Giriş

Bize Hennâd, ona Ebu'l-Ahvas, ona Atâ b. es-Sâib, ona babası, ona Abdullah b. Amr (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Rahman'a kulluk ediniz, insanlara yemek yediriniz, selamı yayınız ki selametle cennete giresiniz." Tirmizî şöyle demiştir: "Bu hasen-sahîh bir hadistir".


    Öneri Formu
21816 T001855 Tirmizi, Et'ime, 45

Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, (T) Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu'l-Hayr'ın naklettiğine göre Abdullah b. Amr (ra) şöyle demiştir: "Bir adam, Rasûlullah'a (sav), İslamdaki hangi (amellerin) daha hayırlı olduğunu sordu. Rasulullah da (sav) şöyle cevap verdi: - Yemek yedirmen ve tanıdığına-tanımadığına selâm vermendir"


    Öneri Formu
278959 M000160-2 Müslim, İman, 63


    Öneri Formu
35500 MU000621 Muvatta, Zekat, 24


    Öneri Formu
48256 HM007919 İbn Hanbel, II, 296


    Öneri Formu

Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Abdurrahman b. İshak, ona en-Nu'mân b. Sa'd, ona da Hz. Ali'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cennette öyle köşkler vardır ki, içlerinden dış tarafları, dışlarından da içleri görünür." Bunun üzerine bir bedevi kalkıp şöyle dedi: "- Bu köşkler kimindir, ey Allah'ın Rasûlü?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav), "- Güzel söz söyleyenler, açları doyuranlar, oruca devam edenler ve insanlar uykuda iken gece kalkıp namaz kılanlarındı" buyurdu. Ebû İsâ şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Bazı alimler bu hadisin senedinde bulunan Abdurrahman b. İshak'ı hafızasının zayıflığı sebebiyle eleştirmişlerdir. Bu zat Kûfelidir. Bir de Abdurrahman b. İshak el-Kuraşî vardır ki o Medinelidir ve hafızası bu zattan daha sağlamdır.


    Öneri Formu
14774 T002527 Tirmizi, Sıfatü’l-Cenne, 3

Bize Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî ile Ebû Zekeriya b. Ebî İshak el-Müzekkî, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şâfiî, ona Yahya b. Süleym, ona Ebû Hâşim İsmail b. Kesîr, ona Asım b. Lakît b. Sabra, ona da babası şöyle anlattı: "Ben, Müntefik oğullarının Rasûlullah'a (sav) gönderdiği elçisi -veya Müntefik oğullarının heyeti içinde bulunyor- idim. Hz. Peygamber'e geldik, ama O'nu bulamadık. Hz. Âişe'yi (ra) gördük. Âişe bize, içinde hurma bulunan bir örtü (kınâ') getirdi. -Buradaki kınâ' kelimesi tabak demektir-. Bizim için hazîra (su, kuşbaşı et ve undan yapılan bir yemek) yapılmasını emretti. Yemek yapıldı, sonra yemeği yedik. Çok geçmeden Rasûlullah (sav) da geldi: "- Bir şeyler yediniz mi? Sizin için bir şeyler yapılması emredildi mi?" diye sordu. "- Evet" dedik. Çok geçmeden çoban koyun sürüsünü getirdi. Bir kuzunun melediğini gördük. Hz. Peygamber çobana, "- Ne doğurttun, ey çoban?" diye sordu. Çoban, "- Dişi bir yavru" dedi. Hz. Peygamber, "- Onun yerine bize bir koyun kes!" dedi. Sonra bana döndü ve dedi ki: "- Sakın bunu senin için kestiğimizi sanma! -Burada Hz. Peygamber zannetmek anlamına gelen fiili "tehsebenne" şeklinde değil, "tehsibenne" diye telaffuz etti-. Bizim yüz tane koyunumuz var, artık çoğalmasını istemiyoruz. Bu yüzden ne zaman çoban bir yavru doğurtursa, onun yerine bir koyun keseriz." "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim karımın dilinde bir problem var" dedim, yani ağzının bozuk olduğunu söylemek istiyor. Hz. Peygamber, "- Öyleyse boşa onu!" buyurdu. "- Ama ondan çocuklarım var ve onun sohbeti iyidir" dedim. "- Öyleyse ona emret. -Nasihat et demek istiyordu-. Eğer senin için onda bir hayır varsa kabul et, ama sakın câriyeni döver gibi onu dövme!" dedi. "- Ey Allah'ın Rasûlü, bana abdesti anlat!" dedim. "- Suyu organlarına iyice ulaştır, parmaklarının arasını hilâlle ve eğer oruçlu değilsen suyu burnuna iyice çek!" buyurdu.


    Öneri Formu
151876 BS14887 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VII, 479


    Öneri Formu
28417 N004237 Nesai, Fera ve Atire, 3


    Öneri Formu
35376 MU000512 Muvatta, Kur'ân, 9


    Öneri Formu
44636 HM008278 İbn Hanbel, II, 323