491 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu Hasîn, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!"
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) -Ebu Hasîn'in hadisinin benzerindeki gibi- şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!" Ancak bir rivayette, "komşusuna iyilik etsin" cümlesi de vardır.
Bize Harmele b. Yahya et-Tücîbî, ona Abdullah b. Vehb, ona Üsame, ona Yakub b. Abdullah b. Ebu Talha el-Ensarî, ona Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir gün Rasulullah'ın (sav) huzuruna gitmiştim. Ashabıyla birlikte oturmuş onlara bir şeyler anlatıyordu. Karına, taş üzerine -Üsame bunda şüphe ediyorum demiştir-, bir sargı sarmıştı. Ashabından bazılarına:'Allah Elçisi (sav) karnını niçin sarmış?' diye sordum. 'Açlıktan' olduğunu söylediler. Bunun üzerine (annem) Ümmü Süleym bt. Milhan'ın kocası olan (üvey babam) Ebu Talha'nın yanına vardım ve ona: 'Ey babacığım, Rasulullah'ın karnına bir şey sardığını gördüm. Ashabına sordum. Açlıktan olduğunu söylediler' dedim. Ebu Talha annemin yanına geldi ve: 'Evde yiyecek bir şey var mı?' diye sordu. Annem: 'Evet, biraz ekmek kırıntısı ve birkaç hurma var. Sadece Rasulullah (sav) gelirse onu doyurabiliriz. Ama onunla başkası da gelirse yiyeceğimiz yetmez' dedi." Ravi (bundan sonra) kıssanın geri kalanını da anlattı. ["(Üvey babam) Ebu Talha beni Rasulullah'ı yemeğe davet etmem için gönderdi. Yanına vardığımda etrafında insanlarla birlikteydi. Rasulullah (sav) bana bakınca utandım ve 'Ebu Talha sizi davet ediyor' deyiverdim. Hz. Peygamber (sav) yanındakilere: 'Haydi kalkın, gidelim' buyurdu. Ebu Talha: 'Ey Allah'ın Rasulü! Ancak size yetecek kadar yemek yapmıştık' deyince, Rasulullah (sav) elini yemeğin üstüne dokundurdu ve bereketlenmesi için dua etti. Ardından Ebu Talha'ya: 'Ashabımdan on kişiyi içeri al' buyurdu. Onlara parmaklarının arasından yemek çıkardı. Doyana kadar yediler ve evden çıktılar. Sonra: 'On kişi daha çağır' buyurdu. Onlar da doyana kadar yediler. Nihayetinde içeri girip doymuş olarak çıkan kimse kalmayıncaya kadar, her seferinde on kişi girmeye ve çıkmaya devam etti. En sonunda Ebu Talha sofrayı hazırlamaya gidince onun ilk hazırladığı gibi olduğunu (hiç eksilmediğini) gördü."]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan el-Fezârî, ona Yezid b. Keysân, ona Ebu Hâzim el-Eşcaî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Bugün sizden kim oruç tutmaya niyetlendi?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' dedi. 'Peki bugün sizden kim bir cenazeye katıldı?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' cevabını verdi. 'Bugün aranızdan kim bir fakiri doyurdu?' diye sorunca, Ebu Bekir 'Ben' diye cevap verdi. Rasulullah (sav) 'Bugün hanginiz bir hastayı ziyaret etti?' dediğince, Ebu Bekir yine 'Ben' diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bunlar kimde bir araya gelecek olursa, o kimse muhakkak cennete girer' buyurdu."
Bize Muhammed b. Alâ Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame, ona Süleyman b. Mugîre, ona da Sabit, Enes'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ı (sav) yemeğe davet etmişti. Ben de onunla birlikte gittim. İçinde kabak olan et suyundan yapılmış yemek getirdiler. Rasulullah (sav) kabak yemeğinden yemeye başladı. Yemek hoşuna gitmişti. (Enes, anlatmaya devam etti.) Bunu görünce kabakları yemeyip onun önüne doğru ittim." Hadisin ravisi, Enes b. Malik'in 'O günden sonra kabak hoşuma gitmeye başladı' dediğini söylemiştir.
Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh b. Ubade; (T) Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kişinin yemeği (paylaşılırsa) iki kişiye, iki kişinin yemeği dört kişiye, dört kişinin yemeği ise sekiz kişiye yeter." [İshak'ın rivayetinde; (Cabir b. Abdullah) 'Rasulullah (sav) buyurdu' demiş, 'işittim' ifadesini kullanmamıştır.]
Bize İbn Nümeyr, ona babası Nümeyr, ona Süfyan; (T) Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdurrahman, ona Süfyan, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir Rasulullah'tan (sav), İbn Cüreyc'in hadisinin benzerini rivayet etmiştir. [(Hadis şöyledir: "Bir kişinin yemeği (paylaşılırsa) iki kişiye, iki kişinin yemeği dört kişiye, dört kişinin yemeği sekiz kişiye yeter."]
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, -Ebu Bekir ve Ebu Küreyb (hocalarıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ', diğer iki ravi ise 'ahberena lafzını kullanmıştır- onlara Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kişinin yemeği (paylaşılırsa) iki kişiye, iki kişinin yemeği de dört kişiye yeter."
Bize Kuteybe b. Said ve Osman b. Ebu Şeybe, o ikisine Cerir, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kişinin yemeği (paylaşılırsa) iki kişiye, iki kişinin yemeği dört kişiye, dört kişinin yemeği de sekiz kişiye yeter."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr; (T) Bize İbn Nümeyr - hadis İbn Nümeyr'in lafızlarıyla nakledilmiştir -, ona babası, ona da Sa'd b. Saîd, Enes b. Mâlik'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "(Üvey babam) Ebu Talha beni Rasulullah'ı yemeğe davet etmem için gönderdi. Yanına vardığımda etrafında insanlarla birlikteydi. Rasulullah (sav) bana bakınca utandım ve 'Ebu Talha sizi davet ediyor' deyiverdim. Hz. Peygamber (sav) yanındakilere: 'Haydi kalkın, gidelim' buyurdu. Ebu Talha: 'Ey Allah'ın Rasulü! Ancak size yetecek kadar yemek yapmıştık' deyince, Rasulullah (sav) elini yemeğin üstüne dokundurdu ve bereketlenmesi için dua etti. Ardından Ebu Talha'ya: 'Ashabımdan on kişiyi içeri al' buyurdu. Onlara parmaklarının arasından yemek çıkardı. Doyana kadar yediler ve evden çıktılar. Sonra: 'On kişi daha çağır' buyurdu. Onlar da doyana kadar yediler. Nihayetinde içeri girip doymuş olarak çıkan kimse kalmayıncaya kadar, her seferinde on kişi girmeye ve çıkmaya devam etti. En sonunda Ebu Talha sofrayı hazırlamaya gidince onun ilk hazırladığı gibi olduğunu (hiç eksilmediğini) gördü."