Giriş

Bize Amr en-Nakıd, ona Haşim b. Kasım, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Muhammed b. Amr b. Ata şöyle rivayet etmiştir: Ben kızıma Berre ismini vermiştim. Bunun üzerine Zeyneb bt. Ebu Seleme bana şunu anlattı: Rasulullah (sav) bu ismi yasakladı. Benim adım da Berre idi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kendinizi temize çıkarmayın/övmeyin. Kimin iyilerden olduğunu en iyi bilen Allah'tır." Bunun üzerine ona hangi ismi verelim diye sorduklarında Rasulullah (sav); "ona Zeyneb ismini verin" buyurdu.


    Öneri Formu
5548 M005609 Müslim, Âdâb, 19

Bize Said b. Amr el-Eş'asî, Ahmed b. Hanbel ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında en zelil isim, melikü'l-emlâk diye isimlendirilen adamın ismidir." [İbn Ebu Şeybe kendi rivayetine; "Allah'tan (cc) başka mâlik yoktur" cümlesini ekledi.] [Eş'asî, Süfyan'ın, melikü'l-emlâk kullanımının şâhân şah gibi olduğunu söylediğini nakletmiştir.] [Ahmed b. Hanbel, Ebu Amr'a أَخْنَعَ ahna kelimesinin anlamını sorduğunu, onun da bu kelimenin en aşağılık anlamına geldiğini söylediğini ifade etmektedir.]


    Öneri Formu
5550 M005610 Müslim, Âdâb, 20

Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdurrezzak, ona Mamer, Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hureyre'nin, Rasulullah'tan (sav) bize rivayet ettiği hadislerdir diyerek birtakım hadisler zikrettiğini rivayet etti. Onlardan biri de şudur: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde Allah Teâlâ'nın en fazla öfkelendiği, en kötü ve en şiddetli gazabına uğrayacak kimse, melikü'l-emlak adını kullanan kimsedir. Allah'tan başka Melik yoktur."


    Öneri Formu
5553 M005611 Müslim, Âdâb, 21

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona İbn Avn, ona İbn Sirin, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Ebu Talha'nın hasta bir oğlu vardı. Ebu Talha dışarı çıkmıştı. O esnada çocuk öldü. Ebu Talha döndüğünde (hanımı Ümmü Süleym'e) oğlum ne yapıyor diye sordu. Ümmü Süleym; o daha sakin diyerek cevap verdi. Ebu Talha'ya akşam yemeğini verdi ve o da yemeğini yedi. Sonra eşiyle birlikte oldu. Bundan sonra Ümmü Süleym; çocuğu defnedin dedi. Sabah olunca Ebu Talha Resulullah'a (sav) gelerek (olup biteni) haber verdi. Rasulullah (sav); "bu gece birlikte oldunuz mu" diye sordu. Ebu Talha evet cevabını verdi. Rasulullah (sav); "Allah'ım! Bunlara mübarek eyle" diyerek dua etti. Nihayetinde Ümmü Süleym, bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Ebu Talha bana; çocuğu al da Rasulullah'a (sav) götür dedi. Enes, çocuğu Rasulullah'a (sav) götürdü. Ümmü Süleym de onunla bir kaç kuru hurma gönderdi. Hz. Peygamber (sav) çocuğu aldı ve "yanında bir şey var mı" diye sordu. Evet, bir kaç hurma var dediler. Rasulullah (sav) bu hurmaları alarak çiğnedi. Sonra onları çocuğun ağzına koydu. Damağını hurma ile ovaladı ve çocuğa Abdullah ismini verdi.


    Öneri Formu
5558 M005613 Müslim, Âdâb, 23

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Hammad b. Mes'ade, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Enes bu olayı Yezid hadisinde olduğu gibi nakletti.


