Giriş

Hani havârîlere, "Bana ve peygamberime iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar (da), "İman ettik, bizim Allah'a teslim olmuş kimseler (müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol" demişlerdi.


    Öneri Formu
53760 KK5/111 Mâide, 5, 111

Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Önümüzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her şey O'na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir.


    Öneri Formu
55403 KK19/64 Meryem, 19, 64

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne; (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame ve Bişr, onlara Hişâm; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr -ki hadisin lafızları ona aittir-, ona Muhammed b. Bişr, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etti: Hâris b. Hişâm, Nebî'ye (sav), vahyin kendisine nasıl geldiğini sordu. O ise şöyle buyurdu: ''Vahiy, bana, bazen çan sesi gibi gelir ki bana en zor olan budur. Ardından bu hal benden gider ve vahyi kavrarım. Bazen de, melek, insan suretinde gelir, dediklerini idrak ederim.


    Öneri Formu
279267 M006059-3 Müslim, Fadâil, 87


    Öneri Formu
279268 M006059-4 Müslim, Fadâil, 87

Biz Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, esbâta (torunlara), İsa'ya, Eyyûb'e, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettik. Davud'a da Zebûr'u verdik.


    Öneri Formu
53328 KK4/163 Nisa, 4, 163

Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.


    Öneri Formu
56353 KK21/73 Enbiyâ, 21, 73

Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!


    Öneri Formu
57947 KK40/70 Mü'min, 40, 70

Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.


    Öneri Formu
279270 M001004-3 Müslim, Salât, 147


    Öneri Formu
190248 NM001982 Hakim, el-Müstedrek, II, 746 (1/535)


    Öneri Formu
191773 NM003521 Hakim, el-Müstedrek, IV, 1306 (2/392)