Giriş

Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh ona da İbn Vehb'in rivayet ettiğine göre Malik şöyle demiştir: "Bilesin ki, her işittiğini nakleden (hata etmekten) kurtulamaz! Her işittiğini nakledip dururken o kimse ebediyen imâm da olamaz!"


Açıklama: Bir hadis terimi olarak "imâm", hadis ilminde en üst mertebelere ulaşmış hoca anlamına gelmektedir (bk. Abdullah Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü [İstanbul, 2006], s. 152). (Açıklamayı Düzenleyen: Muhammet Beyler, 2018-11-30)

    Öneri Formu
258 M000010 Müslim, Mukaddime, 5

Bize Muhammed b. Sinan el-Bahilî -o, Avaka'da otururdu-, ona Nafi' b. Ömer, ona Bişr b. Asım, ona babası, ona Abdullah'ın (Ebû Davud: o, Abdullah b. Amr'dır dedi) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah ineklerin dilini otlara dolaması gibi dilini evirip çevirip kelimelerle oynayarak konuşan lafazan kişileri sevmez."


    Öneri Formu
34085 D005005 Ebu Davud, Edeb, 86

Bize Yahya b. Main ona Haccac b. Muhammed ona Yunus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak ona da Ayzar b. Hureys'in rivayet ettiğine göre Numan b. Beşir şöyle dedi: Ebu Bekir (ra) Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmek için izin istedi. Tam bu sırada Aişe'nin sesinin yüksek bir şekilde çıktığını duydu. Bunun üzerine içeri girip Aişe'yi tokatlamak için tuttu ve bir daha Hz. Peygamber'e (sav) sesini yükselttiğini görmeyeyim dedi. Hz. Peygamber (sav) (Ebu Bekir'e) engel oldu. Ebu Bekir öfkelenmiş halde oradan çıktı. O çıkınca Hz. Peygamber (sav) Aişe'ye, "gördün mü seni adamın elinden nasıl kurtardım" buyurdu. Hz. Ebu Bekir günler sonra tekrar Hz. Peygamber'in (sav) evine girmek için izin istedi. İkisini barışmış halde buldu. Bunun üzerine onlara beni kavganızın arasına soktuğunuz gibi barışınızın arasına da sokun diyerek (şaka yaptı). Hz. Peygamber (sav) de "gel, istediğin gibi yaptık (seni kavgamızın içine soktuğumuz gibi barışımızın içine de soktuk)" cevabını verdi.


    Öneri Formu
34079 D004999 Ebu Davud, Edeb, 84

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik ona da Zeyd b. Eslem'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Doğu tarafından iki adam gelip bir konuşma yaptılar. İnsanlar onların (bu konuşmalarını) beğendiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Gerçekten (güzel) sözde sihir vardır " veya "Gerçekten bazı sözler sihir (gibi büyüleyici)dir."


    Öneri Formu
34087 D005007 Ebu Davud, Edeb, 86

Bize Süleyman b. Abdulhamid el-Behrani, ona İsmail b. Ayyâş, ona Süleyman b. Abdulhamid, ona İsmail b. Ayyaş'ın oğlu Muhammed b. İsmail, ona babası (İsmail b. Ayyâş), ona Damdam, ona Şurayh b. Ubeyd ona da Ebu Zabye'nin rivayet ettiğine göre Amr b. As bir gün bir adamın ayakta konuşma yapıp sözü uzatması üzerine şöyle demişti: Eğer konuşmasını fazla uzatmayıp mutedil olsaydı kendisi için daha hayırlı olurdu. (Nitekim) ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim: "Ben kısa (ve özlü) konuşmayı uygun görürüm veya -bu şüphe raviye aittir– kısa (özlü) konuşmakla emrolundum. Çünkü kısa (ve özlü) konuşmak daha hayırlıdır."


    Öneri Formu
34088 D005008 Ebu Davud, Edeb, 86

Bize Ebu Şeybe'nin oğulları Osman ve Ebu Bekir, o ikisine Veki', ona Süfyan, ona Üsame, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Allah'ın rahmeti üzerine olsun Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) konuşması, dinleyen herkesin anlayacağı şekilde açık ve tane tane idi."


    Öneri Formu
273375 D004839-2 Ebu Davud, Edeb, 18

Bize Süleyman b. Abdulhamid el-Behrani, ona İsmail b. Ayyâş, ona Süleyman b. Abdulhamid, ona İsmail b. Ayyaş'ın oğlu Muhammed b. İsmail, ona babası (İsmail b. Ayyâş), ona Damdam, ona Şurayh b. Ubeyd ona da Ebu Zabye'nin rivayet ettiğine göre Amr b. As bir gün bir adamın ayakta konuşma yapıp sözü uzatması üzerine şöyle demişti: Eğer konuşmasını fazla uzatmayıp mutedil olsaydı kendisi için daha hayırlı olurdu. (Nitekim) ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim: "Ben kısa (ve özlü) konuşmayı uygun görürüm veya -bu şüphe raviye aittir– kısa (özlü) konuşmakla emrolundum. Çünkü kısa (ve özlü) konuşmak daha hayırlıdır."


