Giriş

(Resûlüm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. İçlerinden hangisi Meryem'i himayesine alacak diye kur'a çekmek üzere kalemlerini atarlarken sen onların yanında değildin; onlar (bu yüzden) çekişirken de yanlarında değildin.


    Öneri Formu
53130 KK3/44 Âl-i İmrân, 3, 44

"Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin."


    Öneri Formu
54853 KK12/93 Yûsuf, 12, 93

Bize Ahmed b. Meni, ona İshak b. Yusuf el-Ezrak, ona Davud b. Ebu Hind, ona eş-Şa‘bî, ona da Mesruk şöyle demiştir: "Âişe’nin yanında yaslanmış idim, bana 'Ey Âişe’nin babası, üç husus vardır ki bunların birisini kim söylerse Allah’a karşı büyük bir iftirada bulunmuş olur. Muhammed’in Rabbini gördüğünü iddia eden bir kimse, Allah’a karşı büyük bir iftirada bulunmuş olur. Nitekim Allah 'Gözler ona algılayamaz, o ise bütün gözleri kuşatmıştır. O lütuf sahibidir, her şeyden haberdardır (En’am, 6/103); 'Allah bir insanla ancak vahiy yolu ile konuşur ya da bir perde arkasından…' (Şûra, 42/51) buyurmaktadır. Ben bu sırada yaslanmış iken, hemen doğruldum ve 'Ey müminlerin annesi, dur bir dakika, acele etme. Yüce Allah 'And olsun ki onu diğer bir inişinde görmüştü' (en-Necm, 53/13) ve 'And olsun ki o, kendisini apaçık ufukta görmüştür' (Tekvir, 81/23) buyurmuyor mu?' dedim. Bunun üzerine Âişe şöyle dedi: Ben buna dair soruyu Rasulullah’a soran ilk kişiyim. O bana 'O buyrukta kast edilen Cebrail’dir. Ben onu, sadece iki defa yaratılmış olduğu asıl suretinde gördüm; semadan aşağıya inmiş ve yaratılışının büyüklüğü ile gök ile yer arasını kapatmıştı' buyurdu. Kim de Muhammed’in, Allah’ın kendisine indirdiklerinden bir şey gizlemiş olduğunu iddia ederse Allah’a karşı büyük bir iftirada bulunmuş olur. (Zira) Allah 'Ey Rasul, Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer böyle yapmazsan onun elçilik görevini yerine getirmiş olmazsın' (Maide, 5/67) buyurmaktadır. Yine her kim onun yarın ne olacağını bildiğini ileri sürerse, o da Allah’a karşı büyük bir iftirada bulunmuş olur. Hâlbuki yüce Allah 'De ki: Göklerde, yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez' (Neml, 27/65) buyurmaktadır." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Mesruk b. el-Ecda’ın künyesi ise Ebu Âişe’dir. O, Mesruk b. Abdurrahman’dır. Onun divandaki (hilafet kütüğündeki) adı da böyle idi.]


    Öneri Formu
18529 T003068 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 6


    Öneri Formu
6849 M005968 Müslim, Fadâil, 26

Ona (Muhammed'e) Rabbinden bir mucize indirilse ya! diyorlar. De ki: Gayb ancak Allah'ındır. Bekleyin (bakalım) ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.


    Öneri Formu
54210 KK10/20 Yûnus, 10, 20

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona da Ebu Hüseyin Halid el-Medenî şöyle nakletmiştir: Aşure günü Medine'deydik. Cariyeler de def çalarak şarkı söylüyorlardı. Biz Rubeyyi' bnt. Muavviz'in yanına girip bunu haber verdiğimizde şöyle dedi. "Evlendiğim günün sabahında Rasülüllah (sav) yanıma geldi. Yanımda iki cariye şarkı söylüyor ve Bedir'de öldürülen babalarımız için mersiye okuyorlardı. Söyledikleri arasında şu da vardı: 'Aramızda yarın ne olacağın bilen bir Peygamber vardır.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Az önce söylediğinizi demeyin. Yarın ne olacağını sadece Allah bilir' buyurdu."


    Öneri Formu
17970 İM001897 İbn Mâce, Nikah, 21