151 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Ca’d, ona Şu’be, ona da Ebu Cemre şöyle demiştir: İbn Abbas’la birlikte oturuyordum. Beni kendi sedirinin üzerine oturturdu. Bana 'Benim yanımda kal, sana kendi malımdan bir hisse ayırayım' dedi. Bunun üzerine iki ay orada kaldım. Sonra bana şöyle dedi: Abdu’l-Kays heyeti Hz. Peygamber’in (sav) yanına geldikleri zaman, Peygamber aleyhisselâm, "Kim bu heyet? -Veya kim bu insanlar?-" diye sordu. Onlar da 'Rabîa’yız' dediler. Rasûlullah (sav), "Merhaba ey insanlar -veya ey heyet-. Allah utandırmasın ve pişman etmesin!" dedi. Heyet şöyle söyledi: 'Ey Allah’ın Rasûlü; biz size ancak haram ayda gelebiliyoruz. Çünkü sizinle bizim aramızda Mudar kâfirlerinin şu kabilesi vardır. Bize açık ve kesin şeyler emret ki, onları geride bıraktıklarımıza haber verelim ve o sayede cennete girelim.' Onlar Hz. Peygamber'e (sav) içeceklerden sordular. Rasûlullah (sav) onlara dört şeyi emretti, dört şeyi de yasakladı. Onlara sadece Allah’a îmân etmelerini emretti ve "Biliyor musunuz, îmân nedir?" diye sordu. En doğrusunu Allah ve Resûlü bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allah’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in, Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmaktır. Bir de ganimetin beşte birini vermenizdir." Sonra Hz. Peygamber onlara dört şeyi yasakladı; hantemi (topraktan yapılmış çömleği), dübbâı (kabağın içi oyularak yapılan kadehi), nakîri (hurma kütüğünün içi oyularak yapılan fıçıyı) ve müzeffeti (içi ziftle sıvanmış kabı) -bazen müzeffet yerine mukayyer (içi ziftle sıvanmış testi) dedi-. Sonra şöyle buyurdu: "Bunları belleyin ve geride bıraktığınız kişilere haber verin!"
Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona 'Ameş, ona Ebu Yahya Mevla Ca'de b. Hubeyre, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir “Ey Allah'ın Rasulü, falan kadın geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, çalışır sadaka verir, ama dili ile komşularına sürekli eziyet eder' denildi. Rasulullah (sav), bunun üzerine ‘O kadında hayır yoktur, cehennemliktir!’ dedi. Sahâbîler de, 'Falan kadın ise farz namazları kılar, fakirlere yağsız peynir sadaka verir, hiç kimseye de eziyet etmez.' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), ‘O kadın cennetliktir.’ buyurdu”.
Açıklama: Allah Rasûlü Rabbimizin biz kullarına karşı rahmetini ve bağışlamasını pek çok hadislerinde dile getirmiştir. Burada da İslam’ın en önemli ibadetlerinden üçünü yapan müminin Allah katında farklı bir değeri olduğuna işaret ederek başka kusur ve hataları olsa da o müminin, bu ibadetleri yapmayan ve kendilerine Allah’ın bağış ve merhametinin olmadığı diğer kullara göre farklı muamele ederek bunlardan hoşnut olacağını ifade etmektedir. Allah’ın hoşnut olduğu müminler ise en büyük mükâfatla, yani cennetle ödüllendirilecekleri bilinen bir husustur. Hz. Peygamber’in ikinci sırada belirttiği kusur örtme meselesi diğer meşhur hadislerde biraz farklıdır. Burada olduğu gibi “dünyada Allah’ın hatalarını örttüğü kul” olarak değil, “Bir kulu gördüğü veya bildiği diğer kulun hatalarını örterse, Allah da okulun kıyamette hatalarını/günahlarını örter” şeklinde rivayet edilmiştir. Dördüncü hadisin de diğer meşhur rivayetleri şu şekildedir: “Kişi sevdiği ile beraberdir.” Hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
"Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl."