Öneri Formu
Hadis Id, No:
12286, T000438
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحِمْيَرِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفْضَلُ الصِّيَامِ بَعْدَ شَهْرِ رَمَضَانَ شَهْرُ اللَّهِ الْمُحَرَّمُ وَأَفْضَلُ الصَّلاَةِ بَعْدَ الْفَرِيضَةِ صَلاَةُ اللَّيْلِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَبِلاَلٍ وَأَبِى أُمَامَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَأَبُو بِشْرٍ اسْمُهُ -جَعْفَرُ بْنُ أَبِى وَحْشِيَّةَ-وَاسْمُ أَبِى وَحْشِيَّةَ إِيَاسٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Avâne, ona Ebu Bişr, ona Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Ramazan ayının orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı (olan) Muharrem orucudur. Farz namazından sonra en faziletli namaz da, gece namazıdır.
Bu konuda Câbir, Bilal ve Ebu Ümâme'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Ebu İsa şöyle demiştir: (Senetteki) Ebu Bişr'in ismi, Cafer b. Ebu Vahşiyye olup Ebu Vahşiyye'nin adı da, İyâs'dır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 207, 2/301
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî (Humeyd b. Abdurrahman)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, muharrem ayında oruç
Nafile Oruç, nafile
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14244, T000746
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ وَمُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصُومُ مِنَ الشَّهْرِ السَّبْتَ وَالأَحَدَ وَالاِثْنَيْنِ وَمِنَ الشَّهْرِ الآخَرِ الثُّلاَثَاءَ وَالأَرْبِعَاءَ وَالْخَمِيسَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ سُفْيَانَ وَلَمْ يَرْفَعْهُ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Ahmed ve Muâviye b. Hişâm, onlara Süfyân, ona Mansûr, ona Hayseme, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bir ayın cumartesi, pazar ve pazartesi; başka bir ayın da salı, çarşamba ve perşembe (günlerinde) oruç tutardı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Abdurrahman b. Mehdî de bu hadisi Süfyân'dan nakletmiş (ancak) merfu olarak rivayette bulunmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 44, 3/122
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Nafile Oruç, nafile
Oruç Olgusu
Oruç, Hz. Peygamber'in
Oruç, Nafile Oruç, ayda üç gün oruç tutmak
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَامَ الْعَشْرَ قَطُّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17165, İM001729
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ مَا رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَامَ الْعَشْرَ قَطُّ .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas, ona Mansûr, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) (Zilhicce'nin ilk) on gününü oruçlu geçirdiğini hiç görmedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi's-sıyâm 39, /276
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Mübarek zamanlar,
Mübarek zamanlar, Zilhicce
Nafile Oruç, nafile
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20791, B006134
