Giriş


    Öneri Formu
14970 M003751 Müslim, Liân, 7


    Öneri Formu
14971 M003752 Müslim, Liân, 8


    Öneri Formu
14972 M003753 Müslim, Liân, 9


    Öneri Formu
14973 M003754 Müslim, Liân, 9


    Öneri Formu
32334 B004748 Buhari, Tefsir, (Nûr) 4

Bize İshak, ona Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona Zührî, ona da Sehl b. Sa'd şöyle söylemiştir: "Uveymir, Aclân oğullarının reisi olan Âsim b. Adiyy'e geldi: 'Bir kimse karısını başka bir kimse ile zina ederken bulsa ve zina edeni öldürse, siz ona kısas mı uygularsınız? Yoksa bu kimsenin durumu nasıl olur? dedi. Bu meseleyi kendisi için Rasûlullah'a (sav) sormasını istedi. Bunun üzerine Asım, Hz. Peygamber'e (sav) gelip, 'Ey Allah'ın Rasûlü!' diye başlayarak sordu. Fakat Rasulullah bu sorulardan hoşlanmadı. Sonra Uveymir, Asım b. Adiyy'e durumu sordu. O da 'Rasulullah böyle sorulan çirkin gördü ve ayıpladı.' dedi. Bunun üzerine Uveymir: 'Vallahi vazgeçmem, bunu Rasalullah'a (sav) kendim so­rarım.' dedi sonra da gidip: 'Bir kimse karısını başka bir kimse ile zina ederken bulsa ve zina edeni öldürse, siz de ona kısas mı uygularsınız? Yoksa bu kimsenin durumu nasıl olur? Bu konuda siz ne dersiniz?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Sen ve eşinin hakkında Allah ayet indirmiştir." dedi. Sonra da bu çifte, Allah'ın kendi kitabında ifade ettiği gibi mülaene yapmayı emretti. Ve ilk önce erkek, karısına karşı lanetle yemin etti. (Sonra da kadın böyle yaptı.) Ardından Uveymir: 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bu kadınla evli kalırsam, ona zulmet­miş olurum.' dedi kadını boşadı. Uveymir ile karısının bu olayından sonra mülaene yapan çiftlerin -kocanın boşamasıyla- ayrılmaları bir sünnet (uygulama) ol­du. Sonra Rasulullah, orada bulunanlara: "Bakınız! Eğer bu kadın gözleri kara ve iri, kalçaları büyük, bacakları şişkin olarak gelirse o zaman ben, Uveymir'in bu kişi hakkında doğru söylediğini kabul ederim. Ama eğer o, tüyleri sanki sıcak bir çöl kumunda gibi ince ve hafifse, o zaman ben Uveymir'in onun hakkında yalan söylediğini düşünürüm." dedi. Sonra kadın, Rasulullah'ın Uveymir'i doğruladığı üzere ve tasvir ettiği şekilde çocuk getirdi. Bu sebeple çocuk sonra anasına nisbet edildi.


    Öneri Formu
32331 B004745 Buhari, Tefsir, (Nûr) 1

Bize Süleyman b. Dâvûd Ebu Rabî, ona Füleyh, ona Zührî, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, bir adam, eşini başka bir adamla görüp onu öldürse, siz de ona kısas uygular mısınız? Yoksa o kişinin durumu hakkında ne yaparsınız?” dedi. Bunun üzerine Allah mülâene ayetini indirdi. Ardından Rasulullah (sav) o kocaya "senin ve eşin hakkında hüküm verilmiştir" buyurdu. Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken, o koca ile eşi mülâene yaptıklarına şahit oldum. Mülâene'den sonra adam eşinden ayrıldı. Böy­lece mülâene yapan karı-koca arasında bu tarz bir ayrılık yapmak bir uygulama oldu. Kadın hamileydi. Üveymir çocuğun kendisinden olmadığını iddia etti. Kadının doğurduğu oğlan, anasına nispetle çağrılır oldu. Son­ra miras hususundaki uygulama da çocuğun anasına varis olması, anasının da o çocuk tarafından Allah'ın kadına tayin ettiği hisseye varis ol­ması şeklinde hükmedildi.


    Öneri Formu
32332 B004746 Buhari, Tefsir, (Nûr) 2