151 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Âsım, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebû Sahr, ona Nâfi'nin rivayet ettiğine göre İbn Ömer'e bir adam gelmiş ve "Falanca sana selam söylüyor" demişti. İbn Ömer ona şöyle cevap verdi: "Bana o kişinin dinde olmayan bir şey ihdas ettiğine dair haber ulaştı. Eğer gerçekten böyle ise, ona benden selam söyleme. Ben, Rasulullah'ı (sav) şöyle söylerken işittim: "Bu ümmette veya benim ümmetimde (bu lafızdaki şüphe ravidendir) ehli kadere, yere batırma, suretlerin değiştirilmesi ya da taş yağdırılması (cezaları) verilecektir." Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen-sahîh-garîb bir hadîstir. Ebû Sahr'ın adı Humeyd b. Ziyâd'dır.
Açıklama: Kaderiyye, Allah’ın iradesi dışında, insan için müstakil bir iradenin varlığını ispata çalışan ve kaderi reddeden bir ekoldür.
Bize Muhammed b. Beşşar ile Muhammed b. Müsenna, onlara Ebû Âsım, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Sahr, ona Nafi’nin rivayet ettiğine adamın birisi İbn Ömer’in yanına gelerek bir kimsenin selamını iletti. İbn Ömer ise kendisine selam gönderen kimsenin dinde olmayan bir takım şeyler uydurduğunu duyduğunu söyleyerek şunları söylemiştir. “Eğer söylenenler doğruysa benden ona selam götürme. Zira ben Hz. Peygamber’in şöyle dediğini işittim: “ Ümmetimde bir takım insanlar mesh (yüzünün hayvan suretine çevrilmesi), yere batırılma ve gökten üzerlerine taş yağmaları gibi bazı cezalara çarptırılacaktır.” İbn Ömer, Hz. Peygamber’in bu uyarısının kaderi inkar edenler hakkında olduğunu söylemiştir.
Açıklama: Kader konusundaki tartışmalarıyla bilinen şahıs hakkında İbn Ömer'in, ilişkiyi kesme anlamına gelen selamını kabul etmeme ya da ona selam göndermeme şeklindeki tepkisini ifade etmektedir.
Bize Muhammed b. Beşşar ile Muhammed b. Müsenna, onlara Ebû Âsım, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Sahr, ona ise Nafi, adamın birisinin İbn Ömer’in yanına gelerek bir kimsenin selamını ilettiğini rivayet etti. İbn Ömer ise kendisine selam gönderen kimsenin dinde olmayan bir takım şeyler uydurduğunun kendisine iletildiğini belirterek şunları söylemiştir. “Eğer bidatçı ise benden ona selam götürme. Zira ben Hz. Peygamber’in şöyle dediğini işittim: “ Ümmetimde bir takım insanlar mesh (yüzünün hayvan suretine çevrilmesi), yere batırılma ve gökten üzerilerine taş yağmaları gibi bazı cezalara çarptırılacaktır.” İbn Ömer, Hz. Peygamber’in bu uyarısının kaderi inkar edenler hakkında olduğunu söylemiştir.
Açıklama: İbn Ömer, dinde olmayan bir takım şeylerin dine sokulması anlamına gelen bidatlerden ve bidat ehlinden uzak durulması gerektiğini anlatmaktadır. Kendi tepkisini, insani ilişkilerin başlangıç düzeyi olan selamı kabul etmemekle, ya da 'eğer bidatçı ise benden ona selam götürme' diyerek ortaya koymuştur.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Abdurrahim b. Süleyman ve Ya'lâ b. Ubeyd, ona Zekeriyya, ona Şa'bî, ona Ebû Seleme ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ona "Cebrail sana selam söylüyor" buyurmuştu. Ben "Onun üzerine de Allah'ın selamı ve rahmeti olsun" dedim.
