Ebu Hüseyin Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî (Rahimehullah) der ki: Allah’ın yardımıyla başlar, yalnızca O’ndan yardım dileriz. Bizim muvaffakiyetimiz ancak Allah’ın (yüce olan) yardımı iledir.
Bize Ebu Hayseme Züheyr b. Harb, ona Vekî, ona Kehmes, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, -bu hadis ona aittir-, ona babası (Muaz el-Anberî), ona Kehmes, ona İbn Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer şöyle rivayet etmiştir:
Basra'da kader hakkında söz söyleyen ilk kişi Ma'bed el-Cühenî idi. Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî ile hac yahut umre için yola çıkmıştım. Kendi aramızda Rasulullah'ın (sav) ashabından birini görsek de bu adamların kader hakkındaki sözlerini ona sorsak! demiştik. Yolda mescide girmekte olan Abdullah b. Ömer b. el-Hattab'a rastladık. Birimiz sağından diğerimiz solundan onu ortamıza aldık. Arkadaşımın sözü bana havale edeceğini anladım ve “Ey Ebu Abdurrahman! Bizim o taraflarda Kur'an okuyan ve ilim tahsil eden bazı kimseler ortaya çıktı” dedim ve onların halini anlattım, sonra da “ayrıca onlar kaderin olmadığını ve her şeyin öncesinden bir kader olmaksızın gerçekleştiğini söylüyorlar” dedim. Abdullah b. Ömer “Bunlarla karşılaştığın zaman onlara benim kendileriyle uzaktan yakından hiçbir alakam olmadığını haber ver. Abdullah b. Ömer'in yemin ettiği Allah'a and olsun ki, bunlardan birinde Uhud dağı kadar altın olup onu Allah yolunda harcasa, kadere iman etmedikçe Allah onun bu amelini kabul etmez” dedi. Ardından “babam Ömer b. el-Hattab bana şöyle rivayet etmiştir” dedi:
"Bir gün Rasulullah'ın (sav) yanında otururken elbiseleri bembeyaz, saçı simsiyah bir adam çıkageldi. Üzerinde yoldan geldiğini gösteren bir iz de yoktu. Hiçbirimiz onu tanımıyorduk. Gelip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna oturdu. Dizlerini dizlerine dayadı, avuçlarını onun baldırlarının üstüne koydu ve 'Ey Muhammed! Bana İslam'ı anlat' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna iman etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yetiyorsa hac yapmandır' buyurdu. O zât 'doğru söyledin' dedi. Onun soru sorup ardından onaylamasına çok şaşırdık. Ardından 'Ey Muhammed! Bana imanı anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere hayrına ve şerrine iman etmendir' buyurdu. Ardından o kişi 'bana ihsanı anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ı görmesen de onu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Onu sen görmesen de o muhakkak seni görüyor' buyurdu. Daha sonra o kişi 'bana kıyameti haber ver' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'bu sorunun muhatabı, onu sorandan daha fazla bilgili değildir' diye cevap verdi. O zat 'öyleyse bana kıyamet alametlerini anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'cariyenin efendisini doğurması, yalın ayaklı fakir davar çobanlarının bina yarışı yaptığını görmendir' buyurdu. Sonra o kişi oradan ayrıldı. Bir süre bekledim. Hz. Peygamber (sav) 'ey Ömer! Soru soran o kişi kimdi, biliyor musun?' diye sordu. Ben 'Allah ve resulü daha iyi bilir' dedim. 'O Cebrail'di. Size dininizi öğretmek üzere geldi' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
467, M000093
Hadis:
قَالَ أَبُو الْحُسَيْنِ مُسْلِمُ بْنُ الْحَجَّاجِ الْقُشَيْرِىُّ - رَحِمَهُ اللَّهُ - بِعَوْنِ اللَّهِ نَبْتَدِئُ وَإِيَّاهُ نَسْتَكْفِى وَمَا تَوْفِيقُنَا إِلاَّ بِاللَّهِ جَلَّ جَلاَلُهُ.