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَلَمْ أُخْبَرْ أَنَّكَ تَقُومُ اللَّيْلَ وَتَصُومُ النَّهَارَ » . قُلْتُ بَلَى . قَالَ « فَلاَ تَفْعَلْ ، قُمْ وَنَمْ ، وَصُمْ وَأَفْطِرْ ، فَإِنَّ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِعَيْنِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْرِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْجِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّكَ عَسَى أَنْ يَطُولَ بِكَ عُمُرٌ ، وَإِنَّ مِنْ حَسْبِكَ أَنْ تَصُومَ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ، فَإِنَّ بِكُلِّ حَسَنَةٍ عَشْرَ أَمْثَالِهَا فَذَلِكَ الدَّهْرُ كُلُّهُ » . قَالَ فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ فَقُلْتُ فَإِنِّى أُطِيقُ غَيْرَ ذَلِكَ . قَالَ « فَصُمْ مِنْ كُلِّ جُمُعَةٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ » . قَالَ فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ قُلْتُ أُطِيقُ غَيْرَ ذَلِكَ . قَالَ « فَصُمْ صَوْمَ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ » . قُلْتُ وَمَا صَوْمُ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ قَالَ « نِصْفُ الدَّهْرِ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Ravh b. Ubade, ona Hüseyin (b. Zekvan), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Rasulullah (sav) benim yanıma girdi ve: "Geceleri namaza kalktığın, gündüzleri de oruç tuttuğun bana haber verilmedi mi sanıyorsun?" Ben de: 'Evet (haber veriliyor)' dedim. Rasulullah (sav): "Böyle yapma, (geceleyin) hem uyu hem de (ibadet için) kalk. Bazen oruç tut bazen de tutma. Çünkü bedeninin senin üzerinde hakkı vardır, gözlerinin senin üzerinde hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır, eşinin senin üzerinde hakkı vardır. Senin ömrünün uzun olması ümit edilir. Her ay üç gün oruç tutman senin için yeterlidir. Çünkü her iyiliğe karşılık onun on katı sevap vardır. Böylece tüm sene (her zaman) oruç tutmuş gibi olunur." (Abdullah b. Amr) şöyle dedi: 'Ben ısrar ettim ve zora düştüm. Ben bundan daha fazlasına güç yetirebilirim' dedim. Rasulullah (sav): "Öyleyse her Cuma'dan (her haftadan) üç gün tut" buyurdu. (Abdullah) dedi ki: 'Ben ısrar ettim ve zora düştüm. Bundan daha fazlasına da güç yetirebilirim' dedim. Rasulullah (sav): "Öyleyse Davud peygamberin orucu gibi oruç tut" buyurdu. Ben: 'Davud peygamberin orucu nedir' diye sordum. Rasulullah da (sav) "yılın yarısıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 84, 2/513
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
İbadet, Nafile ibadet miktarı
KTB, ADAB
Müslüman, Hakka riayet etmek
Nafile ibadet, geceleyin
Nafile Oruç, nafile
Oruç, ara vermeden
Oruç, bayram günleri
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Peygamberler, Hz. Davud
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278945, M001673-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Abbas el-Cureyrî ve Ebu Şimr ed-Dubaî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz Ebu Osman en-Nehdî’yi Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) diye bu hadisi naklederken dinledik, deyip hadisi aynen rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1673, /284
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Şimr ed-Dube'î (Ebu Şimr)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile Oruç, nafile
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Vitir Namazı, Vitir namazı
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278946, M001673-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Abbas el-Cureyrî ve Ebu Şimr ed-Dubaî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz Ebu Osman en-Nehdî’yi Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) diye bu hadisi naklederken dinledik, deyip hadisi aynen rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1673, /284
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Abbas b. Ferruh el-Cüreyrî (Abbas b. Ferruh)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile Oruç, nafile
