حدثنا محمد قال حدثنا حجاج قال حدثنا حماد بن سلمة عن على بن زيد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن الأسود بن سريع قال : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله قد مدحت الله بمحامد ومدح وإياك فقال أما إن ربك يحب الحمد فجعلت أنشده فاستأذن رجل طوال أصلع فقال لي النبي صلى الله عليه وسلم اسكت فدخل فتكلم ساعة ثم خرج فأنشدته ثم جاء فسكتنى ثم خرج فعل ذلك مرتين أو ثلاثا فقلت من هذا الذي سكتنى له قال هذا رجل لا يحب الباطل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164345, EM000342
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا حجاج قال حدثنا حماد بن سلمة عن على بن زيد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن الأسود بن سريع قال : أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله قد مدحت الله بمحامد ومدح وإياك فقال أما إن ربك يحب الحمد فجعلت أنشده فاستأذن رجل طوال أصلع فقال لي النبي صلى الله عليه وسلم اسكت فدخل فتكلم ساعة ثم خرج فأنشدته ثم جاء فسكتنى ثم خرج فعل ذلك مرتين أو ثلاثا فقلت من هذا الذي سكتنى له قال هذا رجل لا يحب الباطل
Tercemesi:
— Esved ibni Sürey'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: — Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) 'e gittim de dedim ki, Allah'ı hamd ve senalarla çok övdüm, seni de övdüm. Hazreti Peygamber:
Elbette, senin Rabbin hamdı sever,» buyurdu. Bunun üzerine ben, ona, şiir okumaya başladım. Sonra (içeri girmek için) dazlak ve uzun boylu bir adam izin istedi. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), bana: «— Sus!» dedi. Adam içeri girdi ve bir müddet konuştu, sonra çıktı gitti. Ben yine Peygamber'e şiir okudum. Sonra adam (tekrar) geldi. Peygamber beni susturdu. Adam sonra çıktı. Adam bu gelişini iki veya üç kere tekrarladı. (Ben Hazreti Peygambere sorup) dedim ki:
— Kendisinden ötürü beni susturduğun bu adam kimdir? Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
— Bu bir adamdır ki, boş şeyi sevmez.»
Esved ibni Sürey'den başka bir yoldan edilen rivayete göre Esved şöyle dedi:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) 'e dedim ki: Seni övdüm, Allah (Azze ve Celle) 'yi de Övdüm.[673]
Hz. Peygamberin huzuruna birkaç defa girip çıkan şahsın Hz. Ömer olduğuna dair hadîs âlimlerinin açıklaması vardır. Peygamber Efendimiz, şür hakkında, batıl = boş şey buyurması, âhiret için bir sevab temin etmediğine bİnaendir. Överek veya yererek şiir san'atı ile kazanç temin etmenin boş şey olduğunu, şair E s v e d 'e, bir vesile ile Peygamberimiz ifade buyurmuşlardır. Her lezzet ki, âhİrette bir lezzet kazandırmaz, o lezzet hoş ve batıl sayılır. Hoşa giden ve âhiret İçin bir sevab kazandırmayan şiirler de böyledir.
Buradan anlaşılıyor ki, Esved'in gönlünü almak ve onu meyus bırakmamak ve ona ihsanda bulunmak için şiir okumasına Hz. Peygamber müsaade etmiş ve buna ihtiyacı bulunmayan Hz. Ömer Efendimize şiir dinletmemişlerdir.[674]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 342, /290
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Sosyalleşme, temel prensipler
Tahrik, insanı kışkırtmamak
حدثنا محمد قال حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن خالد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن أبيه : أن رجلا ذكر عند النبي صلى الله عليه وسلم فأثنى عليه رجل خيرا فقال النبي صلى الله عليه وسلم ويحك قطعت عنق صاحبك يقوله مرارا إن كان أحدكم مادحا لا محالة فليقل أحسب كذا وكذا إن كان يرى أنه كذلك وحسيبه الله ولا يزكى على الله أحدا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164336, EM000333
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن خالد عن عبد الرحمن بن أبى بكرة عن أبيه : أن رجلا ذكر عند النبي صلى الله عليه وسلم فأثنى عليه رجل خيرا فقال النبي صلى الله عليه وسلم ويحك قطعت عنق صاحبك يقوله مرارا إن كان أحدكم مادحا لا محالة فليقل أحسب كذا وكذا إن كان يرى أنه كذلك وحسيبه الله ولا يزكى على الله أحدا
Tercemesi:
— Ebû Bekre'den rivayet edildiğine göre, Peygamber (Saltallahü Aleyhi ve Sehem) 'in yanında bir adam anıldı. Bir kişi de tuttu o adamı hayırlarla çok övdü. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) şöyle buyurdu:
«— Yazık sana, arkadaşının boynunu kestin, (onun helakine sebep oldun).»
