Giriş

Bize Sa’id b. Ebu Meryem, ona Ğassân, ona da Ebu Hazim, Sehl b. Sa’id’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir kadın (kenarlı, dokunmuş) bir bürde ile Hz. Peygamber’e geldi. Sehl “Bilir misiniz, bürde nedir?” diye sordu. Oradakiler “Şemledir (omuz atkısı, pelerin)” diye cevap verdiler. Sehl “Evet o şemledir. Saçakları olan dokunmuş bürünülen bir giysidir” dedi. (Sehl olayın devamını şöyle anlattı:) Kadın Hz. Peygamber’e “Yâ Raulallah! Bu bürdeyi sana giydireceğim” dedi. Hz. Peygamber de (sav) o bürdeyi aldı. Zaten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyacı vardı. Onu giydi. Bir sahabi de onu Hz. Peygamber’in üzerinde gördü ve “Yâ Rasulallah! Bu ne kadar güzelmiş! Onu bana giydir!” dedi. Hz. Peygamber de “Evet” diyerek kalkıp soyunmaya gittiği zaman arkadaşları o kişiyi ayıpladılar ve “Bunu istemekle iyi etmedin. Peygamber’in o bürdeye ihtiyacı olarak alıp giydiğini gördüğün halde onu kendisinden istedin. Halbu ki sen Peygamber’in kendisinden istenilen hiçbirşeyi reddetmez olduğunu bilip duruyordun” dediler. O da “Hz. Peygamberin o bürdeyi giydiğini gördüğüm zaman onun bereket kazandığını ümit ettin de belki bunun içinde kefenlenirim diye düşündüm” demiştir.


Açıklama: Taberânî Bürdeyi isteyen kişinin Sa'd b. Ebî Vakkas olduğunu nakletmektedir. bkz. Taberânî, Süleymân b. Ahmed b. Eyyüb, Mu'cemu'l-Kebîr, thk.Hamdî Abdil-Mecid es-Selefî (Kahire: Mektebetü İbn Teymiyye, 1415/1994), 6/200.

    Öneri Formu
19686 B006036 Buhari, Edeb, 39

Bize Yahya b. Musa, ona Veki’ ona Şu’be, ona Katâde Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Berîre'ye sadaka olarak verilmiş bir parça et getirildiğinde; O şöyle dedi:“O et, Berîre'ye sadakadır; ondan (Berîre’den) bize de hediyedir” buyurdu. Ebu Davud et-Tayâlîsî şöyle dedi: "Bize Şu’be, bize Katâde'den nakille Enes'ten Hz. Peygamber’den bu sözünü işittiğini nakletti."


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Davud et-Tayalisi arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
276715 B001495-2 Buhari, Zekat, 62

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Müslüman kadınlar! Bir kadın, bir koyun paçasından ibaret olsa bile, sakın komşusunun hediyesini küçümsemesin!"


    Öneri Formu
19658 B006017 Buhari, Edeb, 30

Bize Abdulaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Ebu Hazim, ona Abdullah b. Ebu Katade es-Selemî, ona da babası (Haris b. Rib'i) şöyle rivayet etti: Ben bir gün Hz. Peygamber'in (sav) sahâbîlerinden bir takım adamlarla beraber Mekke yolundaki bir konakta oturuyordum. Rasûlullah önümüzde konaklamıştı. Sahâbîler ihrama girmişlerdi. Bense ihramlı değildim. Arkadaşlar bir yaban eşeği gördüler. Ben ayakkabımı dikmekle meşguldüm. Onlar (ihramlı oldukları için) yaban eşeğini bana bildirememişler; onu ben kendim göreyim istemişler. Döndüm ve hayvanı gördüm. Hemen ata doğru yöneldim ve onu eyerledim. Sonra bindim. Fakat kamçıyı ve mızrağı unuttum. Hemen arkadaşlara kamçı ile mızrağı bana uzatıverin, dedim. Onlar: Hayır, vallahi biz sana bu hayvan aleyhine hiçbir şekilde yardım edemeyiz, dediler. Ben öfkelendim ve attan aşağı inip, onları kendim aldım. Sonra ata bindim ve onu yaban eşeğinin üzerine koşturdum. Akabinde yaban eşeğini yaraladım. Sonra onu getirdim, fakat ölmüştü. Arkadaşlar onun üzerine üşüşüp etini yemeğe giriştiler. Sonra kendileri ihrâmlı iken bu av etinden yemeleri hususunda şüphe ettiler. Akabinde biz yürüdük. Ben beraberimde ön budunu sakladım. Hz. Peygamber'e (sav) yetiştik ve kendisine bu mes'eleyi sorduk. Hz. Peygamber: “Yanınızda ondan bir parça bir şey var mı?” diye sordu." Ben Evet var, dedim ve kendisine o budu uzatıp verdim. Rasûlullah ihramlı olduğu halde onu yedi ve tamâmiyle bitirdi." Bu hadisi bana Zeyd b. Eslem, Atâ b. Yesâr, Ebu Katâde isnadıyla Hz. Peygamber’den rivayet etti.


