Giriş

Bize Yahya, ona Abdurrezzak, ona da Hemmâm, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Biriniz 'Allah'ım dilersen beni affet!' 'Allah'ım dilersen bana rahmet et!' 'Allah'ım dilersen beni rızıklandır!' demesin. Duasında ısrarcı olsun. Çünkü Allah dilediğini yapar, onu zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
30442 B007477 Buhari, Tevhid, 31

Peygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarından gelerek Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dedikleri zaman, "Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz" demişlerdi.


    Öneri Formu
57368 KK41/14 Fussilet, 41, 14

Bize Abdürrezzak, ona Mamer, ona Hemmam b. Münebbih Ebu Hureyre'yi şöyle derken işittiğini haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav)şöyle buyurdu: "Biriniz 'Allahım dilersen beni affet!' 'Allah'ım dilersen bana rahmet et!' 'Allah'ım dilersen beni rızıklandır!' demesin. Aksine duasında ısrarcı olsun. Çünkü Allah dilediğini yapar, onu zorlayacak hiçbir şey yoktur."


    Öneri Formu
88192 MA019641 Musannef-i Abdurrezzak, X, 441

Bize Abdussamed, ona Hammad b. Seleme, ona el-Cüreyrî, ona daEbu Nadra şöyle rivayet etmiştir: "Sahabeden Ebu Abdullah isminde biri hastalanmıştı. Arkadaşları onu ziyaret etmek için evine gittiler. O esnada hasta ağlıyordu. Ona “Neden ağlıyorsun? Rasulullah (sav) sana ‘bıyıklarından (biraz) kırp, sonra bana kavuşuncaya kadar böyle devam et’ dememiş miydi?” dediler. Hasta “evet, ama ben Hz. Peygamber'i (sav) işittim şöyle buyuruyordu: Allah Tebâreke ve Teâlâ, bir kısım zürriyeti sağ eliyle kavrar ve ‘bunlar buraya (cennete) ait, (sayılarına) aldırmıyorum' buyurur. Sonra diğer (sol) eliyle de bir kısmını alır ve bunlar da buraya (cehenneme) ait (sayılarına) aldırmıyorum’ buyurur. Şimdi ben bu iki elden hangisinde olacağım? Onu bilmiyorum” dedi."


    Öneri Formu
65967 HM017736 İbn Hanbel, IV, 176

Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Saîd el-Cüreyrî, Ebu Nadra’nın şöyle anlattığını rivayet etti: "Sahabeden biri hastalanmıştı. Arkadaşları onu ziyaret etmek için evine gittiler. Hasta (onları görünce) ağlamaya başladı. Ona “Neden ağlıyorsun Ey Allah’ın kulu? Rasulullah (sav) sana ‘bıyıklarından (biraz) kırp, sonra bana kavuşuncaya kadar böyle devam et’ dememiş miydi?” dediler. Hasta “evet, ama ben Hz. Peygamber'i (sav) işittim şöyle buyuruyordu: Allah Tebâreke ve Teâlâ, bir kısım zürriyeti sağ eliyle kavrar ve ‘bunlar buraya (cennete) ait, (sayılarına) aldırmıyorum' buyurur. Sonra diğer (sol) eliyle de bir kısmını alır ve bunlar da buraya (cehenneme) ait (sayılarına) aldırmıyorum’ buyurur. Şimdi ben bu iki elden hangisinde olacağım? Onu bilmiyorum” dedi."


    Öneri Formu
69527 HM020944 İbn Hanbel, V, 68

O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik ve onu Rûhu'l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkâr etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lâkin Allah dilediğini yapar.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ

    Öneri Formu
53801 KK2/253 Bakara, 2, 253

Bize Ubeydullah b. Musa, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Sa'd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir kadına, tabağındakini kendi kabına boşaltması için, kız kardeşinin boşanmasını istemesi helal değildir. Hiç şüphesiz ezelde kendisine ne takdir edildiyse, nasibi odur."


    Öneri Formu
14634 B005152 Buhari, Nikah, 53

Bize Ebü'l-Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî (T) Bana Muhammed b. Selâm, ona Attâb b. Beşîr, ona İshak, ona ez-Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir gece kızı Fatıma'nın kapısını çalarak "Namaz kılmıyor musunuz" diye seslendi. Ali dedi ki: 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken dizine vurarak "Gerçekten insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini söylediğini işittim. Ebu Abdullah el-Buhârî şöyle dedi: (Târık sûresinde geçen) 'târık' kelimesinin, (ışığı ile karanlıkları delip geldiği için) sana geceleyin gelen anlamına geldiği söylenmiştir. 'Târık'ın yıldız, 'Sâkıb'ın ışık saçan şey manasına geldiği de söylenmiştir. 'Sâkıb' kelimesi emir fiili olarak 'eskıb' şeklinde kullanıldığında, ateşini parlat manasına gelir denilmiştir.


    Öneri Formu
29497 B007347 Buhari, İ'tisâm, 18

Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi; fakat çokları bunu bilmezler.


    Öneri Formu
54185 KK6/111 En'âm, 6, 111

Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.


    Öneri Formu
54955 KK13/27 Ra'd, 13, 27