Bu sözü birkaç defa tekrar ediyordu. Yine devamla:
«__Eğer sizden biriniz muhakkak arkadaşım övecekse desin ki, ben
onu şöyle ve böyle zannediyorum; eğer onu, dediği gibi biliyorsa... Allah o kimseye kâfidir, hesabını görücüdür. (Sizden biriniz) kesinlikle Allah katında hiç kimseyi temize çıkarmasın.» buyurdu.[657]
Bir kımse arkasında hoşlanılmayacak sözler söylemenin veya yüzüne karşı çirkin lâf etmenin günah olduğuna dair hadîs-i şerifler daha önceki mevzularda geçmiş bulunmaktadır. Islâmda her şey ölçülü olduğundan övmenin de bir şekli bulunmaktadır. Hangi mevki ve derecede olursa olsun, insanların manevî olgunluğunu ve gerçek değerini ancak Allah Tealâ bilir. İnsanlar görünüşe bakarak çok aldanabîlirler. Onun içîn bir arkadaşın övülmesi icab ettiği zaman, ben onu şu veya bu işinden ve halinden dolayı iyi biliyorum, zannımca iyi kimsedir, şeklinde övmek gerektir. Kemal iman sahibidir, muhakkak Cennetliktir, gerçek müttakî'dİr, şeklinde kesinlikle övmek uygun değildir. Bu gibi övmeler riyakârlığa sebep olduğu gibi, övülenİn de kibirlenmesine ve kendini beğenmesine vesile teşkil eder. Ya-nilmayan ve her şeyi olduğu gibi kemaliyle bilen Allah Tealâ olduğundan, hiç kimseyi yalan veya yanlış bir şekilde mübalâğa ile Allah'a karşı tezkiye etmek, kula yaraşmayan aşırı bir hareket olur. Bu duruma düşmemek için çok ihtiyatlı hareket etmek, uygun bir iş olur.[658]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 333, /283
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, söylenilmemesi gereken söz
Övgü, insanlar arasında övgü
Sosyalleşme, temel prensipler
Takva, eline ve diline sahip olmak
حدثنا محمد قال حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا إسماعيل بن زكريا قال حدثني بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبى موسى قال : سمع النبي صلى الله عليه وسلم رجلا يثنى على رجل ويطريه فقال النبي صلى الله عليه وسلم أهلكتم أو قطعتم ظهر الرجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164337, EM000334
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا إسماعيل بن زكريا قال حدثني بريد بن عبد الله عن أبى بردة عن أبى موسى قال : سمع النبي صلى الله عليه وسلم رجلا يثنى على رجل ويطريه فقال النبي صلى الله عليه وسلم أهلكتم أو قطعتم ظهر الرجل
Tercemesi:
— Ebu Musa'dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), bir adamın, bir adamı övdüğünü ve onu övmekte mübalâğa ettiğini işitti. Bunun üzerine:
Adamın belini kırdınız.» Yahud «Helak ettiniz.» buyurdu.[659]
Burada da, bir kimseyi aşırı derecede övmenin, ona iyilik olmayacağı, aksine gurur ve kİbire düşmesiyle felâketine sebebiyet verilmiş olacağına işaret buyurulmuştur. Bundan önceki hadîs-İ şerîf ve açıklamasına bakılsın.[660]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 334, /284
Senetler:
()
Konular:
Övgü, insanlar arasında övgü
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا محمد قال حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن عمران بن مسلم عن إبراهيم التيمي عن أبيه قال : كنا جلوسا عند عمر فأثنى رجل على رجل في وجهه فقال عقرت الرجل عقرك الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164338, EM000335
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن عمران بن مسلم عن إبراهيم التيمي عن أبيه قال : كنا جلوسا عند عمر فأثنى رجل على رجل في وجهه فقال عقرت الرجل عقرك الله
Tercemesi:
— (82-s.) İbrahim ibni Teymî, babasından rivayet ettiğine göre, babası şöyle dedi:
— Hazreti Ömer'in yanında oturuyorduk; bir adam bir adamı yüzüne karşı övdü. Bunun üzerine Hazreti Ömer:
— Adamı öldürdün, Allah seni öldürsün, dedi.[661]