حَدَّثَنِى أَبُو خَيْثَمَةَ زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ كَهْمَسٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ ح وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ الْعَنْبَرِىُّ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا كَهْمَسٌ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ كَانَ أَوَّلَ مَنْ قَالَ فِى الْقَدَرِ بِالْبَصْرَةِ مَعْبَدٌ الْجُهَنِىُّ فَانْطَلَقْتُ أَنَا وَحُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحِمْيَرِىُّ حَاجَّيْنِ أَوْ مُعْتَمِرَيْنِ فَقُلْنَا لَوْ لَقِينَا أَحَدًا مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلْنَاهُ عَمَّا يَقُولُ هَؤُلاَءِ فِى الْقَدَرِ فَوُفِّقَ لَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ دَاخِلاً الْمَسْجِدَ فَاكْتَنَفْتُهُ أَنَا وَصَاحِبِى أَحَدُنَا عَنْ يَمِينِهِ وَالآخَرُ عَنْ شِمَالِهِ فَظَنَنْتُ أَنَّ صَاحِبِى سَيَكِلُ الْكَلاَمَ إِلَىَّ فَقُلْتُ أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّهُ قَدْ ظَهَرَ قِبَلَنَا نَاسٌ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ وَيَتَقَفَّرُونَ الْعِلْمَ - وَذَكَرَ مِنْ شَأْنِهِمْ - وَأَنَّهُمْ يَزْعُمُونَ أَنْ لاَ قَدَرَ وَأَنَّ الأَمْرَ أُنُفٌ. قَالَ فَإِذَا لَقِيتَ أُولَئِكَ فَأَخْبِرْهُمْ أَنِّى بَرِىءٌ مِنْهُمْ وَأَنَّهُمْ بُرَآءُ مِنِّى وَالَّذِى يَحْلِفُ بِهِ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ لَوْ أَنَّ لأَحَدِهِمْ مِثْلَ أُحُدٍ ذَهَبًا فَأَنْفَقَهُ مَا قَبِلَ اللَّهُ مِنْهُ حَتَّى يُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ ثُمَّ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ قَالَ
بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ إِذْ طَلَعَ عَلَيْنَا رَجُلٌ شَدِيدُ بَيَاضِ الثِّيَابِ شَدِيدُ سَوَادِ الشَّعَرِ لاَ يُرَى عَلَيْهِ أَثَرُ السَّفَرِ وَلاَ يَعْرِفُهُ مِنَّا أَحَدٌ حَتَّى جَلَسَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَسْنَدَ رُكْبَتَيْهِ إِلَى رُكْبَتَيْهِ وَوَضَعَ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ وَقَالَ "يَا مُحَمَّدُ أَخْبِرْنِى عَنِ الإِسْلاَمِ." فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "الإِسْلاَمُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَتُقِيمَ الصَّلاَةَ وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ وَتَصُومَ رَمَضَانَ وَتَحُجَّ الْبَيْتَ إِنِ اسْتَطَعْتَ إِلَيْهِ سَبِيلاً." قَالَ "صَدَقْتَ." قَالَ فَعَجِبْنَا لَهُ يَسْأَلُهُ وَيُصَدِّقُهُ. قَالَ فَأَخْبِرْنِى عَنِ الإِيمَانِ. قَالَ "أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ." قَالَ "صَدَقْتَ." قَالَ "فَأَخْبِرْنِى عَنِ الإِحْسَانِ." قَالَ "أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ." قَالَ "فَأَخْبِرْنِى عَنِ السَّاعَةِ." قَالَ مَا الْمَسْئُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ." قَالَ "فَأَخْبِرْنِى عَنْ أَمَارَتِهَا." قَالَ "أَنْ تَلِدَ الأَمَةُ رَبَّتَهَا وَأَنْ تَرَى الْحُفَاةَ الْعُرَاةَ الْعَالَةَ رِعَاءَ الشَّاءِ يَتَطَاوَلُونَ فِى الْبُنْيَانِ." قَالَ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَبِثْتُ مَلِيًّا ثُمَّ قَالَ لِى "يَا عُمَرُ أَتَدْرِى مَنِ السَّائِلُ." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ. قَالَ "فَإِنَّهُ جِبْرِيلُ أَتَاكُمْ يُعَلِّمُكُمْ دِينَكُمْ ."
Tercemesi:
Ebu Hüseyin Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî (Rahimehullah) der ki: Allah’ın yardımıyla başlar, yalnızca O’ndan yardım dileriz. Bizim muvaffakiyetimiz ancak Allah’ın (yüce olan) yardımı iledir.