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Vitir Namazı, Vitir namazı
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278947, M001673-4
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبَّاسٍ الْجُرَيْرِىِّ وَأَبِى شِمْرٍ الضُّبَعِىِّ قَالاَ سَمِعْنَا أَبَا عُثْمَانَ النَّهْدِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . بِمِثْلِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona Abbas el-Cureyrî ve Ebu Şimr ed-Dubaî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Biz Ebu Osman en-Nehdî’yi Ebu Hureyre’nin Nebi’den (sav) diye bu hadisi naklederken dinledik, deyip hadisi aynen rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1673, /284
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Abbas b. Ferruh el-Cüreyrî (Abbas b. Ferruh)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile Oruç, nafile
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281365, T000746-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ وَمُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَصُومُ مِنَ الشَّهْرِ السَّبْتَ وَالأَحَدَ وَالاِثْنَيْنِ وَمِنَ الشَّهْرِ الآخَرِ الثُّلاَثَاءَ وَالأَرْبِعَاءَ وَالْخَمِيسَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ سُفْيَانَ وَلَمْ يَرْفَعْهُ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Ahmed ve Muâviye b. Hişâm, onlara Süfyân, ona Mansûr, ona Hayseme, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), bir ayın cumartesi, pazar ve pazartesi; başka bir ayın da salı, çarşamba ve perşembe (günlerinde) oruç tutardı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. Abdurrahman b. Mehdî de bu hadisi Süfyân'dan nakletmiş (ancak) merfu olarak rivayette bulunmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Savm 44, 3/122
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Hasan Muaviye b. Hişam el-Esedî el-Kassar (Muaviye b. Hişam)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Nafile Oruç, nafile
Oruç Olgusu
Oruç, Hz. Peygamber'in
Oruç, Nafile Oruç, ayda üç gün oruç tutmak
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ عَائِشَةَ وَحَفْصَةَ زَوْجَىِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَصْبَحَتَا صَائِمَتَيْنِ مُتَطَوِّعَتَيْنِ فَأُهْدِىَ لَهُمَا طَعَامٌ فَأَفْطَرَتَا عَلَيْهِ فَدَخَلَ عَلَيْهِمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ عَائِشَةُ فَقَالَتْ حَفْصَةُ وَبَدَرَتْنِى بِالْكَلاَمِ وَكَانَتْ بِنْتَ أَبِيهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصْبَحْتُ أَنَا وَعَائِشَةُ صَائِمَتَيْنِ مُتَطَوِّعَتَيْنِ فَأُهْدِىَ إِلَيْنَا طَعَامٌ فَأَفْطَرْنَا عَلَيْهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اقْضِيَا مَكَانَهُ يَوْمًا آخَرَ . قال يحيى سمعتُ مالكاً يقول من أكل أو شرب ساهياًأو ناسياً في صيام تطوعٍ فليس عليه قضاءٌ وليُتم يومَه الذى أكل فيه أو شرب و هو متطوعٌ ولا يفطرْه و ليس على من أصابه أمرٌ يقطع صيامه و هو متطوعٌ قضاءٌ إذا كات إنما أفطر من عذر غير متعمد للفطر ولا أرى عليه قضاءَ صلاة نافلة إذا هو قطعها من حدثٍ لا يستطيع حبسه مما يحتاج فيه إلى الوضوء قال مالك و لا ينبغي أن يدخل الرجلفي شئٍ من الأعمال الصالحة الصلاة والصيام والحج وما أشبه هذا من الأعمال الصالحة التي يتطوع بها الناس فيقطعه حتى يُتمه على سنته إذا كبر لم ينصرف حتى يصلى ركعتين و إذا صام لم يُفطر حتي يتم صوم يومه و إذا أهل لم يرجع حتى يُتم حجَه وإذا دخل فى الطوافِ لم يقطعه حتى يتم سبوعَه ولا ينبغي أن يترك شيئاً من هذا إذا دخل فيه حتى يقطيه إلا من أمر يعرض له مما يعرض للناس من الأسقام التي يُعذَرون بها و الأمورُ التي يُعذرون بها و ذلك أن الله تبارك و تعالى يقول فى كتابه وكلوا واشربوا حتى يتبيّن لكم الخيطُ الأبيض من الخيط الأسود من الفجر ثم أتموا الصيام إلى الليل ۲\۱٨٧ فعليه إتمام الصيام كما قال الله و قال الله تعالى و أتمواالحج والعمرة لله ۲\۱٩٦ فلو أن رجلاً أهلّ بالحج تطوعاً و قد قضى الفريضة لم يكن له أن يترك الحج بعد أن دخل فيه و يرجع حلالاً من الطريق وكل أحدٍ دخل في نافلة فعليه إتمامها إذا دخل فيها كما يُتمّ الفريضة و هذا أحسن ما سمعت.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35563, MU000683