    Öneri Formu
20657 B002570 Buhari, Hibe, 3

Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) hanımlarından birisinin (Ayşe'nin) yanında bulunuyordu. Bu sırada Mü’minlerin annelerinden (eşlerinden) birisi (Safiyye) bir hizmetçisi ile içi yemek dolu bir çanak göndermişti. Ev sahibesi olan eş, bir eliyle çanağa vurdu ve onu kırdı. Hz. Peygamber hemen (kırılan kısmı) birleştirdi ve yemeği tekrar içine koydu. Ve orada bulunanlara “Yiyiniz” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) onlar yemeği bitirinceye kadar elçi olan hizmetçiyi ve kırık çanağı orada tuttu. Sonra yerine sağlam bir çanak verdi ve kırık çanağı alıkoydu." İbn Ebu Meryem bu hadisi “Yahya b. Eyyûb’un Humeyd vasıtasi ile Enes’ten nakline göre…” şeklinde rivayet etmiştir.


Açıklama: Hadisin şerhinde verilen zararın misli ile tazmin edilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Bkz. İbn Battal Ebu'l-Hüseyn Hüseyn b. Ali, Şerhü Sahihu'l-buhârî li İbn Battal, thk. Ebû Temim Yasir b. İbrahim (Riyad: Mektebetü'r-rüşd, 1423/2003), 6: 610.

