413 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Avn; (T) Bize Müsedded, ona Hüşeym, ona Davud b. Amr, ona Abdullah b. Ebu Zekeriyya, ona Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizler kıyamet gününde isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyunuz." [Ebû Davud, İbn Ebu Zekeriyya'nın Ebu ed-Derdâ'yı görmediğini söylemektedir.]
Açıklama: Abdullah b. Ebu Zekeriyya ile Ebu'd-Derdâ arasında inkıta' vardır.
Bize Amr b. Avn; (T) Bize Müsedded, ona Hüşeym, ona Davud b. Amr, ona Abdullah b. Ebu Zekeriyya, ona Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizler kıyamet gününde isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyunuz." [Ebû Davud, İbn Ebu Zekeriyya'nın Ebu ed-Derdâ'yı görmediğini söylemektedir.]
Açıklama: Abdullah b. Ebu Zekeriyya ile Ebu'd-Derdâ arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Hanbel ve Müsedded, o ikiaine Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona İbn Ömer şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav), Âsiye'nin ismini değiştirdi ve ona Cemile ismini verdi."
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Davud, ona da Amir'in naklettiğine göre Ebu Cebira b. Dahhak şöyle demiştir: "(Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü addır!)" Hucurat, 49/11 ayeti biz Seleme oğulları hakkında nazil oldu. Hz. Peygamber (sav) bize (yani Medine'ye) geldiği zaman her birimizin iki ya da üç ismi vardı. Hz. Peygamber (sav) (içimizden birini bu isimlerden birini kullanarak): "Ey falanca!" diye çağırınca (bunu işiten kimseler): Ey Allah'ın Rasülü (onu bu isimle çağırmaktan) vazgeçin, zira o bu isimden hiç hoşlanmaz' demeye başladılar. Bunun üzerine demin bahsettiğim "(Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın!)" ayeti indirildi.
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerka, ona babası, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: "Ömer b. el-Hattab (kölesi Eslem'in) kendisine Ebu İsa künyesini veren oğlunu dövdü. el-Muğîra b. Şube de kendisini Ebu İsa diye künyelemişti. Hz. Ömer ona, Ebu Abdullah künyesine sahip olman sana yetmiyor mu? dedi. Muğîra da bu künyeyi bana Rasulullah (sav) verdi dedi. Hz. Ömer de Onun gelmiş, geçmiş günahları affedilmiştir. Biz başımıza neler geleceğini bilmiyoruz diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Muğîra ölünceye kadar Ebu Abdullah künyesini taşımaya devam etti."
Bize en-Nüfeyl, ona Muhammed b. İmran el-Hacebî, ona ninesi Safiyye bt. Şeybe, Hz. Ayşe'nin (r.anha) şöyle anlattığını rivayet etti: Bir kadın Hz. Rasulullah'a (sav) gelerek Ey Allahın Resulü! Benim bir oğlum oldu. Ben ona Muhammed ismini ve Ebu'l-Kasım künyesini verdim. Ancak bana senin bundan hoşlanmadığın söylendi. (Ne buyurursun?) Hz. Peygamber (sav) şöyle cevap verdi: "İsmimi vermenin helal, künyemi vermenin haram olmasının sebebi ne olabilir?" Ya da "künyemi vermenin haram, ismimi vermenin helal olma sebebi ne olabilir?"
Bize Musa b. İsmail ona Hammad ona Sabit, ona Enes b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bizim içimize girerdi. Benim künyesi Ebu Umeyr olan küçük bir kardeşim vardı. Kardeşimin de kendisiyle eğlendiği küçük bir kuşu vardı. Bir gün kuş öldü. Hz. Peygamber (sav) onun yanına girdi ve onu çok üzgün gördü. (Oradakilere) "Onun nesi var?" diye sordu. Kuşu öldü dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "Ya Ebu Umeyr, küçük kuş (böyle) ne yaptı?" diyerek (onu teselli etti).
Bize, Süleyman b. Davud, ona Abdullah b. Vehb, ona Leys b. Sa'd, ona Cafer b. Rabî'a, ona Abdurraman b. Hürmüz A'rec, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz (üzüm çubuğuna) el-kerm demesin. Çünkü (hakiki) el-kerm Müslüman kişidir, fakat siz (üzüm çubuklarına) üzüm bağları deyiniz."
Bize Ahmed b. Hanbel ve Müsedded, o ikiaine Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona İbn Ömer şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav), Âsiye'nin ismini değiştirdi ve ona Cemile ismini verdi."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam, ona Ebu'z-Zübeyr, ona Cabir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İsmi benim ismim olan kişi künyemi kullanmasın. Künyemi almış olanın da ismi benim ismim olmasın." [Ebû Davud hadisi bu mana ile İbn Aclân'ın babası vasıtası ile Hz. Ebu Hureyre'den rivayet ettiğini söylemiştir. Hadis, Ebu Zür'a vasıtasıyla Ebu Hureyre'den iki rivayetten farklı olarak rivayet edilmiştir. Abdurrahman b. Ebu Amra'nın Ebu Hureyre'den rivayeti de böyledir. (Bu rivayette) Abdurrahman'a muhalefet edilmiştir. Bu hadisi es-Sevrî ile İbn Cüreyc, Ebu'z-Zübeyr'in rivayeti gibi rivayet etmişlerdir. Ma'kıl b. Ubeydullah ise İbn Sirin'in rivayet ettiği gibi rivayet etmiştir. Bu hadiste Musa b. Yesar'ın Ebu Hureyre'den olan rivayeti iki farklı şekilde gelmiştir. Bu farklılığın birisi Hammad b. Halid'e, diğeri de İbn Ebu Füdeyk'e aittir.]