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ عَائِشَةَ وَحَفْصَةَ زَوْجَىِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَصْبَحَتَا صَائِمَتَيْنِ مُتَطَوِّعَتَيْنِ فَأُهْدِىَ لَهُمَا طَعَامٌ فَأَفْطَرَتَا عَلَيْهِ فَدَخَلَ عَلَيْهِمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ عَائِشَةُ فَقَالَتْ حَفْصَةُ وَبَدَرَتْنِى بِالْكَلاَمِ وَكَانَتْ بِنْتَ أَبِيهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَصْبَحْتُ أَنَا وَعَائِشَةُ صَائِمَتَيْنِ مُتَطَوِّعَتَيْنِ فَأُهْدِىَ إِلَيْنَا طَعَامٌ فَأَفْطَرْنَا عَلَيْهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اقْضِيَا مَكَانَهُ يَوْمًا آخَرَ . قال يحيى سمعتُ مالكاً يقول من أكل أو شرب ساهياًأو ناسياً في صيام تطوعٍ فليس عليه قضاءٌ وليُتم يومَه الذى أكل فيه أو شرب و هو متطوعٌ ولا يفطرْه و ليس على من أصابه أمرٌ يقطع صيامه و هو متطوعٌ قضاءٌ إذا كات إنما أفطر من عذر غير متعمد للفطر ولا أرى عليه قضاءَ صلاة نافلة إذا هو قطعها من حدثٍ لا يستطيع حبسه مما يحتاج فيه إلى الوضوء قال مالك و لا ينبغي أن يدخل الرجلفي شئٍ من الأعمال الصالحة الصلاة والصيام والحج وما أشبه هذا من الأعمال الصالحة التي يتطوع بها الناس فيقطعه حتى يُتمه على سنته إذا كبر لم ينصرف حتى يصلى ركعتين و إذا صام لم يُفطر حتي يتم صوم يومه و إذا أهل لم يرجع حتى يُتم حجَه وإذا دخل فى الطوافِ لم يقطعه حتى يتم سبوعَه ولا ينبغي أن يترك شيئاً من هذا إذا دخل فيه حتى يقطيه إلا من أمر يعرض له مما يعرض للناس من الأسقام التي يُعذَرون بها و الأمورُ التي يُعذرون بها و ذلك أن الله تبارك و تعالى يقول فى كتابه وكلوا واشربوا حتى يتبيّن لكم الخيطُ الأبيض من الخيط الأسود من الفجر ثم أتموا الصيام إلى الليل ۲\۱٨٧ فعليه إتمام الصيام كما قال الله و قال الله تعالى و أتمواالحج والعمرة لله ۲\۱٩٦ فلو أن رجلاً أهلّ بالحج تطوعاً و قد قضى الفريضة لم يكن له أن يترك الحج بعد أن دخل فيه و يرجع حلالاً من الطريق وكل أحدٍ دخل في نافلة فعليه إتمامها إذا دخل فيها كما يُتمّ الفريضة و هذا أحسن ما سمعت.
Tercemesi:
İbn Şihab'tan: Hz. Aişe ve Hafsa sabahleyin oruçlu olarak kalktılar. Kendilerine yemek getirilmişti, onu yiyerek oruçlarını bozdular. Bu sırada yanlarına Resûlullah (s.a.v.) geldi. Hz. Hafsa hemen Hz. Aişe'den önce söze başlayarak (tam babasının kızıydı): "Ya Resûlallah! Aişe ile ben sahurda nafile oruç tutmaya niyet etmiştik, fakat bize birinin yiyecek hediye getirdiğini görünce orucumuzu bozduk! dedi. Resûlullah (s.a.v.): "Öyleyse, yerine başka bir gün kaza tutarsınız," buyurdu.
İmam Malik'ten: Unutarak veya-sehven (yanlışlıkla) içmek suretiyle nafile orucunu bozan kimseye kaza lâzım gelmez. Fakat nasıl olsa orucum bozuldu diye yemeye içmeye devam etmemeli, o gün akşama kadar orucu tamamlamalıdır. Nafile oruç tutan kimsenin başına orucunu bozmaya mecbur edecek bir hal gelse, ona da kaza lâzım gelmez. Ancak bu durumdaki kimsenin asıl maksadı orucunu bozmak olmamalıdır. Orucunu bozuş sebebi başına gelen özür olmalıdır. Nafile olarak kılınan namaz da böyledir. Şayet namazda elinde olmayan bir sebepten abdesti bozulsa ve tekrar abdest almak imkânsız olsa o namazın kazası gerekmez.