    Öneri Formu
18413 B002481 Buhari, Mezalim, 34

Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayeşe (r.anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) eşleri iki gruba ayrılmışlardı. Bir grupta ben, Hafsa, Safiyye ve Sevde bulunuyorduk. Diğer grupta ise Ümmü Seleme ile Hz. Peygamber'in (sav)öteki eşleri bulunuyorlardı. Müslümanlar, Hz.peygamber'in (sav) Ayşe'yi (beni) sevdiğini biliyorlardı. Birisinin yanında Hz. Peygamber'e (sav) vermek istediği bir hediyesi bulunursa, onu erteler ve Hz.peygamber,(sav) Ayşe'nin (benim) evimde iken gönderirdi. Bu nedenle Ümmü Seleme grubu bu konuyu gündeme getirip Ümmü Seleme’ye “Sen Hz. Peygamber'e (sav) söyle insanlarla konuşsun onlara ‘Her kim Hz.peygamber'e (sav) bir hediye vermek isterse Hz. Peygamber (sav) eşlerinden hangisinin evinde bulunursa bulunsun, hediyesini versin!’ diye söylesin” dediler. Ümmü Seleme kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Hz. Peygamber’e iletti. Fakat Hz.peygamber (sav) ona hiçbir cevap vermedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar, Ümmü Seleme’ye vaziyeti sorduklarında, o da “Hz.peygamber bana birşey söylemedi” diye cevap verdi. Onlar da kendisine “Hz. Peygamber ile bir kez daha konuş” dediler. O da Hz. Peygamber'in nöbeti kendisine geldiğinde, meseleyi Rasulullah’a arzetti. Fakat Hz. Peygamber bu sefer de ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar durumu Ümmü Seleme’ye sordular o da “Hz. Peygamber bana bir şey söylemedi” dedi. Onlar da Ümmü Seleme’ye “Hz. Peygamber sana bir cevap verinceye kadar konuş onunla” dediler. Ümmü Seleme’nin nöbeti gelip de Hz. Peygamber evine girince bu konuyu ona açtı. Bu defa Hz. Peygamber, Ümmü Seleme’ye “Sakın Ayşe hakkında söylenip de bana eziyet etme, bana Ayşe hariç hiç bir kadının örtüsü (yorganı) altında bulunduğum sırada vahiy gelmez” buyurdu. Hz. Ayşe şöyle devam etti: Ümmü Seleme “Yâ Rasûlallah, ben de sana ezâ vermekten Allah'a tevbe ediyorum” dedi. Sonra Ümmü Seleme grubundaki kadınlar Hz. Peygamber'in kızı Fatma’ya müracaat ettiler ve onu Hz. Peygamber'e gönderip “Yâ Rasulullah! Eşlerin Allah adına Ebu Bekir’in kızı hakkında senden adalet istiyorlar” demesini rica ettiler. Fatma da Hz. Peygamber’e bunları söyledi. Hz. Peygamber: “Ey kızcağızım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin?” diye sordu. Fatma da “Evet severim” dedi. Fatma kadınlara geri döndü ve onlara olup biteni haber verdi. Kadınlar “Ona tekrar müracaat et” dedilerse de o buna yanaşmadı. Bunun üzerine Ümmü Seleme grubu Zeyneb bt. Cahş’ı gönderdiler. Zeyneb, Rasulullah’a geldi ve ağır sözler sarf edip “Yâ Rasûlallah! Eşlerin Allah adına İbn Ebu Kuhâfe’nin kızı hakkında senden adalet istiyorlar” dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Ayşe’ye saldırıya kadar ileri gitti de ona sövdü. Nihayet Rasulullah, karşılık verecek mi diye Ayşe’ye bakmaya başladı. Ravi Urve dedi ki: Bu sırada Ayşe, Zeyneb’e cevap vermek için söze başladı ve neticede onu susturdu. Aşye dedi ki: Bunun üzerine Peygamber (sav) bana baktı ve “Muhakkak ki o, Ebu Bekir’in kızıdır” dedi. Buhârî şöyle dedi: Fatma’nın kıssası olan son söz, Hişâm b. Urve, bir adam, ez-Zührî senediyle Muhammed b. Abdurrahman’dan zikredilmektedir. Ebu Mervan’ın Hişâm’dan nakline göre Urve “İnsanlar hediyelerini vermek için Ayşe’nin nöbet gününü araştırıyorlardı” demiştir. Ve yine Hişâm’ın, hem Kureyş'ten bir adam, hem de kölelerden bir adam vasıtası ile ez-Zührî’den nakline göre Muhammed b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişam şöyle demiştir: “Ayşe, ben Hz. Peygamber’in yanında iken Fatma izin istedi dedi.”


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Mervan arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276830 B002581-3 Buhari, Hibe, 8

Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayeşe (r.anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) eşleri iki gruba ayrılmışlardı. Bir grupta ben, Hafsa, Safiyye ve Sevde bulunuyorduk. Diğer grupta ise Ümmü Seleme ile Hz. Peygamber'in (sav)öteki eşleri bulunuyorlardı. Müslümanlar, Hz.peygamber'in (sav) Ayşe'yi (beni) sevdiğini biliyorlardı. Birisinin yanında Hz. Peygamber'e (sav) vermek istediği bir hediyesi bulunursa, onu erteler ve Hz.peygamber,(sav) Ayşe'nin (benim) evimde iken gönderirdi. Bu nedenle Ümmü Seleme grubu bu konuyu gündeme getirip Ümmü Seleme’ye “Sen Hz. Peygamber'e (sav) söyle insanlarla konuşsun onlara ‘Her kim Hz.peygamber'e (sav) bir hediye vermek isterse Hz. Peygamber (sav) eşlerinden hangisinin evinde bulunursa bulunsun, hediyesini versin!’ diye söylesin” dediler. Ümmü Seleme kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Hz. Peygamber’e iletti. Fakat Hz.peygamber (sav) ona hiçbir cevap vermedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar, Ümmü Seleme’ye vaziyeti sorduklarında, o da “Hz.peygamber bana birşey söylemedi” diye cevap verdi. Onlar da kendisine “Hz. Peygamber ile bir kez daha konuş” dediler. O da Hz. Peygamber'in nöbeti kendisine geldiğinde, meseleyi Rasulullah’a arzetti. Fakat Hz. Peygamber bu sefer de ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar durumu Ümmü Seleme’ye sordular o da “Hz. Peygamber bana bir şey söylemedi” dedi. Onlar da Ümmü Seleme’ye “Hz. Peygamber sana bir cevap verinceye kadar konuş onunla” dediler. Ümmü Seleme’nin nöbeti gelip de Hz. Peygamber evine girince bu konuyu ona açtı. Bu defa Hz. Peygamber, Ümmü Seleme’ye “Sakın Ayşe hakkında söylenip de bana eziyet etme, bana Ayşe hariç hiç bir kadının örtüsü (yorganı) altında bulunduğum sırada vahiy gelmez” buyurdu. Hz. Ayşe şöyle devam etti: Ümmü Seleme “Yâ Rasûlallah, ben de sana ezâ vermekten Allah'a tevbe ediyorum” dedi. Sonra Ümmü Seleme grubundaki kadınlar Hz. Peygamber'in kızı Fatma’ya müracaat ettiler ve onu Hz. Peygamber'e gönderip “Yâ Rasulullah! Eşlerin Allah adına Ebu Bekir’in kızı hakkında senden adalet istiyorlar” demesini rica ettiler. Fatma da Hz. Peygamber’e bunları söyledi. Hz. Peygamber: “Ey kızcağızım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin?” diye sordu. Fatma da “Evet severim” dedi. Fatma kadınlara geri döndü ve onlara olup biteni haber verdi. Kadınlar “Ona tekrar müracaat et” dedilerse de o buna yanaşmadı. Bunun üzerine Ümmü Seleme grubu Zeyneb bt. Cahş’ı gönderdiler. Zeyneb, Rasulullah’a geldi ve ağır sözler sarf edip “Yâ Rasûlallah! Eşlerin Allah adına İbn Ebu Kuhâfe’nin kızı hakkında senden adalet istiyorlar” dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Ayşe’ye saldırıya kadar ileri gitti de ona sövdü. Nihayet Rasulullah, karşılık verecek mi diye Ayşe’ye bakmaya başladı. Ravi Urve dedi ki: Bu sırada Ayşe, Zeyneb’e cevap vermek için söze başladı ve neticede onu susturdu. Aşye dedi ki: Bunun üzerine Peygamber (sav) bana baktı ve “Muhakkak ki o, Ebu Bekir’in kızıdır” dedi. Buhârî şöyle dedi: Fatma’nın kıssası olan son söz, Hişâm b. Urve, bir adam, ez-Zührî senediyle Muhammed b. Abdurrahman’dan zikredilmektedir. Ebu Mervan’ın Hişâm’dan nakline göre Urve “İnsanlar hediyelerini vermek için Ayşe’nin nöbet gününü araştırıyorlardı” demiştir. Ve yine Hişâm’ın, hem Kureyş'ten bir adam, hem de kölelerden bir adam vasıtası ile ez-Zührî’den nakline göre Muhammed b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişam şöyle demiştir: “Ayşe, ben Hz. Peygamber’in yanında iken Fatma izin istedi dedi.”


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Urve arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276833 B002581-4 Buhari, Hibe, 8

Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayeşe (r.anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) eşleri iki gruba ayrılmışlardı. Bir grupta ben, Hafsa, Safiyye ve Sevde bulunuyorduk. Diğer grupta ise Ümmü Seleme ile Hz. Peygamber'in (sav)öteki eşleri bulunuyorlardı. Müslümanlar, Hz.peygamber'in (sav) Ayşe'yi (beni) sevdiğini biliyorlardı. Birisinin yanında Hz. Peygamber'e (sav) vermek istediği bir hediyesi bulunursa, onu erteler ve Hz.peygamber,(sav) Ayşe'nin (benim) evimde iken gönderirdi. Bu nedenle Ümmü Seleme grubu bu konuyu gündeme getirip Ümmü Seleme’ye “Sen Hz. Peygamber'e (sav) söyle insanlarla konuşsun onlara ‘Her kim Hz.peygamber'e (sav) bir hediye vermek isterse Hz. Peygamber (sav) eşlerinden hangisinin evinde bulunursa bulunsun, hediyesini versin!’ diye söylesin” dediler. Ümmü Seleme kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Hz. Peygamber’e iletti. Fakat Hz.peygamber (sav) ona hiçbir cevap vermedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar, Ümmü Seleme’ye vaziyeti sorduklarında, o da “Hz.peygamber bana birşey söylemedi” diye cevap verdi. Onlar da kendisine “Hz. Peygamber ile bir kez daha konuş” dediler. O da Hz. Peygamber'in nöbeti kendisine geldiğinde, meseleyi Rasulullah’a arzetti. Fakat Hz. Peygamber bu sefer de ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar durumu Ümmü Seleme’ye sordular o da “Hz. Peygamber bana bir şey söylemedi” dedi. Onlar da Ümmü Seleme’ye “Hz. Peygamber sana bir cevap verinceye kadar konuş onunla” dediler. Ümmü Seleme’nin nöbeti gelip de Hz. Peygamber evine girince bu konuyu ona açtı. Bu defa Hz. Peygamber, Ümmü Seleme’ye “Sakın Ayşe hakkında söylenip de bana eziyet etme, bana Ayşe hariç hiç bir kadının örtüsü (yorganı) altında bulunduğum sırada vahiy gelmez” buyurdu. Hz. Ayşe şöyle devam etti: Ümmü Seleme “Yâ Rasûlallah, ben de sana ezâ vermekten Allah'a tevbe ediyorum” dedi. Sonra Ümmü Seleme grubundaki kadınlar Hz. Peygamber'in kızı Fatma’ya müracaat ettiler ve onu Hz. Peygamber'e gönderip “Yâ Rasulullah! Eşlerin Allah adına Ebu Bekir’in kızı hakkında senden adalet istiyorlar” demesini rica ettiler. Fatma da Hz. Peygamber’e bunları söyledi. Hz. Peygamber: “Ey kızcağızım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin?” diye sordu. Fatma da “Evet severim” dedi. Fatma kadınlara geri döndü ve onlara olup biteni haber verdi. Kadınlar “Ona tekrar müracaat et” dedilerse de o buna yanaşmadı. Bunun üzerine Ümmü Seleme grubu Zeyneb bt. Cahş’ı gönderdiler. Zeyneb, Rasulullah’a geldi ve ağır sözler sarf edip “Yâ Rasûlallah! Eşlerin Allah adına İbn Ebu Kuhâfe’nin kızı hakkında senden adalet istiyorlar” dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Ayşe’ye saldırıya kadar ileri gitti de ona sövdü. Nihayet Rasulullah, karşılık verecek mi diye Ayşe’ye bakmaya başladı. Ravi Urve dedi ki: Bu sırada Ayşe, Zeyneb’e cevap vermek için söze başladı ve neticede onu susturdu. Aşye dedi ki: Bunun üzerine Peygamber (sav) bana baktı ve “Muhakkak ki o, Ebu Bekir’in kızıdır” dedi. Buhârî şöyle dedi: Fatma’nın kıssası olan son söz, Hişâm b. Urve, bir adam, ez-Zührî senediyle Muhammed b. Abdurrahman’dan zikredilmektedir. Ebu Mervan’ın Hişâm’dan nakline göre Urve “İnsanlar hediyelerini vermek için Ayşe’nin nöbet gününü araştırıyorlardı” demiştir. Ve yine Hişâm’ın, hem Kureyş'ten bir adam, hem de kölelerden bir adam vasıtası ile ez-Zührî’den nakline göre Muhammed b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişam şöyle demiştir: “Ayşe, ben Hz. Peygamber’in yanında iken Fatma izin istedi dedi.”


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Urve arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276834 B002581-5 Buhari, Hibe, 8

Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) hanımlarından birisinin (Ayşe'nin) yanında bulunuyordu. Bu sırada Mü’minlerin annelerinden (eşlerinden) birisi (Safiyye) bir hizmetçisi ile içi yemek dolu bir çanak göndermişti. Ev sahibesi olan eş, bir eliyle çanağa vurdu ve onu kırdı. Hz. Peygamber hemen (kırılan kısmı) birleştirdi ve yemeği tekrar içine koydu. Ve orada bulunanlara “Yiyiniz” dedi. Rasul-i Ekrem (sav) onlar yemeği bitirinceye kadar elçi olan hizmetçiyi ve kırık çanağı orada tuttu. Sonra yerine sağlam bir çanak verdi ve kırık çanağı alıkoydu." İbn Ebu Meryem bu hadisi “Yahya b. Eyyûb’un Humeyd vasıtasi ile Enes’ten nakline göre…” şeklinde rivayet etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Said b. Ebu Meryem arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276725 B002481-2 Buhari, Mezalim, 34

