278 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tahir, Harmele b. Yahya ve Harun b. Said el-Eylî –hadisin lafzı Harun ve Harmele'ye aittir- onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Hürmüz el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim cenaze namazına katılırsa, ona bir kırat sevap vardır. Cenaze defnedilinceye kadar kalan kimseye ise iki kırat sevap vardır. 'İki kırat ne kadardır?' diye sorulduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'İki büyük dağ kadar' cevabını vermiştir." [Ebu Tahir'in rivayeti burada sona ermektedir. Diğer iki râvi şu bilgiyi de eklemişlerdir: İbn Şihab, Salim b. Abdullah b. Ömer'den naklen 'İbn Ömer cenaze namazını kıldıktan sonra ayrılıp giderdi. Ona Ebu Hureyre'nin bu hadisi ulaşınca 'Demek ki pek çok kırat sevap kaybetmişiz' demiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Şeybe, ona Abdula'lâ; (T) Bize İbn Râfi ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzâk, ona Ma'mer, onlara Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Nebî'den (sav) hadisi '...iki büyük dağ gibidir' sözüne kadar rivayet etmiş, her ikisi de hadisin bundan sonrasını zikretmemiştir. Abdula'lâ rivayetinde '...defin işini tamamlayıncaya kadar' kaydı geçmekte, Abdürrezzâk rivayetinde ise hadis 'cenaze kabre konuluncaya kadar' şeklinde geçmektedir.
Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası, ona dedesi, ona Ukayl b. Halid, ona İbn Şihâb, ona birtakım kimseler, onlara da Ebu Hureyre, Nebî'den (sav), Mamer rivayetinin aynısını nakletmiş, ancak 'Cenazeyi kim defnedilene dek takip ederse...' kaydını zikretmiştir.
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Behz, ona Vüheyb, ona Süheyl, ona babası (Ebu Semmân), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazına iştirak edip onu takip etmeyen kimseye bir kırat sevap vardır. Cenazeyi (defnedilene kadar) takip edene ise iki kırat sevap vardır. 'İki kırat da nedir?' diye sorulduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'En küçüğü Uhud dağı gibidir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Yahya b. Said, ona Yezid b. Keysân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazına iştirak eden kimseye bir kırat sevap vardır. Kabre konulana dek cenazeyi takip edene ise iki kırat sevap vardır." [Ravi Ebu Hâzim 'Ey Ebu Hureyre! Kırat ne kadara denk gelir?' diye sormuş, o da 'Uhud dağı gibidir' cevabını vermiştir.]
Bize Şeybân b. Ferrûh, ona Cerîr b. Hâzim, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer'e, Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber'den (sav) naklen 'Cenazeyi takip eden kimseye bir kırat sevap vardır' diye bir hadis naklettiği bildirildi. İbn Ömer bunu duyunca 'Ebu Hureyre bize baya bir sevap vadetmiştir' deyip meseleyi sorması için Âişe'ye birini gönderdi. Âişe de Ebu Hureyre'nin söylediğini tasdik etti. Bunun üzerine İbn Ömer 'Demek pek çok kırat sevabı kaçırmışız' dedi."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Katâde, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona Ma'dân b. Ebu Talha el-Ya'merî, ona da Rasulullah'ın (sav) azatlısı Sevbân, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze namazına iştirak eden kimseye, bir kırat sevap vardır. Eğer defninde de hazır bulunursa, iki kırat sevap vardır. Bir kırat sevap, Uhud Dağı kadardır."
Bize İbn Beşşâr, ona Muaâz b. Hişam, ona babası (Hişam ed-Destüvâî), ona İbn Müsennâ, ona İbn Ebu Adî, ona Said; (T) Bana Züheyr b. Harb, ona Affân, ona Ebân, onlara da Katade hadisi bu isnad ile yukarıdaki rivayete benzer şekilde nakletmiştir. Said ve Hişam rivayetinde Hz. Peygamber'e (sav) kırat hakkında sorulduğu, onun da 'Uhud dağı kadardır' buyurduğu (ilavesi) vardır.