Burada şu soru hatıra gelebilir: Hz. Dm er, bir kimsenin aleyhine olarak nasıl dua etmiştir? Bunun cevabında, bir kimsenin âhiretinin helâkİ-ne sebep olacak şekilde harekette bulunmanın cezası büyüktür. Dünyadan göçmek cezası ise çok daha hafiftir. Bu adamı yüzüne karşı fazla övmek, övDlenin âhİretini yıkmak demektir. İşte bunu yapana, ölüm İstemek daha hafif bir ceza olur. Çünkü Dünyadan nasıl olsa göçüp gidilecektir. Önemli olan âhiret azabından kurtulmaktır.[662]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 335, /284
Senetler:
()
Konular:
Övgü, insanlar arasında övgü
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا محمد قال حدثنا عبد السلام قال حدثنا حفص عن عبيد الله عن زيد بن أسلم عن أبيه قال : سمعت عمر يقول المدح ذبح قال محمد يعنى إذا قبلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164339, EM000336
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد السلام قال حدثنا حفص عن عبيد الله عن زيد بن أسلم عن أبيه قال : سمعت عمر يقول المدح ذبح قال محمد يعنى إذا قبلها
Tercemesi:
— (83-s.) Zeyd ibni Eşlem babasından rivayet ettiğine göre, babası şöyle dedi:
— Hazreti Ömer'in şöyle buyurduğunu işittim: «— Övmek, öldürmektir.»
Muharnmed demiştir ki:
— Bu sözün gerçekleşmesi, övülenin söylenenleri aynen kabul edip de onlara inanması ile olur. (Bu takdirde övülen, kendisinde varlık görür, gurur ve kibire kapılır ve böylece âhiretini harap etmiş olur.)[663]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 336, /285
Senetler:
()
Konular:
Övgü, insanlar arasında övgü
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا يحيى بن بشر قال حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن رباح عن أبي عبيد الله عن مجاهد قال : لقيني رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم فأخذ بمنكبى من ورائى قال أما إني أحبك قال أحبك الذي أحببتنى له فقال لولا أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال إذا أحب الرجل الرجل فليخبره أنه أحبه ما أخبرتك قال ثم أخذ يعرض على الخطبة قال أما إن عندنا جارية أما إنها عوراء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164783, EM000543
Hadis:
حدثنا يحيى بن بشر قال حدثنا قبيصة قال حدثنا سفيان عن رباح عن أبي عبيد الله عن مجاهد قال : لقيني رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم فأخذ بمنكبى من ورائى قال أما إني أحبك قال أحبك الذي أحببتنى له فقال لولا أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال إذا أحب الرجل الرجل فليخبره أنه أحبه ما أخبرتك قال ثم أخذ يعرض على الخطبة قال أما إن عندنا جارية أما إنها عوراء
Tercemesi:
— «Mücahid'den, şöyle anlattığı rivayet edilmiştir:
— Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in ashabından bir adam bana yetişip, arkamdan omuzumu tuttu. Dedi ki:
— Haberin olsun, seni seviyorum. Ben:
— Beni kim için (kimin rızası için) sevdinse, seni de o sevsin, dedim. Sonra dedi ki:
— Eğer Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«— insan, insanı sevdiği zaman, onu sevdiğini ona haber versin.» diye buyurmayaydı, ben sana bildirmezdim. Mücahid dedi ki:
— Sonra adam beni karşısına alıp anlattı: Yanımızda bir cariye var; öyleki ahlâkı düşüktür, dedi.»[1054]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 543, /431
Senetler:
()
Konular:
Sahabe, birbirlerine sıcak, samimi davranmaları
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك قال حدثنا ثابت عن أنس قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : ما تحابا الرجلان إلا كان أفضلهما أشدهما حبا لصاحبه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164784, EM000544
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك قال حدثنا ثابت عن أنس قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : ما تحابا الرجلان إلا كان أفضلهما أشدهما حبا لصاحبه
