464 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Malik, ona Safvan b. Süleym, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Cuma günü gusletmek, baliğ olan herkese vaciptir."
Bize Muhammed b. Hatim el-Cerceraî Hibbî, ona İbn Mübarek, ona Evzaî, ona Hassan b. Atiyye, ona Ebu Eş'as es-San'anî, ona da Evs b. Evs es-Sekafi, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim cuma günü (başını ve vücudunun geri kalan kısmını) yıkar ve gusleder, erkenden yola çıkıp (hutbenin başına) yetişir, (bir şeye) binmeyip yürür, imamın yakınına oturarak boş şeylerle uğraşmayıp hutbeyi dinlerse onun için attığı her adıma bir senelik oruç ve namazının ecri vardır."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr, ona Zekeriyya, ona Musab b. Şeybe, ona Talk b. Habib el-Anezi, ona Abdullah b. Zübeyr, ona da Aişe şöyle dedi: "Hz. Peygamber (sav) şu dört şeyden dolayı gusül abdesti alırdı. Cünüplük, cuma namazı, kan aldırmak ve cenaze yıkamak."
Bize Mahmud b. Halid ed-Dımaşkî, ona Mervan, ona da Ali b. Havşeb şöyle demiştir: "Mekhul'e yıkar ve yıkanır ifadesinin manasını sordum. O, başını ve bedenini yıkar demektir dedi."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona da İkrime şöyle dedi: Iraklı bazı insanlar gelip Ya İbn Abbas! Cuma günü gusletmeyi vacib görür müsün? diye sordular. İbn Abbas, hayır, fakat yıkanan kişi için onda hayır ve temizlik vardır. Gusletmeyen kimseye de sorumluluk yoktur. Size (cuma günü) gusletmenin nasıl başladığını haber vereyim. İnsanlar darlık ve meşakkatte idiler. Yünden elbiseler giyer, bedenleriyle (yük taşıyarak) çalışırlardı. Mescidleri dar, tavanı basıktı. O (tavan) bir gölgelikten ibaretti. Sıcak bir günde, Rasulullah (sav) mescide geldi. Yün elbiseler içerisinde insanlar terlemiş, kendilerinden kokular yayılmıştı. Bu kokularla birbirlerine eziyet veriyorlardı. Rasulullah (sav) bu kokuyu hissedince "Ey insanlar! Bugün (cuma günü) olunca yıkanınız. Her biriniz bulabildiği koku ve yağların en güzelini sürünsün," buyurdu. Aradan zaman geçti ve Allah, (mallar, elbiseler, hizmetçilerle onlara) bolluk verdi. Müslümanlar yünden başka elbiseler giymeye başladılar. (bizzat bedenen) Çalışmaya ihtiyaçları kalmadı, mescidleri genişletildi. Böylece birbirlerine eziyet veren ter de kısmen zail oldu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Halid b. Yezid, ona Said b. Ebu Hilal, ona Ubade b. Nüsey, ona da Evs es-Sekafî, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etti: "Her kim cuma günü (başını ve vücudunun geri kalan kısmını) yıkar ve gusleder..." Devamında da önceki hadisin benzerini nakletti. ".... erkenden yola çıkıp (hutbenin başına) yetişir, (bir şeye) binmeyip yürür, imamın yakınına oturarak boş şeylerle uğraşmayıp hutbeyi dinlerse onun için attığı her adıma bir senelik oruç ve namazının ecri vardır."
Bize Muhammed b. Velid ed-Dımaşkî, ona Ebu Müshir, ona da Said b. Abdülaziz "yıkar ve yıkanır (gassele ve tegasele) ifadesi hakkında başını ve bedenini yıkar dedi."
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Yahya b. Said, ona da Amra'nın rivayet ettiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "İnsanlar, (ev ve tarlada) kendi işlerini kendileri görüyorlar ve o halleriyle (terli ve kirli olarak) cuma namazına geliyorlardı. (Bundan dolayı) kendilerine, yıkansanız (ne güzel olurdu!)' denildi."