bir de yatıştığı dönemi vardır. Eğer coşkulu kişi doğru davranır ve (ifrat ve tefritten uzak bir şekilde) orta yolu tercih ederse, onun adına (bu tarzda devam etmesi konusunda) ümitli olun. Ancak (ibadetinde aşırıya kaçarak ve gösteriş yaparak) parmakla gösterilecek hale geldiyse onun bu halini hesaba katmayın." Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu şekliyle bu hadis, hasen-sahih-garîb bir hadistir. Enes b. Mâlik (ra) vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet edilmiştir: "Bir kimseye din veya dünya konusunda parmakla gösterilecek hale gelmesi (bundan dolayı nefsi şımaracağı için) kötülük olarak yeter. Ancak Allah'ın koruduğu kimseler bu konuda müstesnadır."


    Öneri Formu
14223 T002453 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 21

Bize Muhammed b. Abdullah b. Bezîğ, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Kurra b. Hâlid, ona Ebû Cemre, ona İbn Abbâs (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Abdülkays oğullarından el-Eşec'e "Sende Allah'ın sevdiği iki haslet var: Yumuşak huyluluk ve ağır başlılık" buyurmuştur. Ebû İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hasen-sahih-garîb bir hadistir. Bu konuda el-Eşec el-Asarî'den de hadis nakledilmiştir.


    Öneri Formu
23939 T002011 Tirmizi, Birr ve Sıla, 66

Bize İbn Ebû Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona İbn Ebû Müleyke, ona Ya'lâ b. Memlek, ona Ümmü'd-Derdâ, ona Ebu'd-Derdâ rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim yumuşaklıktan nasibini almışsa hayırdan da nasibini almıştır. Her kim yumuşaklıktan nasibini almamışsa hayırdan da nasibini alamamıştır." Ebû İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu konuda Aişe, Cerîr b. Abdullah ve Ebû Hüreyre'den (r.anhum) hadis nakledilmiştir. Bu hasen-sahîh bir hadistir.


    Öneri Formu
23964 T002013 Tirmizi, Birr ve Sıla, 67

Bize Ebû Küreyb, ona Ebû Bekir b. Ayyâş, ona Ebû Husayn, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav)gelip "Bana bir şey öğret ancak çok olmasın ki aklımda tutabileyim" demişti. Hz. Peygamber (sav) ona "Kızma" buyurdu. Adam bir kaç defa aynı soruyu sordu. Hz. Peygamber hep "Kızma" diye cevap verdi. Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Said ve Süleyman b. Surad'dan da hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen-sahîh-garîbdir. Ebû Husayn'ın adı, Osman b. Âsım el-Esedî'dir.


    Öneri Formu
24005 T002020 Tirmizi, Birr ve Sıla, 73

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Umâre b. Gaziyye, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Câbir (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kime (yardım) olarak bir şey verilirse eğer imkan bulursa onun karşılığını versin. Eğer verecek bir şey bulamazsa bu iyiliği övsün. İyiliği öven kişi ona karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş olur. Her kim yapılan yardımı gizlerse ona nankörlük etmiş olur. Kendisine verilmeyen bir şey, onda varmış gibi davranan kişi, bir çift yalan elbisesi giymiş (iki yalan söz söylemiş) gibidir." Ebû İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Bu konuda Esmâ bint Ebû Bekir ve Hz. Aişe'den de hadis nakledilmiştir. "Her kim kendisine yapılan iyiliği saklarsa nankörlük etmiş olur" ifadesinin anlamı 'bu nimete nankörlük etmiş olur' demektir.


    Öneri Formu
24115 T002034 Tirmizi, Birr ve Sıla, 87