Giriş

Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Yunusi ona ez-Zühri, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Müslümanlar Pazartesi günü sabah namazında bulunurken Ebu Bekir (ra) de onlara namaz kıldırdığı sırada ansızın Nebi (sav), Aişe'nin (r.anha) hücresinin perdesini açıp onlara baktığını fark ettiler. (Rasulullah) onların (namaz için) saf olmuş hallerine baktı. Gülercesine tebessüm etti. Ebu Bekir (ra) topukları üzerine gerisin geri gitti ve Rasulullah'ın (sav) namaza çıkmak istediğini sandı. Müslümanlar da Nebi'yi (sav) gördükleri zaman onun bu haline sevindikleri için az kalsın namazlarını bozacaklardı. (Rasulullah) Eliyle tamamlayın diye işaret buyurdu, sonra hücreye girip perdeyi indirdi ve o gün de vefat etti.


    Öneri Formu
9331 B001205 Buhari, el-Amelu fi's-Salat, 6

Bize Ebu Nuaym, ona Abdurrahman b. Süleyman b. Hanzala (b.?) el-Ğasîl, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), son hastalığında, üzerinde bir aba ve başına boz renkte sarık sarılmış olduğu hâlde çıkıp geldi ve varıp minbere oturdu. Allah'a hamdu sena etti sonra da şöyle buyurdu: "Şimdi (ey Ashabım), Müslümanlar çoğalıyor, ama Ensâr azalıyor. Öyle ki onların insanların arasındaki konumu yemek içindeki tuz kadar olmuştur. Sizden her kim, insanların bir kısmına zararı, bir kısmına faydası dokunacak herhangi bir iş başına geldiğinde onların iyilerinin iyiliğini kabul etsin, kötülerinin kötülüklerini de affetsin." İbn Abbâs der ki: Bu Hz. Peygamber'in (sav) en son oturumuydu.


    Öneri Formu
34365 B003628 Buhari, Menakıb, 25

(Bize) Abdullah b. Salim, ona ez-Zubeydî, ona Abdurrahman b. Kasım, ona Kasım, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: (Vefatı esnasında) Peygamber'in (sav) gözü açılıp yukarı doğru baktı, sonra da üç defa "Allah'ım beni Refîku'l-A'lâ zümresine kat" diye dua et­ti. Kasım b. Muhammed, bu hadisin tamamını rivayet etti. Bu rivayette Hz. Âişe der ki: (Hz. Peygamber'in vefatının ardından) Allah, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'in yaptığı konuşmalarıyla (insanları) faydalandırdı. Hz. Ömer'in konuşması içlerinde nifak olan insanlara korku saldı ve Allah bu konuşma sayesinde onları nifak eylemlerinden geri döndürdü.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Salim arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
34557 B003669 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 5

Bana Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim), ona Urve, ona Âişe şöyle demiştir: Ben Peygamber'den (sav) "ölüm hastalığı halinde bir peygambere mutlaka dünya ile ahiretten birini seçme imkanı sunulur" dediğini işitirdim. Peygamber'in (sav) de ölüm hastalığında boğazı kısılıp sesi değişerek ahirete göç­me hâli geldiğinde "işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, Sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler" (Nisâ, 69) ayetini sonuna kadar okuduğunu işittim ve Rasulullah'ın da bu iki tercih arasında serbest bırakıldığını anladım.


    Öneri Formu
31703 B004586 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 13

Bize Muhammed b. Ar'are, ona Şu'be, ona Ebu Bişr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb (ra) İbn Abbâs'ı kendi meclisine alır, kendisine yakın oturturdu. Abdurrahman b. Avf, Ömer'e “Bu­nun yaşında bizim oğullarımız var? (Neden bizim meclisimize alıyorsun?)” dedi. Ömer de “O bilgisi sayesinde burada” dedi, ardından İbn Abbâs'a: "İzâ câe nasru'llâhi ve'l-feth" ayetini sordu. İbn Abbâs da “bu ayet Rasulullah'ın ecelidir. Allah, Hz. Peygamber'e (sav) vefatını bildirmiştir” dedi. Bunun üzerine Ömer “ben de bu ayet hakkında sadece senin bildiğini biliyorum” dedi.