Bize Ebu Hayseme Züheyr b. Harb, ona Vekî, ona Kehmes, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, -bu hadis ona aittir-, ona babası (Muaz el-Anberî), ona Kehmes, ona İbn Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer şöyle rivayet etmiştir:
Basra'da kader hakkında söz söyleyen ilk kişi Ma'bed el-Cühenî idi. Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî ile hac yahut umre için yola çıkmıştım. Kendi aramızda Rasulullah'ın (sav) ashabından birini görsek de bu adamların kader hakkındaki sözlerini ona sorsak! demiştik. Yolda mescide girmekte olan Abdullah b. Ömer b. el-Hattab'a rastladık. Birimiz sağından diğerimiz solundan onu ortamıza aldık. Arkadaşımın sözü bana havale edeceğini anladım ve “Ey Ebu Abdurrahman! Bizim o taraflarda Kur'an okuyan ve ilim tahsil eden bazı kimseler ortaya çıktı” dedim ve onların halini anlattım, sonra da “ayrıca onlar kaderin olmadığını ve her şeyin öncesinden bir kader olmaksızın gerçekleştiğini söylüyorlar” dedim. Abdullah b. Ömer “Bunlarla karşılaştığın zaman onlara benim kendileriyle uzaktan yakından hiçbir alakam olmadığını haber ver. Abdullah b. Ömer'in yemin ettiği Allah'a and olsun ki, bunlardan birinde Uhud dağı kadar altın olup onu Allah yolunda harcasa, kadere iman etmedikçe Allah onun bu amelini kabul etmez” dedi. Ardından “babam Ömer b. el-Hattab bana şöyle rivayet etmiştir” dedi:
"Bir gün Rasulullah'ın (sav) yanında otururken elbiseleri bembeyaz, saçı simsiyah bir adam çıkageldi. Üzerinde yoldan geldiğini gösteren bir iz de yoktu. Hiçbirimiz onu tanımıyorduk. Gelip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna oturdu. Dizlerini dizlerine dayadı, avuçlarını onun baldırlarının üstüne koydu ve 'Ey Muhammed! Bana İslam'ı anlat' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna iman etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yetiyorsa hac yapmandır' buyurdu. O zât 'doğru söyledin' dedi. Onun soru sorup ardından onaylamasına çok şaşırdık. Ardından 'Ey Muhammed! Bana imanı anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere hayrına ve şerrine iman etmendir' buyurdu. Ardından o kişi 'bana ihsanı anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ı görmesen de onu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Onu sen görmesen de o muhakkak seni görüyor' buyurdu. Daha sonra o kişi 'bana kıyameti haber ver' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'bu sorunun muhatabı, onu sorandan daha fazla bilgili değildir' diye cevap verdi. O zat 'öyleyse bana kıyamet alametlerini anlat' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'cariyenin efendisini doğurması, yalın ayaklı fakir davar çobanlarının bina yarışı yaptığını görmendir' buyurdu. Sonra o kişi oradan ayrıldı. Bir süre bekledim. Hz. Peygamber (sav) 'ey Ömer! Soru soran o kişi kimdi, biliyor musun?' diye sordu. Ben 'Allah ve resulü daha iyi bilir' dedim. 'O Cebrail'di. Size dininizi öğretmek üzere geldi' buyurdu."
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 93, /33
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
5. Ebu Hasan Kehmes b. Hasan et-Teymî (Kehmes b. Hasan)
6. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
7. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
İhsan, ihsan nedir?
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları, Kitaplara iman
İman, imanın esasları
İnanç, Cibril Hadisi
KTB, İMAN
KTB, KADER
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
59221, KK57/28
Hadis:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَآمِنُوا بِرَسُولِهِ يُؤْتِكُمْ كِفْلَيْنِ مِن رَّحْمَتِهِ وَيَجْعَل لَّكُمْ نُورًا تَمْشُونَ بِهِ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Tercemesi:
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamberine inanın ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size ışığında yürüyeceğiniz bir nûr lütfetsin; sizi bağışlasın. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Hadîd 57/28, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın sevmesi ve sevginin tezahürü
Allah İnancı, bağışlaması, affediciliği
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, Esasları
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
İman, iman ve takva
İman, imanın esasları
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
KTB, İMAN
Kulluk, Allah'a karşı saygılı olmak
Kulluk, Allah'ın Azabından Sakınmak (Takvâ)
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı
Takva, Allah'tan korkmak
Açıklama: Senetteki hataya örnek olarak zikredilecektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
597, M000137
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ عَنِ الْوَلِيدِ أَبِى بِشْرٍ قَالَ سَمِعْتُ حُمْرَانَ يَقُولُ سَمِعْتُ عُثْمَانَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ مِثْلَهُ سَوَاءً
[مَنْ مَاتَ وَهُوَ يَعْلَمُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ دَخَلَ الْجَنَّةَ].
