459 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr, ona Bekir b. Sevade el-Cüzami, ona Salih b. Hayvan, ona da Ebu Sehle Saib b. Hallad -Ebu Davud'un hocası Ahmed b. Salih'in dediğine göre Nebi'nin (sav) ashabındadır- şöyle rivayet etti: Bir adam, insanlara imamlık yaptı. Rasulullah (sav) (onlara) bakarken adam, kıble tarafına tükürüverdi. Adam namazı bitirince Rasulullah (sav), "Bu adam bir daha size imamlık yapmasın," buyurdu. Adam, bir zaman sonra yine imamlık yapmak isteyince insanlar buna engel oldular ve kendisine Rasulallah'ın (sav) sözünü bildirildi. Adam bunu Hz. Peygamber'e (sav) söyleyince O da "Evet, (dedim)" diye buyurdu. (Ravi) şöyle dedi: Zannedersem Hz. Peygamber (sav), o adama "Sen Allah'a ve Rasulüne eziyet ettin" diye buyurdu.
Bize İbn Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona da Şu'be bu hadisi rivayet edip "kişi, bir başka kişinin otoritesinin bulunduğu yerde imam olmasın" bilgisini zikretmiştir. [Ebu Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Yahya (b. Said) el-Kattân, Şu'be'den rivayetle "kıraati en güzel olan" bilgisini kaydetmiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman Bilal namaz vaktini bildirmek üzere geldi. Rasulullah "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir yumuşak kalpli bir insandır. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman insanlara sesini duyuramaz. Bu işi Ömer'e emretsen” dedim. Rasulullah "Ebu Bekir'e emrediniz, o insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben Hafsa'ya da: “Şübhesiz Ebu Bekr hüzünlü bir kimsedir. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman kıraati insanlara duyuramaz. Ömer'e emir buyursan” deyiver, dedim. Rasulullah "siz, Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ebu Bekir namaza başlayınca, Rasulullah kendinde bir hafiflik hissetti de kalktı ve iki adama dayanarak, iki ayağı yerde sürüne sürüne götürüldü. Nihayet mescide girdi. Ebu Bekir, O'nun gelişteki hafif sesini işitince, gerilemeye çalıştı. Rasulullah ona işaret etti. Akabinde Rasulullah geldi, nihayet Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir ayakta namaz kılıyordu. Rasulullah ise oturarak namaz kılıyordu. Ebu Bekir, Rasulullah'ın namazına uyuyordu, insanlar da Ebu Bekir'in (ra) namazına uyuyorlardı.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Bedrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cemaate, Allah'ın Kitab'ından en çok ezberi bulunan ve kıraati en güzel olan imam olur. Şayet kıraatte eşitseler onlara hicret bakımından önceliği bulunan imam olsun. Eğer hicrette de eşitseler, onlara en yaşlı olanları imam olsun. Kişi, ne (başkasının) evinde ne de (başkasının) otoritesinin bulunduğu yerde imam olsun. (Başkasının) izni olmadan özel koltuğunda da oturmasın." [Şube, İsmail'e hadisteki tekrime kelimesi ne anlama gelir demiş, İsmail de yatak demiştir.]
Bize el-Ka'nebi, ona Abdullah b. Ömer b. Ğânim, ona Abdurrahman b. Ziyad, ona İmran b. Abdullah el-Me'âfirî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, üç (sınıf insanın) namazını kabul etmez: Kendisini istemedikleri halde bir topluluğa imam olan, namaza son vaktinde gelen, -hadisteki ed-dibbâr (الدِّبَارُ) kelimesi, kişinin namazı kaçırdıktan sonra gelmesi demektir- ve azad etmiş olduğu insanı tekrar köleleştiren kimse."
Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Anberî, ona İbn Mehdî, ona İmrân el-Kattân, ona Katade, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), İbn Ümmü Mektûm'u âmâ olduğu halde insanlara imam olarak (vekil) bırakmıştır."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Aclân, ona Muhammed b. Yahya b. Habban, ona İbn Muhayriz, ona da Muaviye b. Ebu Süfyân, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rükû ve secdelerde beni geçmeyin. Sizleri rükûa gittiğimde geçsem de sizler, ben başımı kaldırdığımda bana yetişebilirsiniz. Şüphesiz ben, yaşlandım."
Açıklama: Bildirildiğine göre bu rivayetin isnadı Abdurrahman b. Ziyâd b. En'um sebebiyle zayıftır. Tirmizî, bu rivayete Sünen'inde yer verip akabinde ''bu, isnadı sağlam olmayan bir hadistir. Râviler, bu hadisin isnadını problemli hale getirdiler (iztarabû)'' açıklamasında bulunmuştur. Hattâbî ise, bu hadisin zayıf olduğunu, münekkitlerin bu hadisin ravilerini tenkit ettiklerini, teşehhüt ve selamın vucûbiyetini ifade eden hadislerin bu rivayete muhalefet ettiğini ve fukakâdan bu hadisin zahiri ile amel edeni bilmediğini ifade eder (Ebu Davud, Sünen, thk. Şuayb Arnaut ve Muhammed Karabelli, Dârü'r-Risâleti'l-'Âlemiyye, I, 462, dpt., 1).