324 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Yusuf es-Sülemî, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Oruçlu (nafile) iken yemeğe davet edilen kişi, ister yesin ister yemesin davete icabet etsin."
Bize Abdullah b. el-Heysem, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona Süfyan, ona Talha b. Yahya, ona Mücahid Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) bazen gelir ve “Yanınızda yiyecek bir şey var mı?” diye sorardı. Biz de “Hayır yok” derdik. O da “Öyle ise ben oruçluyum” derdi. Bir gün gelmişti bize da hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edilmişti. “Yanınızda yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Biz de “Evet. Bize hays (hurma, yağ ve keş karışımı) yemeği hediye edildi” dedik. Bunun üzerine şöyle dedi: “Ben oruca niyet ederek sabahlamıştım” dedi ve o yemekten yedi. [Kasım b. Yezid, hadisi Süfyan'dan rivayet eden Ebu Bekir el-Hanefi’ye muhalefet etmiş ve “Talha, Mücahid ve Hz. Ayşe” yerine haberi “Talha, Ayşe binti Talha, Hz. Ayşe” isnadıyla rivayet etmiştir.]
Bize Bişr b. Muâz el-'Akadî el-Basrî, ona Eyyûb b. Vâkid el-Kûfî, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir topluluğa misafir olan onların izni olmadan asla nafile oruç tutmasın." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadis münkerdir. Sika râvilerden kimsenin Hişâm b. Urve'den bu hadisi rivayet ettiğini bilmiyoruz. Musa b. Davud, Ebu Bekir el-Medînî'den, o Hişâm b. Urve'den, o babası (Urve b. Zebeyr'den), o da Aişe kanalıyla Hz. Peygamber'den buna benzer (bir hadis) nakletmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Aynı şekilde bu hadis de zayıftır. (Çünkü) Ebu Bekir, ehl-i hadis nezdinde zayıftır. Câbir b. Abdullah'tan rivayette bulunan Ebu Bekir el-Medenî'nin ismi ise Fadl b. Mübeşşir olup o, (zayıf olan ve Hişâm'dan rivayette bulunan Ebu Bekir'den) daha güvenilirdir ve daha önce yaşamıştır.]
Bize Muhammed b. Yahya el-Ezdî, ona Musa b. Dâvud ve Halid b. Ebu Yezîd, onlara Ebu Bekir el-Medenî, ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr el-Esedî], ona da Aişe, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Bir kimse, bir kavme (misafir veya davetli olarak) gittiği zaman, onların izni olmadıkça oruç tutmasın.”
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Abdurrahman b. İshak, ona en-Numân b. Sa'd, ona da Hz. Ali'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennette öyle köşkler vardır ki, içinden dışı, dışından da içi görünür." Bunun üzerine bir bedevi kalkıp, "- Onlar kimindir, ey Allah'ın Rasûlü?" diye sordu. Hz. Peygamber cevaben, "- Bunlar, güzel söz söyleyen, insanlara yemek yediren, oruca devam eden ve insanlar uyurken gece namaz kılanlarındır" buyurdu. Ebû İsâ şöyle demiştir: Bu, garîb bir hadistir, onu sadece Abdurrahman b. İshâk'ın rivayeti ile bilmekteyiz. Muhaddislerden bazıları Abdurrahman b. İshak'ın hafızasının zayıflığı hakkında konuşmuşlardır. Bu şahıs Kûfeli bir ravidir. Abdurrahman b. İshak el-Kuraşî ise Medinelidir, bu zatın hafızası diğerinden daha sağlamdır. Her ikisi de aynı dönemde yaşamışlardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Sabbâh, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Oruçlu iken yemeğe davet edilen kişi, ben oruçluyum desin."
Bize Muhammed b. Yahya el-Ezdî, ona Musa b. Dâvud ve Halid b. Ebu Yezid, onlara Ebu Bekir el-Medenî, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Bir kimse bir kavme (misafir veya davetli olarak) gittiği zaman, onların izni olmadıkça oruç tutmasın!”
Açıklama: İsnadı Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Açıklama: Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe, muhtelit bir ravidir. Hişam'ın ondan semaı ihtilattan sonradır. Hakim b. Cüübeyr zayıftır. Rivayet şevahidle hasen olur.