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Makaddemî, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Halid el-Hazzâ, ona el-Velid b. Ebu Bişr, ona Osman rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) benzer şekilde buyurmuştur.
[Allah'tan başka ilah olmadığını bilir halde ölen kişi cennete girecektir.]
Açıklama:
Senetteki hataya örnek olarak zikredilecektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 137, /42
Senetler:
1. Ebu Said Ebân b. Osman el-Ümevî (Ebân b. Osman b. Affân)
2. Humran b. Eban en-Nemri (Humran b. Eban b. Halid b. Abduamr)
3. Ebu Bişr Velid b. Müslim el-Anberî (Velid b. Müslim b. Şihab)
4. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
5. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
6. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
İman, Cenneti vacib kılan iman
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36374, HM001112
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ عَنْ رَجُلٍ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَنْ يُؤْمِنَ عَبْدٌ حَتَّى يُؤْمِنَ بِأَرْبَعٍ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَأَنَّ اللَّهَ بَعَثَنِي بِالْحَقِّ وَيُؤْمِنُ بِالْبَعْثِ بَعْدَ الْمَوْتِ وَيُؤْمِنُ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ
Tercemesi:
Bize Veki' (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Rib'î b. Hiraş, ona bir adam ona da Hz. Ali (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kul şu dört şeye yani Allah'a, Allah'ın beni hak ile gönderdiğine, ölümden sonra dirilişe ve hayır ve şerriyle kadere iman etmedikçe mü'min olamaz.
Açıklama:
İsnadında mubhem rical var.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1112, 1/376
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Mübhem Ravi (Mübhem)
3. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
İman, Esasları
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
Açıklama: Hadis sahihtir. İsnad ise isnadda Füleyh olduğundan dolayı hasendir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
49972, HM010259
Hadis:
وَبِهَذَا الْإِسْنَادِ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَا أَزَالُ أُقَاتِلُ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ فَإِذَا قَالُوا لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ فَقَدْ عَصَمُوا مِنِّي أَمْوَالَهُمْ وَأَنْفُسَهُمْ إِلَّا بِحَقِّهَا وَحِسَابُهُمْ عَلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ
Tercemesi:
Aynı isnadla [Bize Abdürrezzak b. Hemmam, ona Mamer b. Raşid, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre] Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "İnsanlarla Allah'tan başka ilah yoktur deyinceye kadar savaşacağım. Allah'tan başka ilah yoktur derlerse benden mallarını ve canlarını Allah'ın hakkı hariç korumuş olurlar. Hesapları da Allah'a aittir.
Açıklama:
Hadis sahihtir. İsnad ise isnadda Füleyh olduğundan dolayı hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10259, 3/669
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
Konular:
Cihad, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
İman, Esasları
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
Savaş, dini koruma bilinci
Öneri Formu
Hadis Id, No:
476, M000096
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِنَحْوِ حَدِيثِهِمْ [بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ إِذْ طَلَعَ عَلَيْنَا رَجُلٌ شَدِيدُ بَيَاضِ الثِّيَابِ شَدِيدُ سَوَادِ الشَّعَرِ لاَ يُرَى عَلَيْهِ أَثَرُ السَّفَرِ وَلاَ يَعْرِفُهُ مِنَّا أَحَدٌ حَتَّى جَلَسَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَسْنَدَ رُكْبَتَيْهِ إِلَى رُكْبَتَيْهِ وَوَضَعَ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ وَقَالَ يَا مُحَمَّدُ أَخْبِرْنِى عَنِ الإِسْلاَمِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"الإِسْلاَمُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَتُقِيمَ الصَّلاَةَ وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ وَتَصُومَ رَمَضَانَ وَتَحُجَّ الْبَيْتَ إِنِ اسْتَطَعْتَ إِلَيْهِ سَبِيلاً." قَالَ صَدَقْتَ. قَالَ فَعَجِبْنَا لَهُ يَسْأَلُهُ وَيُصَدِّقُهُ. قَالَ فَأَخْبِرْنِى عَنِ الإِيمَانِ. قَالَ
"أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلاَئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ." قَالَ صَدَقْتَ. قَالَ فَأَخْبِرْنِى عَنِ الإِحْسَانِ. قَالَ
"أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ." قَالَ فَأَخْبِرْنِى عَنِ السَّاعَةِ. قَالَ
"مَا الْمَسْئُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ." قَالَ فَأَخْبِرْنِى عَنْ أَمَارَتِهَا. قَالَ
"أَنْ تَلِدَ الأَمَةُ رَبَّتَهَا وَأَنْ تَرَى الْحُفَاةَ الْعُرَاةَ الْعَالَةَ رِعَاءَ الشَّاءِ يَتَطَاوَلُونَ فِى الْبُنْيَانِ." قَالَ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَبِثْتُ مَلِيًّا ثُمَّ قَالَ لِى
"يَا عُمَرُ أَتَدْرِى مَنِ السَّائِلُ." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ. قَالَ
"فَإِنَّهُ جِبْرِيلُ أَتَاكُمْ يُعَلِّمُكُمْ دِينَكُمْ."]
Tercemesi:
Bana Haccac b. Şair, ona Yunus b. Muhammed, ona el-Mu'temir, ona babası (Süleyman et-Teymî), ona Yahya b. Ya'mer, ona (Abdullah) b. Ömer, ona Hz. Peygamber bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
[Bir gün Rasulullah'ın (sav) yanında otururken elbiseleri bembeyaz, saçı simsiyah bir adam çıkageldi. Üzerinde yoldan geldiğini gösteren bir iz de yoktu. Hiçbirimiz onu tanımıyorduk. Gelip Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna oturdu. Dizlerini dizlerine dayadı, avuçlarını onun baldırlarının üstüne koydu ve Ey Muhammed! Bana İslam'ı anlat dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna iman etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yetiyorsa hac yapmandır" buyurdu. O zât doğru söyledin dedi. Onun soru sorup ardından onaylamasına çok şaşırdık. Ardından Ey Muhammed! Bana imanı anlat dedi. Hz. Peygamber (sav); "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere hayrına ve şerrine iman etmendir" buyurdu. Ardından o kişi bana ihsanı anlat dedi. Hz. Peygamber (sav); "Allah'ı görmesen de onu görüyormuş gibi ibadet etmendir. Onu sen görmesen de o muhakkak seni görüyor" buyurdu. Daha sonra o kişi bana kıyameti haber ver dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "bu sorunun muhatabı, onu sorandan daha fazla bilgili değildir" diye cevap verdi. O zat, öyleyse bana kıyamet alametlerini anlat dedi. Hz. Peygamber (sav); "cariyenin efendisini doğurması, yalın ayaklı fakir davar çobanlarının bina yarışı yaptığını görmendir" buyurdu. Sonra o kişi oradan ayrıldı. Bir süre bekledim. Hz. Peygamber; "Ey Ömer! Soru soran o kişi kimdi, biliyor musun?" diye sordu. Ben Allah ve Rasulü daha iyi bilir dedim. "O Cebrail'di. Size dininizi öğretmek üzere geldi" buyurdu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 96, /34
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
7. Haccac b. Şair (Haccac b. Yusuf b. Haccac)
Konular:
İhsan, ihsan nedir?
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları, Kitaplara iman
İman, iman nedir?
İman, imanın esasları
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
553, M000127
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ وَعَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالاَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ." بِمِثْلِ حَدِيثِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ
[أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَمَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ عَصَمَ مِنِّى مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاَّ بِحَقِّهِ وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ].
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs b. Gıyas, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona Cabir, ona Ebû Salih, ona Ebu Hureyre rivayet ettiğine göre Ebû Salih ve Ebu Hureyre (ra) şöyle demişlerdir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İnsanlarla savaşmam bana emredildi." Bundan sonra İbnü'l-Müseyyeb'in Ebu Hureyre'den (ra) rivayet ettiği hadisin benzerini nakletmişlerdir.