Bize İsmail, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayeşe (r.anha) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'in (sav) eşleri iki gruba ayrılmışlardı. Bir grupta ben, Hafsa, Safiyye ve Sevde bulunuyorduk. Diğer grupta ise Ümmü Seleme ile Hz. Peygamber'in (sav)öteki eşleri bulunuyorlardı. Müslümanlar, Hz.peygamber'in (sav) Ayşe'yi (beni) sevdiğini biliyorlardı. Birisinin yanında Hz. Peygamber'e (sav) vermek istediği bir hediyesi bulunursa, onu erteler ve Hz.peygamber,(sav) Ayşe'nin (benim) evimde iken gönderirdi. Bu nedenle Ümmü Seleme grubu bu konuyu gündeme getirip Ümmü Seleme’ye “Sen Hz. Peygamber'e (sav) söyle insanlarla konuşsun onlara ‘Her kim Hz.peygamber'e (sav) bir hediye vermek isterse Hz. Peygamber (sav) eşlerinden hangisinin evinde bulunursa bulunsun, hediyesini versin!’ diye söylesin” dediler. Ümmü Seleme kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Hz. Peygamber’e iletti. Fakat Hz.peygamber (sav) ona hiçbir cevap vermedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar, Ümmü Seleme’ye vaziyeti sorduklarında, o da “Hz.peygamber bana birşey söylemedi” diye cevap verdi. Onlar da kendisine “Hz. Peygamber ile bir kez daha konuş” dediler. O da Hz. Peygamber'in nöbeti kendisine geldiğinde, meseleyi Rasulullah’a arzetti. Fakat Hz. Peygamber bu sefer de ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar durumu Ümmü Seleme’ye sordular o da “Hz. Peygamber bana bir şey söylemedi” dedi. Onlar da Ümmü Seleme’ye “Hz. Peygamber sana bir cevap verinceye kadar konuş onunla” dediler. Ümmü Seleme’nin nöbeti gelip de Hz. Peygamber evine girince bu konuyu ona açtı. Bu defa Hz. Peygamber, Ümmü Seleme’ye “Sakın Ayşe hakkında söylenip de bana eziyet etme, bana Ayşe hariç hiç bir kadının örtüsü (yorganı) altında bulunduğum sırada vahiy gelmez” buyurdu. Hz. Ayşe şöyle devam etti: Ümmü Seleme “Yâ Rasûlallah, ben de sana ezâ vermekten Allah'a tevbe ediyorum” dedi. Sonra Ümmü Seleme grubundaki kadınlar Hz. Peygamber'in kızı Fatma’ya müracaat ettiler ve onu Hz. Peygamber'e gönderip “Yâ Rasulullah! Eşlerin Allah adına Ebu Bekir’in kızı hakkında senden adalet istiyorlar” demesini rica ettiler. Fatma da Hz. Peygamber’e bunları söyledi. Hz. Peygamber: “Ey kızcağızım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin?” diye sordu. Fatma da “Evet severim” dedi. Fatma kadınlara geri döndü ve onlara olup biteni haber verdi. Kadınlar “Ona tekrar müracaat et” dedilerse de o buna yanaşmadı. Bunun üzerine Ümmü Seleme grubu Zeyneb bt. Cahş’ı gönderdiler. Zeyneb, Rasulullah’a geldi ve ağır sözler sarf edip “Yâ Rasûlallah! Eşlerin Allah adına İbn Ebu Kuhâfe’nin kızı hakkında senden adalet istiyorlar” dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Ayşe’ye saldırıya kadar ileri gitti de ona sövdü. Nihayet Rasulullah, karşılık verecek mi diye Ayşe’ye bakmaya başladı. Ravi Urve dedi ki: Bu sırada Ayşe, Zeyneb’e cevap vermek için söze başladı ve neticede onu susturdu. Aşye dedi ki: Bunun üzerine Peygamber (sav) bana baktı ve “Muhakkak ki o, Ebu Bekir’in kızıdır” dedi. Buhârî şöyle dedi: Fatma’nın kıssası olan son söz, Hişâm b. Urve, bir adam, ez-Zührî senediyle Muhammed b. Abdurrahman’dan zikredilmektedir. Ebu Mervan’ın Hişâm’dan nakline göre Urve “İnsanlar hediyelerini vermek için Ayşe’nin nöbet gününü araştırıyorlardı” demiştir. Ve yine Hişâm’ın, hem Kureyş'ten bir adam, hem de kölelerden bir adam vasıtası ile ez-Zührî’den nakline göre Muhammed b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişam şöyle demiştir: “Ayşe, ben Hz. Peygamber’in yanında iken Fatma izin istedi dedi.”


    Öneri Formu
20675 B002581 Buhari, Hibe, 8