Giriş

Bize Yezîd b. Harûn, ona Muhammed b. İshâk, ona Sa'îd b. Ebu Sa'îd, ona da Ebu Şurayh el-Huzâ'î'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna ikram etsin. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine bir gün bir gece ikramda bulunsun. Misafirlik üç gündür. Bundan sonrası ise [ev sahibi için misafire] sadakadır."


Açıklama: Hadiste geçen "جَائِزَتَهُ /câizetühü" kelimesi, misafire özel olarak hazırlanan hediye (caize) mahiyetindeki bir gün ve bir gecelik yemek anlamına gelir.

    Öneri Formu
43443 DM002078 Darimi, Et'ıme, 11

Bize İbn Nümeyr, ona Haccâc b. Dînâr, ona Muhammed b. Zekvân, ona Şehr b. Havşeb, ona da Amr b. Abese şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve "Ey Allah’ın Rasulü, bu işte sana uyan (Müslüman olan) kimlerdir" dedim. "Bir hür ve bir köle" dedi. "İslam nedir?" diye sordum. "Güzel ve temiz söz söylemek, bir yemek ikram yedirmek" buyurdu. "İman nedir?" dedim. "Sabır ve müsamaha göstermek" dedi. "Hangi İslam daha faziletlidir" diye sordum. "Kişinin dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmemesidir" buyurdu. "Hangi iman daha faziletlidir?" diye sordum. " Güzel ahlak" buyurdu. "Hangi namaz daha daha faziletlidir?" dedim. "Kunûtu daha uzun olan" buyurdu. "Hangi hicret daha değerlidir?" dedim. "Rabbin (ac) hoşlanmadığı şeyleri terk etmek" buyurdu. "Hangi Cihad daha değerlidir?" dedim. "Kişinin atının vurulduğu, kanının akıtıldığı" buyurdu. "Hangi saat(te ibadet) daha değerlidir?" diye sordum. "Gecenin son vaktinde" buyurdu. sonra şöyle devam etti: "O vakitten fecir doğuncaya kadar kılınan namaza tanık olunur ve yazılır. Fecir vakti olduğunda sabah namazını kılıncaya kadar sabah namazının iki rekat sünneti dışında (nafile) namaz kılınmaz. Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar bekle. Güneş doğduğunda şeytanın iki boynuzu arasından doğar. O vakitte kafirler ibadet eder. Sen güneş iyice yükselinceye kadar bekle. Güneş iyice yükseldiğinde itibaren gölgenin mızrak boyu olduğu zamana kadar kılınan namaza tanık olunur ve yazılır. Gölge mızrak boyu kadar olduğundan itibaren güneşin batıya doğru meyletmeye başladığı zamana kadar namaz kılmayı bırak. Güneş batıya doğru meyletmeye başladıktan itibaren güneş batıncaya kadar kılınan namaza tanık olunur ve yazılır. Güneş batarken namaz kılmayı bırak. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından batar ve o vakitte kafirler ibadet eder."


Açıklama: Hadiste geçen hür kişi Hz. Ebubekir, köle kişi de Hz. Bilal'dir. Zayıflık ve inkıta barındırmaktadır.

    Öneri Formu
68535 HM019655 İbn Hanbel, IV, 386

Bize Heddâb b. Halid el-Ezdî, ona Hemmâm, ona Katade, ona Enes b. Malik, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'in (sav) terkisindeydim. Aramızda sadece semerin arka kısmı vardı. "Ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. "Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" diye sordu. Muaz; Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdi. "Allah'ın kullar üzerindeki hakkı O'na kulluk etmeleri ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. "Bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" dedi. Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdim. "Onlara azap etmemesidir" buyurdu.


    Öneri Formu
633 M000143 Müslim, İman, 48

Bize İbrahim b. Hamza, ona İbrahim b. Sa’d, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Abdullah b. Abbas, Ebu Süfyan'ın şöyle anlattığını nakletti: "Heraklius, bana dedi ki: 'Sana, onların (Müslümanların) sayısı artıyor mu yoksa eksiliyor mu?' diye sordum, sayılarının artmakta olduklarını söyledin, iman da böyledir, tamam oluncaya kadar hep böyle gider. 'Sana, içlerinde O’nun dinine girdikten sonra beğenmediğinden dolayı dönen var mıdır?' diye sordum. 'Hayır' dedin. 'İman da böyledir, onun Verdiği ferahlık ve haz kalplere girip kökleşince hep böyle olur. Hiç kimse ondan nefret etmez."


    Öneri Formu
1133 B000051 Buhari, İman, 38

Bize Abdullah b. Musa, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Ebu Murâvih, ona da Ebu Zerr (ra) şöyle anlatmış: Ben Hz. Peygamber'e (sav), amellerin en faziletlisi hangisidir? diye sordum. Rasûlullah (sav), "Allah'a imân etmek ve O'nun yolunda cihâd yapmaktır" buyurdu. Ben tekrar, esîr veya kölelerin hangisini âzâd etmek daha faziletlidir? diye sordum. "En pahalı ve sahipleri nezdinde en değerli olanı" buyurdu. Ben tekrar, eğer buna imkân bulamazsam? diye sordum. "Zarara uğrayana yardım eder yahut beceremeyenin işini görürsün" buyurdu. Ben yine, eğer bunu yapmaya da gücüm yetmezse? diye sordum. “İnsanlara kötülük yapmaktan sakınırsın! Şüphesiz bu da, kendi nefsine karşı yaptığın bir tasadduktur” buyurdu


    Öneri Formu
19448 B002518 Buhari, Itk, 2

Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah'tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca kibir olan kimse cennete giremez. Kalbinde hardal tanesi kadar iman olan kimse cehenneme girmez." [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadisi el-Kasmelî, A'meş'ten benzer şekilde rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
274950 D004091-2 Ebu Davud, Libas, 26


Açıklama: Bu tarik muallaktır; musannif ile ile Abdülaziz b. Müslim arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
271266 D004091-2 Ebu Davud, Libas, 26


    Öneri Formu
31260 D004091 Ebu Davud, Libas, 26


    Öneri Formu
27814 D003906 Ebu Davud, Tıb, 22


    Öneri Formu
166568 EM001313 Buhari, Edebü'l-Müfred, 637