Öneri Formu
Hadis Id, No:
43629, DM002266
Hadis:
أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ أنبأنا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ زَمْعَةَ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- النَّاسَ يَوْماً وَوَعَظَهُمْ فِى النِّسَاءِ فَقَالَ :« مَا بَالُ الرَّجُلِ يَجْلِدُ امْرَأَتَهُ جَلْدَ الْعَبْدِ ، وَلَعَلَّهُ يُضَاجِعُهَا فِى آخِرِ يَوْمِهِ ».
Tercemesi:
Bize (Ebu Avn) Cafer b. Avn (el-Kuraşî), ona (Ebu Münzir) Hişam b. Urve (el-Esedî), ona da babasının (Ebu Abdullah Urve b. Zübeyr el-Esedî) rivayet ettiğne göre Abdullah b. Zem'a (el-Kuraşi) (ra) şöyle demiştir:
"Bir gün Rasulullah (sav) insanlara konuşma yaptı, kadınlarla ilgili olarak onlara tavsiyelerde bulundu ve şöyle söyledi: 'Adama ne oluyor da kölesini döver gibi karısını dövebiliyor?! Kim bilir, belki de günün sonunda karısıyla birlikte olacaktır!'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 34, 3/1425
Senetler:
1. Abdullah b. Zem'a el-Kuraşi (Abdullah b. Zem'a b. Esved b. Muttalib)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
Konular:
Kadın, kadınlara iyi davranmak
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
أخبرنا عبد (الرزاق قال : أنا ابن جريج قال : ثنا إسماعيل بن كثير أبو هاشم المكي عن عاصم بن لقيط) بن صبرة عن أبيه أو جده قال : انطلقت أنا وأصحاب لي حتى انتهينا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فلم نجده (قال - ظ) فأطعمتنا عائشة تمرا وعصدت لنا عصيدة إذ جاء النبي صلى الله عليه وسلم يتقلع ، قال : هل أطعمتيهم من شئ ؟ قلنا :نعم ، فبينا نحن على ذلك دفع الراعي الغنم في المراح على دى سخلة قال : هل ولدت ؟ نعم ، قال : فاذبح لهم شاة ، ثم اقبل علينا فقال : لا تحسبن ولم يقل (لا - ظ) تحسبن انا دبحنا الشاة من الجلكم لنا غنم مائة لا نريد أن تزيد عليها ، إذا ولد الراعي لنا بهمة امرناه فذبح شاة قال قلت : يا رسول الله ، أخبرني عن الوضوء قال : إذا توضأت فاسبغ وخلل بينا الاصابع ، وإذا اسنثرت فابلغ إلا أن تكون صائما ، قال قلت : يا رسول الله إن لي امراة فذكر من طول لسانها وبذائها فقال : طلقها قال قلت : يا رسول الله إنها ذات صحبة وولد : قال : امسكها وامرها ، فان يكن فيها خير فستفعل ولا تضرب ظعينتك ضربك امتك.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44067, MA000080
Hadis:
أخبرنا عبد (الرزاق قال : أنا ابن جريج قال : ثنا إسماعيل بن كثير أبو هاشم المكي عن عاصم بن لقيط) بن صبرة عن أبيه أو جده قال : انطلقت أنا وأصحاب لي حتى انتهينا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فلم نجده (قال - ظ) فأطعمتنا عائشة تمرا وعصدت لنا عصيدة إذ جاء النبي صلى الله عليه وسلم يتقلع ، قال : هل أطعمتيهم من شئ ؟ قلنا :نعم ، فبينا نحن على ذلك دفع الراعي الغنم في المراح على دى سخلة قال : هل ولدت ؟ نعم ، قال : فاذبح لهم شاة ، ثم اقبل علينا فقال : لا تحسبن ولم يقل (لا - ظ) تحسبن انا دبحنا الشاة من الجلكم لنا غنم مائة لا نريد أن تزيد عليها ، إذا ولد الراعي لنا بهمة امرناه فذبح شاة قال قلت : يا رسول الله ، أخبرني عن الوضوء قال : إذا توضأت فاسبغ وخلل بينا الاصابع ، وإذا اسنثرت فابلغ إلا أن تكون صائما ، قال قلت : يا رسول الله إن لي امراة فذكر من طول لسانها وبذائها فقال : طلقها قال قلت : يا رسول الله إنها ذات صحبة وولد : قال : امسكها وامرها ، فان يكن فيها خير فستفعل ولا تضرب ظعينتك ضربك امتك.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Tahâret 80, 1/26
Senetler:
1. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
2. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
3. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, Sakal, abdest alırken sakal ve parmak aralarını hilallemek
Evlilik, eşler arası ilişkiler
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151381, BS14416
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ الْقَاضِى حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ : أَنَّ امْرَأَةً دَخَلَتْ عَلَى عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا وَعَلَيْهَا خِمَارٌ أَخْضَرُ فَشَكَتْ إِلَيْهَا زَوْجَهَا وَأَرَتْهَا ضَرْبًا بِجِلْدِهَا فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَذَكَرَتْ لَهُ ذَلِكَ عَائِشَةُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا وَقَالَتْ : مَا تَلْقَى نِسَاءُ الْمُسْلِمِينَ مِنْ أَزْوَاجِهِنَّ وَقَالَتْ لِلَّذِى بِجِلْدِهَا أَشَدُّ خُضْرَةً مِنْ خِمَارِهَا قَالَ عِكْرِمَةُ : وَالنِّسَاءُ يَنْصُرُ بَعْضُهُنَّ بَعْضًا وَجَاءَ الرَّجُلُ فَقَالَتْ : مَا الَّذِى عِنْدَهُ بِأَغْنَى عَنِّى مِنْ هَذَا وَقَالَتْ بِطَرَفِ ثَوْبِهَا فَقَالَ الرَّجُلُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ وَاللَّهِ إِنِّى لأَنْفُضُهَا نَفْضَ الأَدِيمِ وَلَكِنَّهَا نَاشِزٌ تُرِيدُ رِفَاعَةَ وَكَانَ رِفَاعَةُ زَوْجَهَا قَدْ طَلَّقَهَا قَبْلَ ذَلِكَ فَقَالَ :« إِنَّهُ إِنْ كَانَ كَمَا تَقُولِينَ لَمْ تَحِلِّى لَهُ حَتَّى يَذُوقَ مِنْ عُسَيْلَتِكِ وَتَذُوقِى مِنْ عُسَيْلَتِهِ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 14416, 14/460