    Öneri Formu
274049 D005008-2 Ebu Davud, Edeb, 86

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona el-Evzaî, ona Yahya, ona Ebû Kilabe şöyle rivayet etmiştir: Ebu Mesud, Ebu Abdullah'a yahut Ebu Abdullah Ebu Mesud'a şöyle dedi: Rasulullah'ın (sav)"demişler ki" sözü hakkında ne söylediğini duydun mu? diye sordu. O da Rasulullah'ın (sav) "o, insanın ne kötü binitidir!" dediğini işittim diye cevap verdi. [Ebû Davud şöyle dedi ki: Buradaki Ebu Abdullah, Huzeyfe'dir.]


Açıklama: Dediler ki, iddia ettiler ki manasına gelen "zeamû" lafzı, zan ifade eden bir kelimedir. İnsanın bu şekilde söylemiş olduğu şeyde, kesin ve sağlam bir bilgiye sahip olmadığını, tahmine ve rasgele duyduğu sözlere dayalı olarak konuştuğunu gösterir. Ancak bu rivâyet sened açısından munkatıdır, zayıftır.

    Öneri Formu
34038 D004972 Ebu Davud, Edeb, 72

Bize Ebu Velid et-Tayalisî, ona Şube, ona el-A'meş, ona Ebû Salih ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Birinizin içinin irin ile dolu olması, şiirle dolu olmasından daha hayırlıdır." [Ebu Ali (el-Lü'lü'î) dedi ki: Ebu Ubeyd'in şöyle dediği nakledilir: (Hadisin) açıklaması (şudur): (Burada yerilen şey) kişinin kalbinin kendisini Kur'an'dan ve Allah'ı zikirden alıkoyacak derecede şiirle dolu olmasıdır. (Ama kişinin içinde) baskın olan Kur'an ve ilim olunca bize göre böyle bir kişinin içi şiirle dolu demek değildir. "Muhakkak ki sözlerin bazıları sihir (gibi) dir." Sanki (bu hadisin) manası şudur: Bir kimse (bazen) konuşmasını bir başkasını övme derecesine çıkarır ve söylediği de doğru olur. Böylece insanların kalpleri sözüne yönelir (inanır). Sonra (bu adam) daha önce övmüş olduğu kimseyi kötüler, (yine) söylediği doğrudur. Böylece insanların kalpleri bu diğer sözüne yönelir (inanır). (İşte bu kişi) Sanki bu şekilde dinleyenleri büyülemiştir.]


Açıklama: Hz. Aişe (r.anha) hadiste yerilen şiirin Hz. Peygamber'in (sav) hicvedildiği şiir olduğuna dikkat çekmiştir (bk. Zerkeşî, el-İcâbe li-îrâdi me'stedrekethü Âʾişe ale’sahâbe [Beyrut, 1970], 122).

    Öneri Formu
34089 D005009 Ebu Davud, Edeb, 87

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona el-Evzaî, ona Yahya, ona Ebû Kilabe şöyle rivayet etmiştir: Ebu Mesud, Ebu Abdullah'a yahut Ebu Abdullah Ebu Mesud'a şöyle dedi: Rasulullah'ın (sav)"demişler ki" sözü hakkında ne söylediğini duydun mu? diye sordu. O da Rasulullah'ın (sav) "o, insanın ne kötü binitidir!" dediğini işittim diye cevap verdi. [Ebû Davud şöyle dedi ki: Buradaki Ebu Abdullah, Huzeyfe'dir.]


Açıklama: İnsanların “öyle diyorlar, öyle söylüyorlar” diye söze başlamaları hemen her dönemde yaygın olan bir konuşma tarzıdır. Bu söz, genellikle insanlar hakkında konuşurken söylenir ve büyük çoğunlukla olumsuz iddiaları içerir. Bu söz aynı zamanda insanın kesin olarak bilmediği şeyler için iddiasına bir delil ve dayanak olsun diye kullanılır. İşte bundan dolayı Hz. Peygamber bu hadiste “insanlar öyle diyorlar” sözüne dayanarak kişiler hakkında olumsuz beyanlarda bulunmanın yanlış ve hatalı olduğunu söylemektedir.

    Öneri Formu
273639 D004972-2 Ebu Davud, Edeb, 72