413 Kayıt Bulundu.
Bize Abdurrahman b. el-Esved Ebu Amr el-Varrâk el-Basrî, ona Ma'mer b. Süleyman er-Rakkî, ona Ali b. Salih el-Mekkî, ona Abdullah b. Osman, ona Nâfi, ona İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında isimlerin en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahman'dır." Tirmizî, hadisin bu tarikten hasen garip olduğunu söylemiştir.
Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammî el-Basrî, ona Ebu Asım, ona Abdullah b. Ömer el-Umerî, ona Nâfi', ona İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında isimlerin en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahman'dır." Hadis, bu tarikle garibtir.
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Mansur, ona Hilal b. Yisaf, ona er-Rabî' b. Umeyle el-Fezârî, ona Semura b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Çocuğuna Rebâh, Eflah, Yesâr, Necîh isimlerini verme. Sonra (bu isimli bir kimse için) orada mı denir. (O kişi orada değilse) yok diye cevap verilir." Tirmizî, bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.
Bize Muhamme b. Meymûn el-Mekkî, ona Süfyan, ona Ebü'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Kıyamet gününde Allah katında isimlerin en zelili adı Meliku'l-emlâk olan adamın ismidir." Sûfyân diyor ki: Melikü'l-emlak, 'Şâhân şâh' 'padişahlar padişahı' demektir. " أَخْنَعُ" kelimesi en çirkin anlamındadır. Bu hadis, hasen sahihtir.
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ve Ebu Bekir Muhammed b. Beşşâr ve başka bir kişi, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', İbn Ömer'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), Âsiye ismini değiştirip, Cemile ismini verdi." Tirmizî, bu hadisin hasen-garib olduğunu söylemiştir. Yahya b. Said el Kattân bu hadisi Ubeydullah ve Nafi' vasıtası ile İbn Ömer'den müsned olarak rivayet etmiştir. Bazıları da bu hadisi Ubeydullah ve Nafi'den 'Muhakkak Ömer…' şeklinde rivayet etmişlerdir. Bu konuda Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Selam, Abdullah b. Muti', Aişe, el-Hakem b. Sa'd, Müslim, Üsâme b. Ahderî, Şüreyh b. Hâni, Şüreyh'in babası Hâni, Hayseme b. Abdurrahman ve babası Abdurrahman'dan hadis rivayet edilmiştir.
Bize Muhammed b. Râfi', ona Ebu Ahmed el-Bezzâr Hişâm b. Said et-Talkânî, ona Muhammed b. Muhacir el-Ensârî, ona Akîl b. Şebîb, ona sahabî olan Ebu Vehb, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Peygamberlerin isimlerini verin. Allah'a en sevimli olan isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır. At besleyiniz, atın alnını ve kabasını okşayarak tozunu gideriniz. Atlara gem vurunuz (kolye takın) ancak bunu (cahiliye de olduğu gibi) kanını akıtarak (eziyet) yapmayınız. Alnı ve topukları beyaz asil atlar veya alnı ve topukları beyaz kumral atlar ya da alnı ve topukları beyaz karayağız atların her çeşidinden yetiştirin."
Bize Zekeriyya b. Adiyy, ona Mu'temir, ona er-Rükeyn, ona babası, Semura'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav) çocuklarımıza şu dört ismi vermemizi yasakladı: Eflah, Nâfi', Rebâh ve Necâh."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr'e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.