133 Kayıt Bulundu.
Bize Abdulgaffar b. Davud, ona Yakup b. Abdurrahman (T) Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Yakup b. Abdurrahman ez-Zührî, ona Muttalib'in mevlası Amr, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: Bizler Hayber'e geldiğimizde; Allah'ın lütfuyla Hayber kalesi fethedilince Hz. Peygamber'e (sav) Huyey b. Ahtab'ın kızı Safiyye'nin güzelliğinden bahsedildi. Kendisi daha yeni gelin iken kocası öldürülmüştü. Rasulullah (sav) (ganimetten pay olarak) Safiyye'yi kendisine ayırdı. Sonra da Safiyye ile yola çıktı. Nihayet Seddü'l-Sahbâ denilen yere ulaştık. Safiyye hayızdan temizlendi. Rasulullah (sav) Safiyye'yi orada kendine eş yaptı. Sonra orada küçük bir sofra içinde hays yemeği yaptı. Bana da "(Nikahı) etrafındakilere haber ver (onları yemeğe davet et)." dedi. İşte bu yemek, Rasulullah'ın (sav) Safiyye için verdiği düğün yemeği oldu. Sonra da Medine'ye doğru yola çıktık. Enes dedi ki: Ben Peygamber'i gördüm ki, bineğinin arka tarafına bindirmiş olduğu Safiyye'ye örtü ile oturup korunabileceği bir yer (hevdec) hazırladı. Sonra Peygamber devesinin yanında oturuyor, hareket edeceği zaman dizini koyuyor, Safiyye de ayağını Peygamber'in dizi üzerine koyarak deveye biniyordu.
Açıklama: Hays: Hurma, yağ ve keş peynirinden yapılan bir tür yemek.
Bize Abdulgaffar b. Davud, ona Yakup b. Abdurrahman (T) Bize Ahmed, ona İbn Vehb, ona Yakup b. Abdurrahman ez-Zührî, ona Muttalib'in mevlası Amr, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: Bizler Hayber'e geldiğimizde; Allah'ın lütfuyla Hayber kalesi fethedilince Hz. Peygamber'e (sav) Huyey b. Ahtab'ın kızı Safiyye'nin güzelliğinden bahsedildi. Kendisi daha yeni gelin iken kocası öldürülmüştü. Rasulullah (sav) (ganimetten pay olarak) Safiyye'yi kendisine ayırdı. Sonra da Safiyye ile yola çıktı. Nihayet Seddü'l-Sahbâ denilen yere ulaştık. Safiyye hayızdan temizlendi. Rasulullah (sav) Safiyye'yi orada kendine eş yaptı. Sonra orada küçük bir sofra içinde hays yemeği yaptı. Bana da "(Nikahı) etrafındakilere haber ver (onları yemeğe davet et)." dedi. İşte bu yemek, Rasulullah'ın (sav) Safiyye için verdiği düğün yemeği oldu. Sonra da Medine'ye doğru yola çıktık. Enes dedi ki: Ben Peygamber'i gördüm ki, bineğinin arka tarafına bindirmiş olduğu Safiyye'ye örtü ile oturup korunabileceği bir yer (hevdec) hazırladı. Sonra Peygamber devesinin yanında oturuyor, hareket edeceği zaman dizini koyuyor, Safiyye de ayağını Peygamber'in dizi üzerine koyarak deveye biniyordu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiye şöyle rivayet etmiştir; "Hz. Peygamber (sav) Ramazan ayının son on günü içinde mescitte itikaf halinde iken Hz. Safiye onu ziyaret etmiş ve yatsı vakti, onun yanında bir süre kalıp konuşmuştu. Ardından evine dönmek üzere kalkmış, Hz. Peygamber (sav) de onu eve götürmek için kalkmıştı. Hz. Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki mescit kapısına vardıklarında, oradan Ensar'dan iki kişi geçmiş ve Hz. Peygamber'e (sav) selam verdikten sonra hızlıca yürüyüp geçmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) “Acele etmeyin. Yanımdaki (eşim) Safiye bint Huyey'dir” buyurdu. O İki ensarlı “Sübhanallah! Ey Allah'ın rasulü” dediler. Hz. Peygamber'in bunu söylemek durumunda kalması onlara ağır gelmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Şeytan insanoğlunun damarlarında kan gibi dolaşabilir. Sizin de kalbinize bir şey atmasından endişelendim” buyurdu."
Bize Müsedded, ona Abdulvâris, ona Şuayb, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Safiye'yi azat edip onunla evlendi ve mehir olarak azatlığını verdi. Düğün yemeği olarak da (kuru yoğurt, hurma ve yağdan yapılan) Hays ikram etti.
Bize İshak b. Mansur ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona Sabit, ona da Enes (b. Malik) şöyle nakletmiştir. "(Hz. Peygamber'in eşlerinden) Safiye, Hafsa'nın, kendisi hakkında 'o bir Yahudi kızıdır' sözünü duyunca ağladı. Bu sırada Hz. Peygamber (sav) yanına girdi ve 'seni ağlatan nedir?' diye sordu. Safiye de 'Hafsa benim Yahudi kızı olduğumu söylüyor' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Sen peygamber kızısın, amcan peygamberdir, şu anda da bir Peygamber'in nikahı altındasın, bu konuda kim sana karşı böbürlenebilir' dedi. Sonra Hafsaya da 'Allah'tan kork Ey Hafsa' buyurdu." [Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Bu hadis bu tarikle Hasen-Sahih-Garib'tir.]
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Usfân'dan dönüşünde Nebî (sav) ile beraberdim. Rasulullah (sav) da bineği üzerinde idi. Terkisine Safiye bt. Huyey'i almıştı. O sırada devesi tökezledi ve ikisi de yere düştüler. Ebu Talha hemen atılıp "ey Allah'ın Rasulü, Allah beni sana feda etsin" dedi. Nebî (sav) "hanımla ilgilen" buyurdu. O da yüzüne bir elbise atıp Safiye'nin yanına geldi. Sonra elbiseyi onun üzerine attı ve bineklerini onlar için uygun hale getirdi. Onlar da bindiler. Bizler de Rasulullah'ın (sav) etrafını sarmıştık. Medine'yi gördüğümüzde rasulullah (sav) "bizler seferden selametle, günahtan tevbe ile dönen, kulluk vazifesini yerine getiren ve Rabbimize hamd edenleriz" buyurdu. Medine'ye girene dek bunu söylemeye devam etti.
Bize İshak b. Mansur ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona Sabit, ona da Enes (b. Malik) şöyle nakletmiştir. "(Hz. Peygamber'in eşlerinden) Safiye, Hafsa'nın, kendisi hakkında 'o bir Yahudi kızıdır' sözünü duyunca ağladı. Bu sırada Hz. Peygamber (sav) yanına girdi ve 'seni ağlatan nedir?' diye sordu. Safiye de 'Hafsa benim Yahudi kızı olduğumu söylüyor' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Sen peygamber kızısın, amcan peygamberdir, şu anda da bir Peygamber'in nikahı altındasın, bu konuda kim sana karşı böbürlenebilir' dedi. Sonra Hafsaya da 'Allah'tan kork Ey Hafsa' buyurdu." [Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Bu hadis bu tarikle Hasen-Sahih-Garib'tir.]