    Öneri Formu
5559 M005614 Müslim, Âdâb, 23

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Abdullah b. Berrad el-Eş'arî ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Üsame, ona Yezid, ona Ebu Bürde, ona Ebu Musa şöyle demiştir: "Bir oğlum dünyaya geldi. Onu Hz. Peygamber'e (sav) getirdim. Oğluma İbrahim adını verdi ve bir kuru hurmayı çiğneyerek çocuğun damağını bununla ovdu."


    Öneri Formu
5562 M005615 Müslim, Âdâb, 24


    Öneri Formu
150973 BS14029 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 252

Bize Abdula'la b. Hammad, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit el-Bünanî, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Abdullah b. Ebu Talha'yı dünyaya geldiği zaman, Hz. Peygamber'e (sav) götürdüm. Hz. Peygamber (sav) aba adı verilen bir elbise içerinde devesini katranlıyordu. Bana; "yanında kuru hurma var mı" diye sordu. Evet dedim. Kendisine bir miktar hurma verdim. Onları ağzına atarak çiğnedi. Sonra çocuğun ağzını açtı ve hurmayı ağzının ortasına yerleştirdi. Çocuk, (hoşlandığından) dilini dolandırmaya başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "ensarın en sevdiği şey hurmadır" buyurdu ve çocuğun adını Abdullah koydu.


    Öneri Formu
5556 M005612 Müslim, Âdâb, 22

Bize Ebu Salih Hakem b. Musa, ona Şuayb -yani İbn İshak-, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyrve Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr şöyle demişlerdir: "Esma bt. Ebu Bekir, Abdullah b. Zübeyr'e hamile iken hicret etti. Kuba'ya geldiğinde Ku­ba'da Abdullah'ı doğurdu. Doğumdan sonra ona tahnik (yiyeceği ezip bebeğin damağına sürmek) için Rasulullah'ın (sav) yanına geldi. Rasulullah (sav) çocuğu ondan alarak kucağına aldı. Sonra kuru hurma getirmelerini istedi. Hz. Aişe, biz hurmayı buluncaya kadar bir müddet aradık demiştir. Rasulullah (sav) hurmayı çiğnedi. Sonra çocuğun ağzına koydu. Bebeğin midesine ilk giren şey Rasulullah'ın (sav) tükrüğü oldu. Sonra Esma, şunu anlatmıştır: Rasulullah (sav) çocuğa elini sürüp, dua etti ve ona Abdullah ismini verdi. Daha sonra yedi veya sekiz yaşında iken Rasulullah'a (sav) bey'at etmeye geldi. Bunu ondan Zübeyr talep etmişti. Rasulullah (sav) onun kendine doğru geldiğini görünce gülümsedi, çocuk da ona bey'at etti."


    Öneri Formu
5565 M005616 Müslim, Âdâb, 25

Bize Muhammed b. Sehl et-Temimî ve Ebu Bekir b. İshak, o ikisine İbn Ebu Meryem, ona Muhammed b. Murtarrif Ebû Ğassân, ona Ebû Hazim, Sehl b. Sa'd'ın şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Useyd'in oğlu Münzir doğduğu zaman Hz. Peygamber'e (sav) getirildi. Rasullullah (sav) çocuğu dizine koydu. Babası Ebu Üseyd de orada oturmakta idi. Bu sırada Hz. Peygamber (sav) önünde bulunan bir şeye daldı. Ebu Üseyd bunu görünce Rasulullah'ın (sav) dizinden çocuğun alınmasını emretti. Rasulullah (sav) (çocuğun dizinde olmadığını) fark edince "çocuk nerede" dedi. Ebu Üseyd; biz onu eve geri gönderdik ya Rasulullah diyerek cevap verdi. Rasulullah (sav); "onun ismi ne idi" diye sordu. Babası fülan dedi. Rasulullah (sav); "fakat sen ona el-Münzir ismini ver" buyurdu. Babası da o gün çocuğa el-Münzir ismini verdi.


    Öneri Formu
5574 M005621 Müslim, Âdâb, 29