Bize Kuteybe, ona Cafer -İbn Süleyman-, ona Ca'd Ebû Osman, ona Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) evlenmişti. Annem Ümmü Süleym Hays denilen bir yemek yapmıştı. Yemeği Rasulullah'a (sav) götürdüm. "Annem size selam söylüyor ve bu bizden küçük bir hediyedir diyor" dedim. Hz. Peygamber "Onu koy ve falan falanı ve karşılaştığın kimseleri davet et" buyurdu. Bazılarının da isimleri söyledi. Söylediği kimseleri ve karşılaştıklarımı çağırdım." Enes'e "Kaç kişi olmuştu?" diye sordum. "Yaklaşık üç yüz kişiydi" dedi. Rasulullah (sav) "On kişilik gruplar halinde girin ve herkes önünden yesin" buyurdu. Herkes yedi ve doydu. Bir grup girdi, diğeri çıktı. Sonunda Hz. Peygamber bana "Enes, yemeği kaldır" dedi. Yemeği kaldırdığımda ilk getirdiğimden daha hafif miydi, ağır mıydı bilemedim.
Bize Ahmed b. Humeyd, ona Muhammed b. Bişr, ona Abdullah b. el-Velîd, ona Ömer b. Eyyûb, ona Ebû İyâs şöyle rivayet etmiştir. Amr b. en-Numân'ın yanında misafirdim. Mus'ab b. Zübeyr'in elçisi ona Ramazan ayında iki bin dirhem getirdi ve "Emîr sana selam söylüyor" dedi ve ekledi "Biz şerefli hiç bir okuyucu iyilik yapmadan bırakmadık. Sen de bu aylık masrafın için bu iki bin dirhemden istifade et" dedi. Bunun üzerine Amr "Emir'e selam söyle ve şöyle dediğimi aynen ilet: Allah'a yemin olsun ki biz Kur'an'ı dünya ve onun dirhemi için okumadık.
Bize Abde b. Abdullah el-Huzâî el-Basrî, ona Ebû Davud ve Abdussamed, onlara Muhammed b. Sâbit el-Bünânî, ona babası Sâbit el-Bünânî, ona Enes b. Mâlik, ona Ebû Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle dedi: "Kavmine selam söyle. Onlar bildiğime göre iffetli ve sabırlı kişilerdir." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir.
Bize Abdullah b. Ebû Ziyâd, ona Seyyâr, ona Abdülvâhid b. Ziyâd, ona Abdurrahman b. İshak, ona Kâsım b. Abdurrahman, ona babası, ona da İbn Mesûd'un (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Miraca çıktığım gece Hz. İbrahim ile karşılaştım; Bana 'Ey Muhammed! Ümmetine benden selam söyle ve onlara cennetin toprağının güzel, suyunun tatlı olduğunu, orada ovaların bulunduğunu ve dikili ağaçlarının "Sübhanalah, Elhamdülillah, La ilahe illallah ve Allahü Ekber" olduğunu bildir' dedi." Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Eyyûb'dan rivayet bulunmaktadır. İbn Mesud'dan gelen bu rivayet, hasen-garîb bir hadistir.
Bize Abde b. Abdullah el-Huzâî el-Basrî, ona Ebû Davud ve Abdussamed, onlara Muhammed b. Sâbit el-Bünânî, ona babası Sâbit el-Bünânî, ona Enes b. Mâlik, ona Ebû Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle dedi: "Kavmine selam söyle. Onlar bildiğime göre iffetli ve sabırlı kişilerdir." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, ona Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona Enes b. Mâlik (T) Bana Ebû Bekir b. Nâfi -lafız ona aittir- ona Behz, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona Enes b. Mâlik rivayet ettiğine göre Eslem kabilesinden bir genç Hz. Peygamber'e (sav) gelip "Ey Allah'ın resulü! Ben savaşmak istiyorum ama savaş için hazırlık yapacak gücüm yok" dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Falancaya git! O savaşa gitmek için hazırlık yapmıştı ama sonradan hastalandı." Adam ona gitti ve şöyle dedi: "Rasulullah sana selam söylüyor ve savaş için hazırladığın şeyleri bana vermeni istiyor". Hasta adam da "Ey falan hanım! Savaş için bütün hazırlığımı ona ver, hiç bir şey saklama sakın. Alah için ondan hiç bir şey saklama ki bu nedenle Allah sana bereket verecektir."