397 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu’be, ona Cafer b. İyas, ona Sa’id b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: "Teyzem Ümmü Hufeyd bir defa Hz. Peygamber’e (sav) bir miktar keş, tereyağı ve birkaç tane keler hediye etmişti. Rasul-i Ekrem keşten (kurutulmuş yoğurt) ve tereyağından birer parça yedi ama, hoşlanmadığı için kelerden yemedi." Yine İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) sofrasında keler yenilmiştir. Şayet keler (yemek) haram olsaydı, Rasulullah'ın (sav) sofrasında yenilmezdi."
Açıklama: Hz. Peygamber keleri yemeyi hoş görmediği hakkında onu yedikten sonra kerih kokusu olduğu ve meleklerle münacaatı sebebiyle yemediği şeklinde yorumlanmıştır. bkz. İbn Battal, Ebul Hasen Ali b. Halef b. Abdilmelik, Şerhu Sahihu'l-buhârî,thk. Ebû Temim Yasir b. İbrahim (Riyad: Mektebetü'r-Rüşd, 1423/2003),2/91.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ma’n, ona İbrahim b. Tahman, ona Muhammmed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir yiyecek maddesi getirildiği zaman “Bu hediye midir yoksa sadaka mıdır?” diye sorardı. Eğer “Sadakadır” denilirse Hz. Peygamber (sav) sahâbîlerine “Siz yiyiniz!” buyurur, kendisi yemezdi. Eğer “Hediyedir” denilirse Hz. Peygamber (sav) hemen sahâbîleriyle birlikte yemeye başlardı."
Açıklama: Rivayette "darabe bi yedihi" hemen o işe başlamak anlamındadır. bkz. (Bedrüddin el-Aynî, Ebû Muhammed Mahmûd b. Ahmed, Umdetü'l-kârî fi şerhi sahihi'l-Buhârî, (Beyrut: Dârü İhyâi Türasi'l-Arabî, ts.), 13/135.)
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir keresinde bir miktar et getirildi. “Bu, Berîre’ye sadaka olarak verildi” denilince (Hz. Peygamber) şöyle dedi: “O Berîre’ye sadakadır bize hediyedir.”
Bize Ebu Ma’mer, ona Abdulvaris, ona da Azre b. Sabit el-Ensârî şöyle rivayet etti: Bir keresinde ben Sümâme b. Abdullah’ın huzuruna girmiştim. Sümâme bana güzel bir koku uzattı ve “Enes b. Mâlik (ra) güzel koku hediye edilince reddetmezdi” dedi. Sümâme şunu da söyledi: Enes b. Mâlik “Hz. Peygamber (sav) güzel kokuyu geri çevirmezdi” dediğini zannetti.
Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayşe (r.anha) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) hediyeyi kabul eder ve karşılığında hediye verirdi." Buhârî şöyle dedi: Veki ile Muhâdır, bize Hişâm, ona babası (Urve), Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti şeklindeki isnad zincirini zikretmemektediler.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona İbn Uyeyne, ona Amr, ona da İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etti: Kendisi bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bulunmuş. Abdullah, babası Ömer’e ait sert ve genç bir erkek deveye biniyormuş. Hayvan Hz. Peygamber’in (sav) önüne geçiyor, babası da “Yâ Abdullah! Hz. Peygamber'in (sav) önüne hiç kimse geçmez” diyormuş. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Ömer’e “Onu bana sat!” deyince Ömer “O senindir” dedi. Böylece Hz. Peygamber, o deveyi satın aldı. Sonra da “Bu deve senindir ey Abdallah, ne istersen yap” dedi.
Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona Amr, ona da İbn Ömer (r.anhüma) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir yolculukta idik. Ben (babama ait) genç ve sert bir erkek deveye binmiştim. Hz. Peygamber, (babam) Ömer’e “Bu deveyi bana sat” dedi. Böylece Hz. Peygamber (sav) o deveyi satın aldı. Ardından da “Yâ Abdullah! Bu deve senindir” dedi.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Nâfi’ Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: (Babam) Ömer b. el-Hattab, mescidin kapısı yanında (satılık) ibrişimle karışık alaca kumaştan yapılmış bir elbise gördü de “Yâ Rasûlallah! Keşke bunu satın alsan da cuma günü ve sana elçiler geldiği zaman giysen” dedi. Hz. Peygamber (sav) de: “Bunu ahirette nasibi olmayanlar giyer” buyurdu. Sonra Hz. Peygamber'e o ipeklilerden birçok elbiseler geldi. Hz. Peygamber (sav) onlardan birisini Ömer b. el-Hattab’a verdi. Ömer “Ya Rasulallah! Bunu bana giydiriyorsun. Halbuki sen Utarid’in elbisesi hakkında neler söylemiştin!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Ben onu sana giyesin diye vermedim ki” buyurdu. Hz. Ömer, müteakiben o elbiseyi Mekke'de bulunan müşrik bir kardeşine verdi.
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Ayşe (r.anha) şöyle rivayet etti: “İnsanlar hediyelerini vermek için Hz. Peygamber'in hangi gün benimle olduğunu araştırırlardı.” Ümmü Seleme “Hz. Peygamber'in (sav) diğer eşleri (bende) toplandılar. Hz. Peygamber’e (insanların hediyelerini hangi eşinin yanında bulunuyorsa orada vermelerini emretmesi düşüncesini) açtım. Ancak Hz. Peygamber (sav) Ümmü Seleme’nin dediklerine iltifat etmedi.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b . Abdullah b. Utbe, ona İbn Abbas, ona da Hz. Peygamber'in sahabilerinden Sa'b b. Cessâme'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Cessâme, Ebvâ veya Veddân denilen yerde Resulullah'a (sav) ihramlı iken bir yaban eşeği hediye eder, fakat Hz. Peygamber (sav) bunu kabul etmeyip geri çevirir. Sa'b (olayın devamını) şöyle anlatır: Resul-i Ekrem (sav), hediyemi geri çevirmesinden dolayı yüzümde beliren memnuniyetsizliği görünce "Senin hediyeni geri çevirmek bizden kaynaklanmamıştır, fakat bizler ihramlıyız" buyurmuştur.