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber şöyle buyurdu :
«— (Allah için) Sevişen iki adamın en faziletlisi, muhakkak ki arkadaşına sevgisi daha çok olandır.»[1055]
Bu hadîs-i şerîf de, müminleri birbirlerini sevmeye teşvik etmekte ve sevgisi :fçzla olanın daha faziletli olduğunu bildirmektedir.[1056]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 544, /432
Senetler:
()
Konular:
Hayırlı, İnsanın hayırlısı
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني معاوية أن أبا الزاهرية حدثه عن جبير بن نفير عن معاذ بن جبل أنه قال : إذا أحببت أخا فلا تماره ولا تشاره ولا تسأل عنه فعسى أن توافى له عدوا فيخبرك بما ليس فيه فيفرق بينك وبينه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164785, EM000545
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني معاوية أن أبا الزاهرية حدثه عن جبير بن نفير عن معاذ بن جبل أنه قال : إذا أحببت أخا فلا تماره ولا تشاره ولا تسأل عنه فعسى أن توافى له عدوا فيخبرك بما ليس فيه فيفرق بينك وبينه
Tercemesi:
— (131-s.) Muaz îbni Cebel'den, şöyle dediği rivayet olunmuştur: «— Bir kardeşi sevdiğin zaman, onunla münakaşa etme; ona fena harekette bulunma ve ondan (başkasına, nasıl adamdır diye) sorma; olur ki, onun bir düşmanı ile karşılaşırsan da, onda olmayan bir şeyi sana bildirir, böylece seninle onun arasını açmış olur.»[1057]
İnsan îlk olarak bîr müminle karşılaşır da onda hoşa gitmeyecek bir hal görmezse ve haliyle onu severse, onunla mücadele durumuna düşmemeli, nasıl bîr insan olduğunu başkasına .sormamalıdir. Şayet rasgele sorarsa, bîr düşmanına sormuş olabilir. Bu takdirde düşmanı hakkında, yalan yanlış bilgi verebilir. Hakkında kötü haber alınınca da aralar; açılmış olur ve bu sevgi ortadan kalkar. Müminlerin birbirini sevmesi esas olduğuna göre, bu esası zedelîyecek veya bozacak şeylerden de kaçınmak gerekir.
Bir rivayette de, ilk karşılaşıp sevdiği kimse ile insan alış-veriş ve komşuluk etmemelidir; zira ileride dargın düşmelerine sebep olabilir. Onun için bu gibilerle ihtiyatlı hareket etmelidir.[1058]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 545, /432
Senetler:
()
Konular:
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا أبو عاصم عن الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير عن أبي قلابة أن أبا عبد الله قال لأبي مسعود أو أبو مسعود قال لأبي عبد الله ما سمعت النبي صلى الله عليه وسلم في زعم قال : بئس مطية الرجل
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165041, EM000762
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير عن أبي قلابة أن أبا عبد الله قال لأبي مسعود أو أبو مسعود قال لأبي عبد الله ما سمعت النبي صلى الله عليه وسلم في زعم قال : بئس مطية الرجل
Tercemesi:
— Ebû Kılâbe'den rivayet edildiğine göre, Ebû Abdullah, Ebû Mes'ud'a yahut Ebû Mes'ud, Ebû Abdullah'a demiştir ki: «Zu'metmek =zannetmek» sözü hakkında Peygamber-fSa/toiJa/m Aleyhi ve Sellem) 'den ne duydun. (Bu hususta Peygamber) :
«— insanın ne kötü bineğidir.» buyurdu.[245]
Ebû Abdullah'in Huzeyfe hazretleri olduğu söylenmekte ise de Huzeyfe 'den başkası olduğu, hakkında da görüş vardır. H u z e y -fe'nin mi Ebû Mes'ud'a, yahut EbûMes'ud'unmu Huzeyfe ye sorduğunu ravi kesinlikle ayırt edememiş ve burada tereddüt etmiştir. Hangisi sormuş olursa olsun, mesele «Zu'm — zan besleme» kelimesi üzerindedir. Bu kelime Arapçada «Za'm, Zu'm ve-Zi'm» telâffuzlartyla üç şekilde kullanılır ve birbirine zıd manaları vardır. Doğru ve" hak olan sözde kullanıldığı gibi, yalan ve batıl olan sözde de kullanılır*. Ekseriya gerçek olmayıp, şüphe ve zan yerinde kullanılır. Şüphe ve yalan yerinde kullanıldığı için «İnsanın kötü bineği» diye Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve Sellem) tarafından izah buyurulmuştur. Çünkü şüphe ve'tereddüt insanı yalana götürür. Yalpn, ise en kötü bir şeydir. İnsan gerçek olarak bilmediği bir haberi veya sözü anlatmamalı, zan' üzere hareket edip, kötü akıbetlere düşmemeli ve başkalarını da düşürmemelidir. Hadîs-i şerif rivayetlerinde ise asla kullanışı caiz değildir.[246]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 762, /607
