448 Kayıt Bulundu.
Bize Esbağ b. Ferec, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Katâde, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) Muhassab'da öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldı. Sonra burada bir süre uyudu. Daha sonra bineğine binip Kabe'ye doğru hareket etti ve veda tavafı yaptı." Leys hadisi nakletmede Amr b. Haris'e mütâbaat etti ve şöyle dedi: Bana Halid, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.
Bize Esbağ b. Ferec, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Katâde, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: "Hz. Peygamber (sav) Muhassab'da öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldı. Sonra burada bir süre uyudu. Daha sonra bineğine binip Kabe'ye doğru hareket etti ve veda tavafı yaptı." Leys hadisi nakletmede Amr b. Haris'e mütâbaat etti ve şöyle dedi: Bana Halid, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris'in söylediğine göre Ubeydullah'a Muhassab denilen yerde konaklama hususu soruldu. Bunun üzerine Ubeydullah, Nâfi'den şunu nakletti: 'Muhassab'da Hz. Peygamber (sav), Ömer (ra) ve Abdullah b. Ömer konaklamıştır.' Nâfi'nin söylediğine göre Abdullah b. Ömer (ra) orada, öğle ve ikindi namazlarını kılardı. O, 'İbn Ömer'in akşam namazını da orada kıldığını zannediyorum' dedi. Halid; 'Ben, İbn Ömer'in yatsı namazını orada kıldığı hususunda da şüphe etmiyorum' demiştir. Nâfi, İbn Ömer'in orada bir süre uyuduğunu ve Hz. Peygamber'in de (sav) burada konakladığını söylediğini nakletmiştir.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona İbn Avn, ona Kasım b. Muhammed (T); Bize Müsedded, ona Yezid, ona İbn Avn, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe'nin naklettiğine göre; o, 'Ey Allah'ın Rasulü! İnsanlar hac ve umre ibadetlerinin ikisini de yapmış olarak dönüyorlar. Ben ise sadece hac ibadetini yapmış olarak dönüyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona şunu söyledi: "Bekle, temizlendiğin zaman Tenîm'e kadar çık. Orada umre niyetiyle ihrama girip telbiye getir! Umre bitince filan yere bizim yanımıza gel. Ancak yapacağın umrenin mükafatı senin harcamana veya yorgunluğa göredir."
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Nâfi, ona da Ubeydullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah şöyle söylemiştir: Şam askeri İbn Zubeyr ile savaşmak için Mekke'ye indikleri gecelerde, biz babamız Abdullah b. Ömer'e (ra): Bu sene hac yapmaman sana hiçbir zarar vermez. Çünkü biz seninle Kabe arasına girilip sana engel olunmasından korkuyoruz, dedik. İbn Ömer şöyle cevap verdi: 'Biz Hudeybiye yılında Peygamber (sav) ile birlikte umre niyetiyle yola çıktığımızda, Kureyş kafirleri bizimle Kabe arasına girip, ona ulaşmamıza engel olmuşlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav) kurbanını (Hudeybiye'de) kesti, başını tıraş etti (ihramdan çıktı). Sizler şahit olun, ben kesinlikle umre yapmayı kendime vacib kıldım. Allah dilerse ben Mekke'ye giderim. Kabe ile benim aram boş bırakılırsa, onu tavaf ederim. Eğer Kabe ile benim arama engel girerse, ben de Peygamber ile birlikte Hudeybiye'de bulunduğum zaman Peygamber'in yaptığını yaparım.' dedi. Ardından Zü'l-Huleyfe'den umre niyetiyle ihrama girdi. Sonra bir süre gitti ve ardından: 'Alıkonulmak ile ihramdan çıkma izninde hac ile umrenin ikisi de birdir, aralarında bir fark yoktur. Siz şahit olun ki, umremle birlikte haccı kendime vacip kıldım' dedi. (Ve böylece kıran haccına niyet etti.) Artık bu ikisinden dolayı girdiği ihramdan kurban günü kurban kesip ihramdan çıkıncaya kadar çıkmadı ve şöyle dedi: 'Kıran haccı niyetiyle ihrama giren kişi (Arafat dönüşü) Mekke'ye gireceği gün Beyt'i bir defa-tavaf edinceye kadar ihramdan çıkmaz.'