    Öneri Formu
34364 B003627 Buhari, Menakıb, 25

Bana Abdullah b. Ebu Şeybe el-Absî, ona İn İdris, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Kays, ona da Cerîr b. Abdullah şöyle demiştir: Ben deniz yolculuğunda iken Yemen ahalisinden, Zû Kela' ve Zû Amr adında, iki kişiyle karşılaştım ve yolculuk esnasında onlara Rasulullah'ı anlatmaya başladım. Bu sırada Zû Amr, Cerîr'e “eğer senin anlattığın şeyler arkadaşının (Rasulullah'ın) işi ise, onun vefatının üzerinden üç gün geçmiş bulunmaktadır” dedi. (Cerîr devamla der ki:) Bu ikisi benimle beraber geldiler, belli bir mesafe yol almıştık ki o sırada Medine taraflarından gelen bir atlı kafile göründü. Onlara sorduk, bize “Rasulullah vefat etti, yerine Ebu Bekir halife seçil­di, insanlar da iyi” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Zû Kela ve Zû Amr bana “sen arkadaşın Ebu Bekir'e bizim buraya kadar geldiğimizi, Allah dilerse ileride belki yine dönüp ziyaret edeceğimizi ha­ber ver” deyip Yemen'e geri döndüler. Medine'ye geldiğimde Ebu Bekir'e onların sözlerini ha­ber verdim. Ebu Bekir “Keşke onları getirseydin” dedi. Bir zaman sonra Zû Amr bana şunları söyledi: Ey Cerîr, senin, benim yanımda bir değerin var. Sana şunu bildireyim. Siz Araplar, bir emir öldüğünde başka bir emiri seçmek konusunda istişare ettiğiniz müddetçe hayır içinde olursunuz. Ancak emirlik kılıç kuvvetiyle elde edilmeye başlandığı zaman ise, galip gelenler artık sultan olurlar ve sultanların öfkelendiği gibi öfkelenir, onların razı oldukları gi­bi razı olurlar.


    Öneri Formu
34486 B004359 Buhari, Megâzî, 64

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona Abdullah b. Abbas (r.anhuma), ona da Ümmü Fadl bt. Hâris şöyle demiştir: Ben Peygamber'i (sav) akşam namazında "el-Murselâti urfen" Suresi'ni okurken işittim. Bundan sonra vefat edinceye kadar bir daha bize na­maz kıldırmadı.


    Öneri Formu
34592 B004429 Buhari, Megâzî, 83

Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Sa'd, ona Urve, ona Âişe şöyle demiştir: Ben Peygamber'den (sav) "dünya ile ahiretten birini seçme imkanı sunulmadan hiç­bir peygamber vefat etmez" dediğini çok işitirdim. Peygamber'in (sav) de ölüm hastalığında boğazı kısılıp sesi değişerek ahirete göç­me hâli geldiğinde "işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, Sıddıklarla, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler" (Nisâ, 69) ayetini sonuna kadar okuduğunu işittim ve Rasulullah'ın da bu iki tercih arasında serbest bırakıldığını anladım.


    Öneri Formu
34599 B004435 Buhari, Megâzî, 83

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: Peygamber'in (sav) hastalığı ağırlaşınca sık sık bayılmaya baş­ladı. Bundan dolayı kederlenen Fâtıma (as) da yüksek sesle “ah ıstırap çeken babam” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) Fâtıma'ya hitaben "bu günden sonra babanın üzerinde hiçbir ıstırap kalmayacaktır" buyurdu. Enes der ki: Peygamber (sav) vefat edince, Fâtıma “ah Rabbin çağrısına uyan babam, ah Firdevs Cennetinde makamı olan babam, ah Cibril'e vefatını haber verdiğimiz babam” diye hüzünlenmişti. Peygamber (sav) defnedildikten sonra da Fâtıma (as) Enes'e “Ey Enes, Rasulullah'ın (sav) üzerine toprak atmaya gönlünüz nasıl razı oldu?” dedi.


    Öneri Formu
34626 B004462 Buhari, Megâzî, 83


    Öneri Formu
23959 B006510 Buhari, Rikâk, 42