Giriş

Bize Hafs b. Gıyâs, ona Davud b. Ebu Hind ona Şa'bî', ona Ebu Cebira b. Dahhâk el-Ensârî, ona da halası şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Medine'ye geldiğinde her birimizin bir veya iki lakabı vardı. Hz. Peygamber (sav) birini lakabı ile çağırdığında biz ona 'Ey Allah'ın elçisi! bu kişi lakabıyla çağrılmak istemiyor' dedik. Bunun üzerine 'Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın' (Hucurât 44/11) ayeti nazil oldu.


    Öneri Formu
74055 HM023615 İbn Hanbel, V, 380

Bana Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Hişam b. Hassan, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r. anhümâ) şöyle rivayet etmiştir: Hilal b. Ümeyye, Rasulullah’ın (sav) huzurunda, karısının, Şerik b. Sehmâ ile ilişkisi olduğu suçlamasında bulundu. Buna karşın Rasulullah (sav) ona "ya şahitlerini getirirsin ya da sana iftira haddi uygulanır" buyurdu. Hilal b. Ümeyye “Ya Rasulallah! İçimizden biri karısını bir adamla yakaladığı vakit kalkıp şahit arar mı?” Rasulullah (sav) "Ya şahitlerini getirirsin ya da sana iftira haddi uygulanır" şeklinde buyurmaya devam etti. Hilal b. Ümeyye ise “Seni hak ile gönderene yemin ederim ki ben doğru söylüyorum. Vallahi Allah, mutlaka sırtımı celde cezasından kurtarıp temize çıkaracak bir hüküm indirecektir” diye karşılık verdi. Derken Cibril geldi ve Hz. Peygamber'e (sav) "Eşlerine zina isnadında bulunup da ..." (Nur 24/6-9) ayetleri nazil oldu. Rasulullah (sav) "Eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler" (Nur 24/9) kısmına kadar bu ayetleri okudu. Ardından döndü ve Hilal b. Ümeyye'nin karısına haber gönderdi. Hilal b. Ümeyye de geldi ve şahitliğini yerine getirdi. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) "Allah, ikinizden birinin yalan söylediğini bilmektedir. İçinizden tövbe edecek biri var mı?" diye sordu. Sonra kadın kalktı ve şahitliğini yerine getirdi. Ancak ("Eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler" şeklindeki) beşinci şahitliğini yerine getireceği zaman orada bulunanlar kadını durdurdular ve “Bu ifade, hüküm doğurur” dediler. Bunun üzerine kadın bir an için duraksadı ve geri adım attı. Öyle ki şahitlikten vaz geçeceğini zannettik. Fakat o “Bundan sonra kavmimi rezil edemem” diyerek şahitliğini tamamladı. Bilahare Hz. Peygamber (sav) "Bakın bakalım, eğer gözleri sürmeli, kalçası iri, baldırı kalın bir çocuk dünyaya getirirse çocuk Şerik b. Sehmâ'ya aittir" buyurdu. Kadın, Hz. Peygamber’in (sav) buyurduğu gibi böyle bir çocuk dünyaya getirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer Allah'ın kitabındaki söz konusu hüküm geçmemiş olsaydı, bu kadına karşı kesinlikle farklı bir tutumum olurdu" buyurdu.


Açıklama: Bahsi geçen ayetler şöyledir: "Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi; beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler." (Nur 24/6-9) Bu uygulama, İslam aile hukukunda “liân” terimi ile ifade edilir. Karısının zina suçu işlediğini iddia eden bir koca, eğer iddiasını isbat için dört şahit getiremezse karı ve koca hakim huzuruna celb edilerek liâna (karşılıklı lanetleşmeye) davet edilir. Her iki taraf da doğruluklarını bu ifadelerle beyan ederlerse erkek iftira (kazf) cezasından, kadın da zina cezasından kurtulur ve bu şekilde evlilik bağı sona erer/erdirilir.

    Öneri Formu
32333 B004747 Buhari, Tefsir, (Nûr) 3

Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Âzib şöyle demiştir: "Müminlerden oturanlarla, Allah yolunda savaşanlar bir olmaz" ayeti indiği zaman, Peygamber (sav) "Falanca kimseyi (Zeyd b. Sabit'i) çağırın" buyurdu. Zeyd beraberinde divit ve levha yahut kürek kemiği olduğu halde geldi. Rasulullah (sav) "Yaz: Müminlerden oturanlarla, Allah yolunda savaşanlar bir olmaz" buyurdu. Hz. Peygamber'in (sav) arkasında bulunan İbn Ümmü Mektûm “ey Allah'ın Rasulü, ben çok zarardayım” dedi. Bunun üzerine hemen orada ayetin devamı "Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla, Allah yolunda savaşanlar bir olmaz" nazil oldu


    Öneri Formu
31711 B004594 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 18


Açıklama: İlgili ayetin tamamı: "Biz, bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak (ertelersek) mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir."

    Öneri Formu
31384 B004481 Buhari, Tefsir, (Bakara), 7


Açıklama: 3688'in senedi ile aynı hükümdedir.

    Öneri Formu
39258 HM004248 İbn Hanbel, I, 445


    Öneri Formu
31410 B004498 Buhari, Tefsir, (Bakara), 23


    Öneri Formu
31437 B004509 Buhari, Tefsir, (Bakara), 28


    Öneri Formu
31441 B004510 Buhari, Tefsir, (Bakara), 28


    Öneri Formu
31444 B004511 Buhari, Tefsir, (Bakara), 28


    Öneri Formu
16376 B005331 Buhari, Talak, 44