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Nâfi, ona Ubeydullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah, onlara Abdullah b. Ömer (T) Bize Musa b. İsmail, ona Cüveyriye, ona da Nafi, ona Abdullah'ın oğullarından biri babaları Abdullah b. Ömer'e şöyle söylemiştir: 'Bu sene kalsan, zira ben senin Beytullah'a varamayacağından endişe ederim' dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer şöyle dedi: 'Biz Hz. Peygamber (sav) ile yola çıktık. Bunun üzerine Kureyş kafirleri bizim Beytullah'a ulaşmamıza engel oldular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) kurbanlarını kesti. Ashabından da kimi saçını kazıttı kimi de saçını kesti (ve ihramdan çıktı). Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Şahit olun, kendime bir umre yapmayı vacip kıldım." (İbn Ömer şöyle devam etti): Beytullah'a girmeme engel olunmazsa tavaf ederim. Beytullah'a girmeme engel olunursa Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaparım. Bir saat geçtikten sonra Abdullah b. Ömer şöyle dedi: '(Tamamlayamadığım takdirde) ben umre ile haccı bir görüyorum. Şahit olun! Umreme ilaveten bir haccı da kendime vacip kıldım.' Mekke'ye vardığında bir tavaf ve bir sa'y yaptı. (Orada ikamet edip, kurban gününde kurbanını kestikten sonra) hem hac hem de umre ihramının hepsinden birden çıktı.
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris'in söylediğine göre Ubeydullah'a Muhassab denilen yerde konaklama hususu soruldu. Bunun üzerine Ubeydullah, Nâfi'den şunu nakletti: 'Muhassab'da Hz. Peygamber (sav), Ömer (ra) ve Abdullah b. Ömer konaklamıştır.' Nâfi'nin söylediğine göre Abdullah b. Ömer (ra) orada, öğle ve ikindi namazlarını kılardı. O, 'İbn Ömer'in akşam namazını da orada kıldığını zannediyorum' dedi. Halid; 'Ben, İbn Ömer'in yatsı namazını orada kıldığı hususunda da şüphe etmiyorum' demiştir. Nâfi, İbn Ömer'in orada bir süre uyuduğunu ve Hz. Peygamber'in de (sav) burada konakladığını söylediğini nakletmiştir.
Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Halid b. Haris'in söylediğine göre Ubeydullah'a Muhassab denilen yerde konaklama hususu soruldu. Bunun üzerine Ubeydullah, Nâfi'den şunu nakletti: 'Muhassab'da Hz. Peygamber (sav), Ömer (ra) ve Abdullah b. Ömer konaklamıştır.' Nâfi'nin söylediğine göre Abdullah b. Ömer (ra) orada, öğle ve ikindi namazlarını kılardı. O, 'İbn Ömer'in akşam namazını da orada kıldığını zannediyorum' dedi. Halid; 'Ben, İbn Ömer'in yatsı namazını orada kıldığı hususunda da şüphe etmiyorum' demiştir. Nâfi, İbn Ömer'in orada bir süre uyuduğunu ve Hz. Peygamber'in de (sav) burada konakladığını söylediğini nakletmiştir.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona İbn Avn, ona Kasım b. Muhammed (T); Bize Müsedded, ona Yezid, ona İbn Avn, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe'nin naklettiğine göre; o, 'Ey Allah'ın Rasulü! İnsanlar hac ve umre ibadetlerinin ikisini de yapmış olarak dönüyorlar. Ben ise sadece hac ibadetini yapmış olarak dönüyorum' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona şunu söyledi: "Bekle, temizlendiğin zaman Tenîm'e kadar çık. Orada umre niyetiyle ihrama girip telbiye getir! Umre bitince filan yere bizim yanımıza gel. Ancak yapacağın umrenin mükafatı senin harcamana veya yorgunluğa göredir."
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Salim'in rivayet ettiğine göre; "Ebu Bekir, Ömer ve İbn Ömer Abtah'ta konaklarlardı." [ez-Zührî dedi ki: Bana Urve'nin haber verdiğine göre Hz. Aişe bunu (Abtah'ta konaklama işini) yapmaz ve şöyle derdi: Rasulullah'ın (sav) orada konaklamasının sebebi ancak, yola çıkmak için daha kolay ve elverişli bir yer oluşundan dolayıdır.]