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
6. Yusuf b. Yakub el-Kâdı (Yusuf b. Yakub b. İsmail b. Hammad b. Zeyd)
7. Hasan b. Muhammed el-Ezherî (Hasan b. Muhammed b. İshak b. İbrahim b. Ezher)
8. Ali b. Muhammed el-Mukrî (Ali b. Muhammed b. Ali b. Humeyd)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Boşanma, ardından eski kocaya/hanıma dönüş durumu
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
KTB, ADAB
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, TALAK, BOŞANMA
Nikah, Boşanmış kadının eski kocasına dönmesinin şartı
Nikah, hulle yapmak
Tesettür,
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
151876, BS14887
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى وَأَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ الْمُزَكِّى قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الرَّبِيعُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَخْبَرَنَا الشَّافِعِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ حَدَّثَنِى أَبُو هَاشِمٍ إِسْمَاعِيلُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ لَقِيطِ بْنِ صَبْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ وَفْدَ بَنِى الْمُنْتَفِقِ أَوْ فِى وَفْدِ بَنِى الْمُنْتَفِقِ فَأَتَيْنَاهُ فَلَمْ نُصَادِفْهُ وَصَادَفْنَا عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا فَأُتِينَا بِقِنَاعٍ فِيهِ تَمْرٌ وَالْقِنَاعُ الطَّبَقُ وَأَمَرَتْ لَنَا بِخَزِيرَةٍ فَصُنِعَتْ ثُمَّ أَكَلْنَا فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ جَاءَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« هَلْ أَكَلْتُمْ شَيْئًا هَلْ أُمِرَ لَكُمْ بِشَىْءٍ؟ ». قُلْنَا : نَعَمْ. فَلَمْ نَلْبَثْ أَنْ دَفَعَ الرَّاعِى غَنَمَهُ فَإِذَا بِسَخْلَةٍ تَيْعَرُ فَقَالَ :« هِيهِ يَا فُلاَنُ مَا وَلَّدْتَ؟ ». قَالَ : بَهْمَةً. قَالَ :« فَاذْبَحْ لَنَا مَكَانَهَا شَاةً ». ثُمَّ انْحَرَفَ إِلَىَّ وَقَالَ : لاَ تَحْسِبَنَّ وَلَمْ يَقُلْ لاَ تَحْسَبَنَّ أَنَّا مِنْ أَجْلِكَ ذَبَحْنَاهَا لَنَا غَنَمٌ مِائَةٌ لاَ نُرِيدُ أَنْ تَزِيدَ فَإِذَا وَلَّدَ الرَّاعِى بَهْمَةً ذَبَحْنَا مَكَانَهَا شَاةً. قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ لِىَ امْرَأَةً فِى لِسَانِهَا شَىْءٌ يَعْنِى الْبَذَاءَ قَالَ :« طَلِّقْهَا ». قُلْتُ : إِنَّ لِى مَنْهَا وَلَدًا وَلَهَا صُحْبَةٌ قَالَ :« فَمُرْهَا يَقُولُ عِظْهَا فَإِنْ يَكُ فِيهَا خَيْرًا فَسَتَقْبَلْ وَلاَ تَضْرِبَنَّ ظَعِينَتَكَ ضَرْبَكَ أُمَيَّتَكَ ». قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى عَنِ الْوُضُوءِ؟ قَالَ :« أَسْبِغِ الْوُضُوءَ وَخَلِّلْ بَيْنَ الأَصَابِعِ وَبَالِغْ فِى الاِسْتِنْشَاقِ إِلاَّ أَنْ تَكُونَ صَائِمًا ».
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı:
"Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi:
"- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu.
"- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana,
"- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban,
"- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber,
"- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki:
"- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber,
"- Öyleyse boşa onu!" buyurdu.
"- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim.
"- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi.
"- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim.
"- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasem ve Nuşûz 14887, 15/144
Senetler:
1. Lakît b. Amir el-Ukaylî (Ebu Rezin Lakit b. Amir b. Sabira b. Abdullah)
2. ibn Ebu Razîn Asım b. Ebu Razîn el-Ukaylî (Asım b. Lakît b. Amir b. Sabira)
3. Ebu Haşim İsmail b. Kesir el-Hicazi (İsmail b. Kesir)
4. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
5. Muhammed b. İdris eş-Şafii (Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman)
6. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Ebû İshak en-Nîsâbûrî (Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya b. Sahnûye)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Abdest, Sakal, abdest alırken sakal ve parmak aralarını hilallemek
Hz. Peygamber, cömertliği
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Kadın, kocasına eziyet etmesi
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri