حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ قَيْسٍ الْمَكِّىِّ أَنَّهُ قَالَ دُخِلَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنَىْ جَعْفَرِ بْنِ أَبِى طَالِبٍ فَقَالَ لِحَاضِنَتِهِمَا مَا لِى أَرَاهُمَا ضَارِعَيْنِ. فَقَالَتْ حَاضِنَتُهُمَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ تَسْرَعُ إِلَيْهِمَا الْعَيْنُ وَلَمْ يَمْنَعْنَا أَنْ نَسْتَرْقِىَ لَهُمَا إِلاَّ أَنَّا لاَ نَدْرِى مَا يُوَافِقُكَ مِنْ ذَلِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَرْقُوا لَهُمَا فَإِنَّهُ لَوْ سَبَقَ شَىْءٌ الْقَدَرَ لَسَبَقَتْهُ الْعَيْنُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38840, MU001716
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ قَيْسٍ الْمَكِّىِّ أَنَّهُ قَالَ دُخِلَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِابْنَىْ جَعْفَرِ بْنِ أَبِى طَالِبٍ فَقَالَ لِحَاضِنَتِهِمَا مَا لِى أَرَاهُمَا ضَارِعَيْنِ. فَقَالَتْ حَاضِنَتُهُمَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ تَسْرَعُ إِلَيْهِمَا الْعَيْنُ وَلَمْ يَمْنَعْنَا أَنْ نَسْتَرْقِىَ لَهُمَا إِلاَّ أَنَّا لاَ نَدْرِى مَا يُوَافِقُكَ مِنْ ذَلِكَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَرْقُوا لَهُمَا فَإِنَّهُ لَوْ سَبَقَ شَىْءٌ الْقَدَرَ لَسَبَقَتْهُ الْعَيْنُ .
Tercemesi:
Humeyd b. Kays'dan: Cafer b. Ebi Talib'in iki oğlu Resûlul-lah'm (s.a.v.) huzuruna getirildiğinde onların bakıcılarına (dadılarına):
" Bunları zayıf görüyorum, neden?" diye sordu. O da:
" Ya Resûlullah, onlara göz değiyor. Uygun görüp görmeyeceğini bilmediğimiz için onları okutmadık." deyince Resûlullah (s.a.v.):
" Onları okutunuz, çünkü eğer kaderin önüne birşey geçecek olsaydı bu, nazar olurdu." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ayn 1716, 1/368
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Tedavi, nazar değmiş kişiyi
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ بَيْتَ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَفِى الْبَيْتِ صَبِىٌّ يَبْكِى فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ بِهِ الْعَيْنَ قَالَ عُرْوَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَلاَ تَسْتَرْقُونَ لَهُ مِنَ الْعَيْنِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38841, MU001717
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ عُرْوَةَ بْنَ الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ بَيْتَ أُمِّ سَلَمَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَفِى الْبَيْتِ صَبِىٌّ يَبْكِى فَذَكَرُوا لَهُ أَنَّ بِهِ الْعَيْنَ قَالَ عُرْوَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَلاَ تَسْتَرْقُونَ لَهُ مِنَ الْعَيْنِ.
Tercemesi:
Urve b. Zübeyr (r.a.) den: Resûlullah (s.a.v.) hanımı Ümmü Seleme'nin evine girdi. Orada bir çocuk ağlıyordu. Ona göz değdiğini söylediklerinde Resûîullah (s.a.v.):
" Ona göz değmesinden (korunmak) için okutsaydınız." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ayn 1717, 1/368
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Açıklama: hadis mutetabileriyle birlikte hasendir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْعَيْنُ حَقٌّ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36435, HM002477
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ رَجُلٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْعَيْنُ حَقٌّ تَسْتَنْزِلُ الْحَالِقَ
Tercemesi:
Açıklama:
hadis mutetabileriyle birlikte hasendir.
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْعَيْنُ حَقٌّ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2477, 1/711
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. Mübhem Ravi (Mübhem)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
Konular:
Nazar, göz değmesi
Açıklama: hadis mutetabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37415, HM002478
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْوَلِيدِ الْعَدَنِيُّ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ دُوَيْدٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ مِثْلَهُ
Tercemesi:
Açıklama:
hadis mutetabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2478, 1/711
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. İsmail b. Sevban el-Esedî (İsmail b. Sevban)
4. Duveyd el-Basrî (Duveyd)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Adenî Ebu Muhammed Abdullah b. Velid el-Kuraşi (Abdullah b. Velid b. Meymun b. Abdullah)
Konular:
Nazar, göz değmesi
Nazar, göz değmesi
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن همام بن منبه عن أبي هريرة قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : العين حق ، ونهى عن الوشم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
87481, MA019778
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن همام بن منبه عن أبي هريرة قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : العين حق ، ونهى عن الوشم .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav):
"Göz değmesi haktır" buyurmuş ve "bedene dövme yaptırmayı yasaklamıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 19778, 11/18
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Nazar, göz değmesi
Süslenme, dövme yapmak ve yaptırmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285736, KMŞ001057
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ، مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دُوَسْتَ النَّيْسَابُورِيُّ - لَقِيتُهُ بِالْقُسْطَنْطِينِيَّةِ - ثنا أَبُو زُرْعَةَ، مُحَمَّدُ بْنُ الْجُرْجَانِيِّ بِمَكَّةَ، ثنا أَبُو نُعَيْمٍ، ثنا شُعَيْبُ بْنُ أَيُّوبَ الصَّرِيفِينِيُّ، ثنا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ جَابِرٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ الْعَيْنَ لَتُدْخِلُ الرَّجُلَ الْقَبْرَ، وَتُدْخِلُ الْجَمَلَ الْقِدْرَ»
Tercemesi:
Bize Ebu Hasan Muhammed b. Abdullah b. Düvest en-Neysabûrî (onunla Kostantiniyye'de karşılaştım), ona Ebu Zür'a Muhammed b. el-Cürcânî (Mekke'de), ona Ebu Nuaym, ona Şuayb b. Eyyub es-Sarîfînî, ona Muaviye b. Hişam, ona Süfyan, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Cabir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Göz/nazar, insanı mezara; deveyi kazana sokar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kudâî, Müsnedü'ş-Şihâb, Hadisler 1057, 2/140
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Tahkik yapılacaklar 3
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19383, B005896
Hadis:
حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ قَالَ أَرْسَلَنِى أَهْلِى إِلَى أُمِّ سَلَمَةَ بِقَدَحٍ مِنْ مَاءٍ - وَقَبَضَ إِسْرَائِيلُ ثَلاَثَ أَصَابِعَ - مِنْ فِضَّةٍ فِيهِ شَعَرٌ مِنْ شَعَرِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ إِذَا أَصَابَ الإِنْسَانَ عَيْنٌ أَوْ شَىْءٌ بَعَثَ إِلَيْهَا مِخْضَبَهُ ، فَاطَّلَعْتُ فِى الْجُلْجُلِ فَرَأَيْتُ شَعَرَاتٍ حُمْرًا .
Tercemesi:
Usmân ibn Abdillah ibn Mevheb şöyle demiştir: Ehlim (yânı Talha ailesi yâhud zevcem) beni Peygamber'in zevcesi Ümmü Seleme'ye bir gümüş bardak içindeki su sebebiyle yolladı.Hadîsin râvîsi İsrâîl ibn Yûnus üç parmağını yumdu (üç defa gönderdiler yâhud bardağın boyu bu kadardı demek istedi).(Usmân devamla dedi ki:) O kadehin içinde Peygamber'in saçları vardı. İnsanlar kendilerinden bir insana göz değmesi yâhud herhangi birşey isabet ettiği zaman Ümmü Seleme'ye bir kabını gönderirlerdi. İşte bu gönderilmemde ben Ümmü Seleme'nin yanında küçük bir kaba muttali' oldum ki, onun içinde bir takım kırmızı saçlar gördüm
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Libâs 66, 2/478
Senetler:
()
Konular:
KTB, TEBERRÜK
Kültürel Hayat, gümüş kap vs. kullanmak
Nazar, göz değmesi
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ أَنَّ أَبَا بَشِيرٍ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ - قَالَ - فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَسُولاً قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ وَالنَّاسُ فِى مَقِيلِهِمْ لاَ تَبْقَيَنَّ فِى رَقَبَةِ بَعِيرٍ قِلاَدَةٌ مِنْ وَتَرٍ أَوْ قِلاَدَةٌ إِلاَّ قُطِعَتْ. قال يحيى سمعت مالكا يقول أرى ذلك من العين.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38637, MU001713
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ عَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ أَنَّ أَبَا بَشِيرٍ الأَنْصَارِىَّ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْضِ أَسْفَارِهِ - قَالَ - فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَسُولاً قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ وَالنَّاسُ فِى مَقِيلِهِمْ لاَ تَبْقَيَنَّ فِى رَقَبَةِ بَعِيرٍ قِلاَدَةٌ مِنْ وَتَرٍ أَوْ قِلاَدَةٌ إِلاَّ قُطِعَتْ. قال يحيى سمعت مالكا يقول أرى ذلك من العين.
Tercemesi:
Ebû Beşir (r.a.)'den: seferlerinden birinde Resûlullah (s.a.v.) ile beraberdi Resûlullah (s.a.v.), insanlar istirahat yerle-rindeyken bir elçi göndererek (şöyle demesini emretti):"Hiç bir devenin boynunda ok yayı kirişi veya gerdanlık kalmasın, hepsi kesilsin!"
İmam Malik der ki: Bunların, göz değmesinden korunmak için takılmış olduğunu zannediyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî 1713, 1/367
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يَقُولُ اغْتَسَلَ أَبِى سَهْلُ بْنُ حُنَيْفٍ بِالْخَرَّارِ فَنَزَعَ جُبَّةً كَانَتْ عَلَيْهِ وَعَامِرُ بْنُ رَبِيعَةَ يَنْظُرُ قَالَ وَكَانَ سَهْلٌ رَجُلاً أَبْيَضَ حَسَنَ الْجِلْدِ قَالَ فَقَالَ لَهُ عَامِرُ بْنُ رَبِيعَةَ مَا رَأَيْتُ كَالْيَوْمِ وَلاَ جِلْدَ عَذْرَاءَ . قَالَ فَوُعِكَ سَهْلٌ مَكَانَهُ وَاشْتَدَّ وَعْكُهُ فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُخْبِرَ أَنَّ سَهْلاً وُعِكَ وَأَنَّهُ غَيْرُ رَائِحٍ مَعَكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَأَتَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ سَهْلٌ بِالَّذِى كَانَ مِنْ شَأْنِ عَامِرٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلاَمَ يَقْتُلُ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ أَلاَّ بَرَّكْتَ إِنَّ الْعَيْنَ حَقٌّ تَوَضَّأْ لَهُ. فَتَوَضَّأَ لَهُ عَامِرٌ فَرَاحَ سَهْلٌ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْسَ بِهِ بَأْسٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38838, MU001714
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يَقُولُ اغْتَسَلَ أَبِى سَهْلُ بْنُ حُنَيْفٍ بِالْخَرَّارِ فَنَزَعَ جُبَّةً كَانَتْ عَلَيْهِ وَعَامِرُ بْنُ رَبِيعَةَ يَنْظُرُ قَالَ وَكَانَ سَهْلٌ رَجُلاً أَبْيَضَ حَسَنَ الْجِلْدِ قَالَ فَقَالَ لَهُ عَامِرُ بْنُ رَبِيعَةَ مَا رَأَيْتُ كَالْيَوْمِ وَلاَ جِلْدَ عَذْرَاءَ . قَالَ فَوُعِكَ سَهْلٌ مَكَانَهُ وَاشْتَدَّ وَعْكُهُ فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأُخْبِرَ أَنَّ سَهْلاً وُعِكَ وَأَنَّهُ غَيْرُ رَائِحٍ مَعَكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَأَتَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ سَهْلٌ بِالَّذِى كَانَ مِنْ شَأْنِ عَامِرٍ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلاَمَ يَقْتُلُ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ أَلاَّ بَرَّكْتَ إِنَّ الْعَيْنَ حَقٌّ تَوَضَّأْ لَهُ. فَتَوَضَّأَ لَهُ عَامِرٌ فَرَاحَ سَهْلٌ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيْسَ بِهِ بَأْسٌ .
Tercemesi:
Sehl b. Huneyfin torunu Muhammed b. Ebû Ümame'den: Babamın şöyle dediğini duydum:
" Babam, Sehl b. Huney, Harrar'da gusül yaptı. Üzerindeki cübbesini çıkarmıştı. Amir b. Rebîa da bakıyordu. Sehl, cildi güzel, beyaz bir adamdı."
Ebû Ümame devamla diyor ki, Âmir b. Rebia ona:
" Bakirelerin cildi bile bugün gördüğüm gibi değildir." deyince Sehl olduğu yere yıkıldı, elem ve acıları şiddetlendi. Resûlullah(s.a.v.)'e:
" Sehl rahatsızlandı, seninle gidemiyecek." dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) Sehl'in yanma gidince ona Âmirin kendine bakışını ve dediklerini anlattı." Resûlullah (s.a.v.) de (Âmire hitaben):
" Sizden biri kardeşini neden öldürüyor? Allah mübarek kılsın demeliydin! Göz değmesi vakidir; onun için (Sehl için) abdest al." dedi. Amir de onun (iyileşmesi) için abdest alınca Sehl Resûlullah (s.a.v.) ile beraber gitti, hiçbir şikayeti kalmadı, rahatladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ayn 1714, 1/367
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Tedavi, nazar değmiş kişiyi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38839, MU001715
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّهُ قَالَ رَأَى عَامِرُ بْنُ رَبِيعَةَ سَهْلَ بْنَ حُنَيْفٍ يَغْتَسِلُ فَقَالَ مَا رَأَيْتُ كَالْيَوْمِ وَلاَ جِلْدَ مُخْبَأَةٍ . فَلُبِطَ سَهْلٌ فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ لَكَ فِى سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ وَاللَّهِ مَا يَرْفَعُ رَأْسَهُ . فَقَالَ هَلْ تَتَّهِمُونَ لَهُ أَحَدًا قَالُوا نَتَّهِمُ عَامِرَ بْنَ رَبِيعَةَ . قَالَ فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامِرًا فَتَغَيَّظَ عَلَيْهِ وَقَالَ عَلاَمَ يَقْتُلُ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ أَلاَّ بَرَّكْتَ اغْتَسِلْ لَهُ. فَغَسَلَ عَامِرٌ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ وَمِرْفَقَيْهِ وَرُكْبَتَيْهِ وَأَطْرَافَ رِجْلَيْهِ وَدَاخِلَةَ إِزَارِهِ فِى قَدَحٍ ثُمَّ صُبَّ عَلَيْهِ فَرَاحَ سَهْلٌ مَعَ النَّاسِ لَيْسَ بِهِ بَأْسٌ .
Tercemesi:
Sehl b. Huneyf in oğlu Ebû Ümame'den: Âmir b. Rebia, Sehl b. Huneyf i gusül yaparken gördü ve:
" Hiç güneş görmeyen ciltler bile bugünki gördüğüm gibi değildir, demesiyle Sehl yıkıldı. Resûlullah (s.a.v.)'e gelerek:
" Ya Resûlullah, Sehl b. Huneyf hakkında yapacak bir şeyin var mı? Vallahi başını kaldıramıyor." dediler.
Resûlullah (s.a.v.):
" (Ona nazar eden) birini itham ediyor musunuz?" diye sorduğunda:
" Amir b. Rehia'yı itham ediyoruz." dediler. Resûlullah (s.a.v.) Amir'i çağırarak kızdı ve:
" Sizden biri kardeşini neden (gözle) Öldürüyor? Ona bereketle dua etseydin ya! Şimdi onun için yıkan." dedi. Amir de yüzünü, ellerini, dirsek ve dizlerini, ayak topuklarını ve böğürlerini bir kab içersinde yıkıldı. Sonra (O su) Sehl'in üzerine döküldü. Sehl de iyileşerek oradakilerle beraber gitti, hiç bir şikâyeti kalmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ayn 1715, 1/367
Senetler:
()
Konular:
Nazar, göz değmesi
Tedavi, nazar değmiş kişiyi