628 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Alâ, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır" buyurdu. Bunlar nedir ey Allah'ın Rasulü diye sorulunca; "karşılaştığında ona selam verir, seni davet ettiğinde davetine katıl, senden nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında ve hemen akabinde Allah'a hamdettiğinde يرحمك الله (Allah sana merhamet buyursun) de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğünde de ona cenazesine katıl" buyurdu.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Hayat şartları) Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.
Bize Muhammed b. Ebu Ömer el-Mekkî, ona Mervan b. Muaviye el-Fezârî, ona Yezid b. Keysan, ona Ebu Hazim el-Eşcaî, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav); bugün sizden kim oruç tutmaya niyetlendi diye sorduğunda, Ebu Bekir, ben dedi. Bugün sizden kim bir cenazeye katıldı diye sorduğunda, Ebu Bekir, ben cevabını verdi. Bugün sizden kim bir fakiri doyurdu diye sorduğunda, Ebu Bekir, ben diye cevap verdi. Peki bugün hanginiz bir hastayı ziyaret etti dediğince, Ebu Bekir yine ben cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); bunlar kimde bir araya gelirse, o kişi mutlaka cennete girer" buyurdu.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." [Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.]
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Hayat şartları) Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Hayat şartları) Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Ebu Râfi’, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir. "Şüphesiz Allah Teâlâ kıyamet gününde; ey ademoğlu! Ben hasta oldum da sen beni ziyaret etmedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Ben seni nasıl ziyaret edebilirim ki cevabını verecek. Cenab-ı Hak; bilmez miydin ki falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Oysa onu ziyaret etmiş olsaydın, beni onun yanında bulurdun diyecek. Sonra; ey ademoğlu! Senden yiyecek istedim de bana yiyecek vermedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Sana nasıl yiyecek verebilirim ki diyecek. Allah Teala da bilmez misin ki, falan kulum senden yiyecek istedi, sen ona yiyecek vermedin. Bilmez miydin ki, ona yiyecek vermiş olsaydın onu benim nezdimde bulacaktın diyecek. Cenâb-ı Hak; ey ademoğlu! Senden su istedim de bana su vermedin diyecek. Ademoğlu; ya Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Ben sana nasıl su verebilirim ki cevabını verecek. Cenab-ı Hak; falan kulum senden su istedi, ona su vermedin! Onu su vermiş olsaydın bunun karşılığını benim nezdimde bulurdun diyecektir."
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona ‘Alâ, ona da babası, Ebû Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (sav); “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır.” buyurdu. “Bunlar nedir ey Allah'ın Rasûlü?" diye sorulunca; “Karşılaştığında ona selam verir, seni davet ettiğinde davetine katıl, senden nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında ve hemen akabinde Allah’a hamdettiğinde يرحمك الله (Allah sana merhamet buyursun) de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğünde de ona cenazesine katıl.” buyurdu.