Senetler:
()
Konular:
Sosyalleşme, temel prensipler
Yalan, yalancılık
حدثنا يحيى بن موسى قال حدثنا عمر بن يونس اليمامي قال حدثنا يحيى بن عبد العزيز عن يحيى بن أبي كثير عن أبي قلابة عن أبي المهلب أن عبد الله بن عامر قال يا أبا مسعود ما سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول في زعموا قال سمعته يقول : بئس مطية الرجل وسمعته يقول لعن المؤمن كقتله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165042, EM000763
Hadis:
حدثنا يحيى بن موسى قال حدثنا عمر بن يونس اليمامي قال حدثنا يحيى بن عبد العزيز عن يحيى بن أبي كثير عن أبي قلابة عن أبي المهلب أن عبد الله بن عامر قال يا أبا مسعود ما سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول في زعموا قال سمعته يقول : بئس مطية الرجل وسمعته يقول لعن المؤمن كقتله
Tercemesi:
— Abdullah ibni Amir demiştir ki, ey Ebû Mes'ud! Resûlüllah (SallalUıhü Aleyhi ve Sellemfden «Zulmettiler = zannettiler^ sözü hakkında ne buyurduklarını işittin? O, şöyle buyurduğunu işittim, dedi: «— Insanm ne kötü bineğidir.» Yine şöyle buyurduğunu işittim: «— Mü'mine lanet etmek, onu Öldürmek gibidir.[247]
Abdullah ibni Amir, bir rivayete göre Hz. Peygamber'in irti-hal zamanında onüç yaşında İdiyse de, doğru olan diğer rivayetlerde 2-3 yaşlarında bulunuyordu. Hz. Osman'ın dayısı oğlu olup, doğumundan sonra Peygamber (SallallahüAleyhiveSellemi'e getirildiğinde: «Bu bizim benzeri m izdir» buyurmuştu. Böylece ashab-ı kiramdan olduğu bilinmiştir. Çok cesurdu ve gayet cömert İdi. Hicretin 29. yılında Hz. Osman onu, Musa El-Eş'arî 'den sonra Basra valiliğine tayin etmiş ve orada kanallar açmış, nehirler akıtmıştı. Tedbir sahibi büyük bir kumandan, cesur bir binici ve siyaset adamı olmakla Irarr, Horasan, Sicistan, Kabil ve Afganistan beldelerini fethetmİşti. Ayrıca imar ve inşa işleriyle ziraat ve ağaç yetiştirme hizmetleri de çok olmuştur. Arafat gibi kuru bîr arazide havuzlar yaptırıp, hurmalıklar yetiştirmişti.
Basra valiliğinden ayrıldıktan sonra Medine'de ikamet etti ve 58-59 yıllarında orada vefat etti. Allah ondan razı olsun...
Rivayet ettiği buradaki hadîsin birinci kısmı «Zu'm = zan» kelimesi ila ilgüİ olup, bu hususta gerekli açıklama bir önceki hadîs-i şerîf münasebetiyle yapılmıştı. İkinci kısım, mü'mine lanet etmenin,, onu öldürmek gibi olduğu hususudur. Lanet, bir kimseyi Allah'ın rahmetinden uzak tutmak ve ona helaki reva görmektir. Bir kimseyi manen öldürmek, helak etmek çok defa onu maddeten yok etmekten daha ağır bir iştir. Bu bakımdan mü'mine lanet etmek, onu öldürmek gibi günaha vesile olur.[248]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 763, /608
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Uveymir el-Ezdi (Abdullah b. Amir)
3. Ebu Mühelleb Muaviye b. Amr el-Basri (Amr b. Muaviye b. Zeyd)
4. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
5. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
6. Yahya b. Abdülaziz eş-Şami (Yahya b. Abdülaziz)
7. Ebu Hafs Ömer b. Yunus el-Hanefî (Ömer b. Yunus b. Kasım)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Lanet, Lanetlemek,
Sosyalleşme, temel prensipler
Yalan, yalancılık