["Bana insanlarla Allah'tan başka ilah yoktur demelerine kadar emredildi. Kim bunu söylerse kanını ve canını benden korumuş olur. Ancak hak ve hukuk sınırlarında malları veya canlarına dokunulabilir. Onların nihai hesapları da Allah'a aittir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 127, /40
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
2. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
3. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Cihad, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
İman, imanın esasları
İslam, İslamın Şartları
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Bize Sadaka b. Fadl, ona Velîd, ona Evzâî, ona Umeyr b. Hânî, ona Cünâde b. Ebî Umeyye, ona da Ubâde'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kim Allah’tan başka ilâh olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına; Muhammed'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna; İsa'nın da Allah2ın kulu ve rasûlü, Meryem'e ilka ettiği kelimesi ve O'ndan bir ruh olduğuna; cennet ve cehennemin de hak olduğuna şehadet ederse, hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar."
Ravi Velîd dedi ki: Bana İbn Câbir, ona Umeyr, ona da Cünâde'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav.) "Cennetin sekiz kapısından hangisini isterse oradan girer" cümlesini de eklemiş.
Açıklama: Hz. İsa’ya; “Allah’ın kelimesi” denilmesinin sebebi, Cenâb-ı Hakk'ın “kün!”, yani “ol!” kelimesiyle yaratılmış olmasıdır.
“Allah’ın rûhu”ndan maksat da, ya Allah tarafından bir rahmet olarak yaratılmış olması, ya da bir babadan değil de Allah’ın Meryem’e rûh üfürmesi suretiyle yaratılmış olmasıdır.
“Hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar” ifâdesi, bir kısmı hadîste de belirtilmiş olan iman esaslarına inan biri, âsi olsa dahi eninde sonunda mutlaka cennete girer anlamına gelir. Çünkü dinde esas olan imandır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280655, B003435-2
Hadis:
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عُمَيْرُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى جُنَادَةُ بْنُ أَبِى أُمَيَّةَ عَنْ عُبَادَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَال: " مَنْ شَهِدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ ، وَأَنَّ عِيسَى عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ وَكَلِمَتُهُ ، أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ ، وَرُوحٌ مِنْهُ ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ وَالنَّارُ حَقٌّ ، أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ عَلَى مَا كَانَ مِنَ الْعَمَلِ" . قَالَ الْوَلِيدُ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنْ عُمَيْرٍ عَنْ جُنَادَةَ وَزَادَ " مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ ، أَيَّهَا شَاءَ " .
Tercemesi:
Bize Sadaka b. Fadl, ona Velîd, ona Evzâî, ona Umeyr b. Hânî, ona Cünâde b. Ebî Umeyye, ona da Ubâde'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kim Allah’tan başka ilâh olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına; Muhammed'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna; İsa'nın da Allah2ın kulu ve rasûlü, Meryem'e ilka ettiği kelimesi ve O'ndan bir ruh olduğuna; cennet ve cehennemin de hak olduğuna şehadet ederse, hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar."
Ravi Velîd dedi ki: Bana İbn Câbir, ona Umeyr, ona da Cünâde'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav.) "Cennetin sekiz kapısından hangisini isterse oradan girer" cümlesini de eklemiş.
Açıklama:
Hz. İsa’ya; “Allah’ın kelimesi” denilmesinin sebebi, Cenâb-ı Hakk'ın “kün!”, yani “ol!” kelimesiyle yaratılmış olmasıdır.
“Allah’ın rûhu”ndan maksat da, ya Allah tarafından bir rahmet olarak yaratılmış olması, ya da bir babadan değil de Allah’ın Meryem’e rûh üfürmesi suretiyle yaratılmış olmasıdır.
“Hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar” ifâdesi, bir kısmı hadîste de belirtilmiş olan iman esaslarına inan biri, âsi olsa dahi eninde sonunda mutlaka cennete girer anlamına gelir. Çünkü dinde esas olan imandır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 47, 1/894
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Cünade b. Ebu Ümeyye el-Ezdî (Cünade b. Kübeyr)
3. Ebu Velid Umeyr b. Hani el-Ansî (Umeyr b. Hani)
4. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
Konular:
Cennet, kapıları
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
Peygamberler, Hz. İsa
Bize Sadaka b. Fadl, ona Velîd, ona Evzâî, ona Umeyr b. Hânî, ona Cünâde b. Ebî Umeyye, ona da Ubâde'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kim Allah’tan başka ilâh olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına; Muhammed'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna; İsa'nın da Allah2ın kulu ve rasûlü, Meryem'e ilka ettiği kelimesi ve O'ndan bir ruh olduğuna; cennet ve cehennemin de hak olduğuna şehadet ederse, hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar."