İmam Malik'ten: Namaz, oruç, hac ve bunlara benzer faydalı ibadetleri nafile olarak tamamlama imkânına sahip olmadıkça bu ibadetleri yap¬maya kalkışmamalıdır. Meselâ, bir namaza başlayıp iftitah tek¬birini alınca iki rekât kılmalıdır. Oruca başlayınca o gün akşama kadar tutmalıdır. îhrama girince tavafını tamamlamalı, tavafa başlayınca da yedi şavt yapmalıdır. Başlanılan bir ibadeti terk et¬meden bitirmesi gerekir. Ancak, insanoğlunun başına gelebilecek hastalıklar ve ibadetinin devamına mani olan mazeretlerden do¬layı bırakabilir. Bundan dolayı Cenabı Allah, Kur'an-ı Kerim'inde: "Ramazan gecelerinde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye yani şafak atıncaya kadar yiyin için." buyurmaktadır. O halde başladığı orucu tamamlaması vaciptir.
Yine başka bir ayeti kerimede: "Allah için başladığınız hac ve umreyi tamamlayın" denilmektedir. Çünkü üzerine farz olan haccını ifa eden bir müslümanın başladığı başka bir nafile haccı sonraya bırakması, ihramdan çıkarak yoldan dönmesi doğru değildir. Nafile ibadete başlayan herkes, farz ibadeti tamamladığı gibi onu da bitirmeden bırakmamalıdır." Duyduklarımın en güzeli budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sıyâm 683, 1/107
Senetler:
()
Konular:
KTB, ORUÇ
Nafile Oruç, nafile
Nafile Oruç, nafile oruç bozulabilir mi?
Oruç, bozulması
Oruç, kaza ve keffareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277510, N002330-2
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مَعْنٍ عَنْ طَلْحَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ عَائِشَةَ بِنْتِ طَلْحَةَ وَمُجَاهِدٍ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَتَاهَا فَقَالَ « هَلْ عِنْدَكُمْ طَعَامٌ » . فَقُلْتُ لاَ . قَالَ « إِنِّى صَائِمٌ » . ثُمَّ جَاءَ يَوْمًا آخَرَ فَقَالَتْ عَائِشَةُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّا قَدْ أُهْدِىَ لَنَا حَيْسٌ فَدَعَا بِهِ فَقَالَ « أَمَا إِنِّى قَدْ أَصْبَحْتُ صَائِمًا » . فَأَكَلَ .
Tercemesi:
Aişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) bir gün kendisine geldi ve: “Yanınızda yiyecek bir şeyler var mıdır?” dedi. Ben de: “Hayır yoktur?” deyince: “Öyleyse ben oruçluyum” dedi. Bir başka gün yine gelmişti. Aişe şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bize hays yemeği hediye edilmişti Rasûlullah (s.a.v)’de onu getirtti ve: “Ben oruçlu olarak sabahlamıştım” diyerek ve ondan yedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 67, /2238
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü İmran Aişe bt. Talha el-Kurayşiyye (Aişe bt. Talha b. Ubeydullah)
3. Talha b. Yahya el-Kuraşi (Talha b. Yahya b. Talha b. Ubeydullah b. Osman)
4. Ebu Abdullah Kasım b. Ma'n el-Hüzeli (Kasım b. Ma'n b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Ebu Hasan Ali b. Nasr el-Huddanî (Ali b. Nasr b. Ali b. Suhban b. Ebu Cehdami)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
7. Ebu Bekir Ahmed b. Ali el-Ümevî (Ahmed b. Ali b. Said b. İbrahim)
Konular:
KTB, ORUÇ
Nafile Oruç, nafile
Nafile Oruç, nafile oruç bozulabilir mi?
Oruç, Hz. Peygamber'in