62 Kayıt Bulundu.
Bize AffÂn, ona Katâde, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Amr b. Hârice şöyle rivâyet etmiştir: Peygamber (sav), devesinin üzerinde hutbe veriyordu, ben de devenin boynunun altında idim. Deve geviş getirip yutarken salyası iki omuzumun arasına akmakta idi. Bu sırada Hz. Peygamber'i (sav) işittim, şöyle buyuruyordu: "Aziz ve Celil Allah her hak sahibine hakkını vermiştir. Dolayısıyla miras alacak olana vasiyet yoktur. Çocuk, yatağın sahibi olan erkeğe aittir. Zina edene ise recim vardır. Her kim, kendi öz babasından ve efendisinden bağlarını koparmak üzere, babasından başkasına 'babam budur' diye intisap ederse veya köle olan kimse kendi sahibinin dışındaki kimsenin efendisi olduğunu iddia ederse, Allah’ın laneti onun üzerine olur. Allah bu tür kimselerin ne tevbesini kabul eder ne de günahtan kurtulmak için vereceği fidyeyi."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bana Muhammed, ona Abde, ona Ubeydullah, ona da Said b. Ebu Said, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! İnsanların en değerlisi kimdir?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Allah’a karşı en takvalı olan (O'nu en çok dikkate alan) kimsedir' buyurdu. Soru soranlar 'Biz onu sormuyoruz' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'öyleyse babası peygamber (Yakub), dedesi peygamber (İshak), dedesinin babası Halilullah (İbrahim) olan Allah'ın Peygamberi Yusuf (as), (insanların nesep ve şeref açısından en değerlisidir)' dedi. Soru soranlar 'Biz Sana bunu da sormuyoruz' dediler. Bu defa Allah Rasulü (sav) 'Siz Arapların asıllarını soruyorsunuz? Sizin Cahiliye döneminde en değerli olanınız, (İslam'ın ahkâmını) derinlemesine bilip yaşadığı takdirde İslâm'da da en değerli olanınızdır' buyurdu." [Bu hadisi Ubeydullah b. Ömer el-Adevî'den rivayet etmekte Ebu Üsame, Abde’ye mütâbaat etmiştir.]
Ziyad b. Rebi, Filistin halkından Abbad b. Kesir eş-Şami'nin kendi kavminden bir kadın olan Füseyle'den şu bilgiyi aktardığını anlatmıştır: Babam Vasile b. el-Eska'ın anlattığına göre kendisi Rasulullah'a şöyle bir soru sormuş: "Ya Rasulallah, kişinin kavmini sevmesi grupçuluk olur mu?" o da şöyle cevap vermiştir: "Hayır, grupçuluk kişinin kavmine zulüm konusunda yardım etmesidir." Ebu Abdirrahman (Abdullah b. Ahmed) dedi ki: İlim ehlinden birisinin Fesile'nin babasının Vasile b. el-Eska olduğunu söylediğini duydum. Babm bu hadisi Vasile'nin hadislerinin sonuna koymuştu. Ben de onu Vasile'nin hadisine eklediğini zannetmiştim.
Ziyad b. Rebi, Filistin halkından Abbad b. Kesir eş-Şami'den, o da kendi kavminden Füseyle adlı bir kadın'dan, Babası Vasile b. el-Eska'ın şöyle dediğini anlatmıştır: "Rasulullah'a: "Ya Rasulallah, kişinin kavmini sevmesi grupçuluk olur mu?" diye sormuştum da, şöyle cevap vermişti: "Hayır, grupçuluk kişinin kavmine zulüm konusunda yardım etmesidir."
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.