Ravi Velîd dedi ki: Bana İbn Câbir, ona Umeyr, ona da Cünâde'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav.) "Cennetin sekiz kapısından hangisini isterse oradan girer" cümlesini de eklemiş.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33163, B003435
Hadis:
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ الْفَضْلِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عُمَيْرُ بْنُ هَانِئٍ قَالَ حَدَّثَنِى جُنَادَةُ بْنُ أَبِى أُمَيَّةَ عَنْ عُبَادَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: " مَنْ شَهِدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ ، وَأَنَّ عِيسَى عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ وَكَلِمَتُهُ ، أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ ، وَرُوحٌ مِنْهُ ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ وَالنَّارُ حَقٌّ ، أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ عَلَى مَا كَانَ مِنَ الْعَمَلِ " . قَالَ الْوَلِيدُ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنْ عُمَيْرٍ عَنْ جُنَادَةَ وَزَادَ " مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ ، أَيَّهَا شَاءَ " .
Tercemesi:
Bize Sadaka b. Fadl, ona Velîd, ona Evzâî, ona Umeyr b. Hânî, ona Cünâde b. Ebî Umeyye, ona da Ubâde'nin (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kim Allah’tan başka ilâh olmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına; Muhammed'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna; İsa'nın da Allah2ın kulu ve rasûlü, Meryem'e ilka ettiği kelimesi ve O'ndan bir ruh olduğuna; cennet ve cehennemin de hak olduğuna şehadet ederse, hangi ameli yaparsa yapsın Allah onu cennete sokar."
Ravi Velîd dedi ki: Bana İbn Câbir, ona Umeyr, ona da Cünâde'nin rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav.) "Cennetin sekiz kapısından hangisini isterse oradan girer" cümlesini de eklemiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 47, 1/894
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Cünade b. Ebu Ümeyye el-Ezdî (Cünade b. Kübeyr)
3. Ebu Velid Umeyr b. Hani el-Ansî (Umeyr b. Hani)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
Cennet, kapıları
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
Peygamberler, Hz. İsa
Öneri Formu
Hadis Id, No:
622, M000141
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ حَدَّثَنَا مُبَشِّرُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ عُمَيْرِ بْنِ هَانِئٍ فِى هَذَا الإِسْنَادِ بِمِثْلِهِ
[مَنْ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَأَنَّ عِيسَى عَبْدُ اللَّهِ وَابْنُ أَمَتِهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِنْهُ وَأَنَّ الْجَنَّةَ حَقٌّ وَأَنَّ النَّارَ حَقٌّ أَدْخَلَهُ اللَّهُ مِنْ أَىِّ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ شَاءَ]
غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ "أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ عَلَى مَا كَانَ مِنْ عَمَلٍ." وَلَمْ يَذْكُرْ "مِنْ أَىِّ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ شَاءَ."
Tercemesi:
Bana Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî, ona Mübeşşir b. İsmail, ona el-Evzaî, ona Umeyr b. Hani bu isnatla bir benzerini nakletmiştir.
[Her kim Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağı bulunmadığına, Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın O'nun kulu, kulunun oğlu ve Allah'ın Meryem'e verdiği kelimesi ve kendisinden bir ruh olduğuna, cenneti ve cehennemin hak olduğuna şehadet ettiğini söylerse Allah cennetin sekiz kapısından istediğinden cennete sokar.]
Ancak "Allah onu işlemiş olduğu amele göre cennete koyar" ifadesini söylemiş "Cennetin sekiz kapısından istediğinden sokar" kısmını zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 141, /43
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Velid Umeyr b. Hani el-Ansî (Umeyr b. Hani)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu İsmail Mübeşşir b. İsmail el-Halebi (Mübeşşir b. İsmail)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî (Ahmed b. İbrahim b. Kesir)
Konular:
Cennet, kapıları
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı