Giriş

Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Bişr (b. Mufaddal er-Rakâşi), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Muhammed b. Münkedir (el-Kuraşî), ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiştir: Babamın borcuyla ilgili olarak (yardımını istemek amacıyla) Rasulullah'a (sav) geldim ve kapıyı vurdum. "Kim o?" dedi. Benim şeklinde cevap verdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber; "benim, benim (ne demek?)" dedi. Bu şekilde cevap verilmesinden hoşlanmamış gibiydi.


Açıklama: Rasulullah'ın (sav) 'benim' şeklindeki ifadeden hoşlanmamasının sebebi, kişinin bu ifadeyle kendini tanıtmış olmaması, böylece bir fayda sağlanmamış olmasıdır. Doğrusu, 'ben filan kişiyim' şeklinde kendini tanıtıcı bir ifade kullanılmasıdır. Dolayısıyla, hadiste günlük hayattaki insan ilişkileriyle ilgili önemli bir edebe işaret edilmektedir.

    Öneri Formu
34312 D005187 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs, ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Talha (b. Musarrif), Huzeyl'in (b. Şurahbil) şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam geldi Osman (b. Ebu Şeybe bu adamın) Sa'd (b. Ebu Vakkas) olduğunu rivayet etmiştir. Nebi'nin (sav) kapısının önünde durup içeri girmek için izin istedi ve kapının önüne dikildi. Osman (b. Ebu Şeybe bu sözü) kapıya karşı (dikildi) diye rivayet etti. Nebi (sav) ona; "kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek için konulmuştur" buyurdu.


    Öneri Formu
34299 D005174 Ebu Davud, Edeb, 126, 127

Bize Müemmel b. el-Fadl el-Harrani, onlara Bakiyye b. Velîd, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Büsr'ün şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber birinin kapısına geldiği zaman kapının tam karşısında durmazdı. Bilakis kapının sağına ya da soluna çekilir ve (oradan) "es-Selamü aleyküm, es-selamü aleyküm" derdi. Çünkü o günlerde evlerin kapılarında perdeler yoktu.


    Öneri Formu
34311 D005186 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Bize Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme Nafi' b. Abdulharis'in şöyle dediğini rivayet etti: (Birgün) Rasulullah'la (sav) birlikte dışarı çıkıp bir bahçeye girdik. Bana, "kapıyı tut (da kimse izinsiz girmesin)" buyurdu. Hemen arkasından kapı çalındı. Kim o? dedim. (Nafi' b. Abdulharis sözlerine devam ederek bir önceki) hadisi rivayet etti. [Ebû Davud, Ebu Musa el-Eş'arî'nin hadisini kastederek şöyle dedi: Ebu Musa kapıyı çaldı.]


    Öneri Formu
34313 D005188 Ebu Davud, Edeb, 127, 128, +

Bize Hüseyin b. Muaz, ona Abdula'lâ, ona Said, ona Katade, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz bir yemeğe davet edilir de o davete elçi olarak gönderilen kişiyle birlikte gelirse bu durum eve girmek için bir izindir." [Ebu Ali el-Lü'lüî şöyle dedi: Ebû Davud'un Katade, Ebu Rafi'den hiçbir hadis işitmemiştir dediğini duydum.]


    Öneri Formu
34315 D005190 Ebu Davud, Edeb, 128, 129

Bize Abbas el-Anberi, ona Esved b. Âmir, ona Hasan b. Salih, ona babası, ona Seleme b. Küheyl, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas Ömer'in şöyle dediğini rivayet etti: "Ömer, Hz. Peygamber odasında bulunduğu bir sırada yanına geldi. es-Selamu aleyke ya Rasulullah! es-Selamu aleyküm! Ömer (huzurunuza) girebilir mi? (diyerek izin istedi.)"


    Öneri Formu
34335 D005201 Ebu Davud, Edeb, 134, 135

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hafs, ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona da Talha (b. Musarrif), Huzeyl'in (b. Şurahbil) şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam geldi Osman (b. Ebu Şeybe bu adamın) Sa'd (b. Ebu Vakkas) olduğunu rivayet etmiştir. Nebi'nin (sav) kapısının önünde durup içeri girmek için izin istedi ve kapının önüne dikildi. Osman (b. Ebu Şeybe bu sözü) kapıya karşı (dikildi) diye rivayet etti. Nebi (sav) ona; "kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek için konulmuştur" buyurdu.


    Öneri Formu
282927 D005174-2 Ebu Davud, Edeb, 126, 127

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona da Amr b. Ebu Amr, İkrime'nin şöyle dediğini rivayet etti: Irak halkından bir grup İbn Abbas'a: Ey İbn Abbas! İçinde bulunan emirlerle emrolunduğumuz halde, hiç kimsenin kendisiyle amel etmediği Allah'ın (ac): "Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur..." (Nur, 24/58) ayeti hakkında görüşün nedir? diye sormuşlar. Ka'neb, (Abdullah b. Mesleme, bu ayeti kerimeyi sonunda yer alan) "O, hakkıyla bilendir ve hikmet sahibidir" (kısmına) kadar okudu. Bunun üzerine İbn Abbas cevap olarak şöyle dedi: Allah mü'minlere karşı çok yumuşak ve merhametlidir. Örtünmeyi sever. (Bu ayeti kerime nazil olduğu sıralarda) insanların evlerinde perdeler ve özel hazırlanmış (kilitli) odalar yoktu. Bazen hizmetçiler, çocuklar yahut da adamın (yanında, başkasından) öksüz kalmış kız çocuğu adam hanımı ile cinsi münasebette iken odasına girebiliyordu. İşte bu yüzden Allah (cc) bu açık saçıklık vakitlerinde onlara (içeri girmek için) izin istemeyi emretti. (Sonra da) onlara örtüyü ve birçok nimeti verdi. (Örtü ve nimetler verildikten sonra artık) bununla amel eden bir kimseyi görmedim. [Ebû Davud şöyle dedi: Ubeydullah ile Atâ rivayet ettikleri (bir önceki) hadis, bu hadisi zayıflatmaktadır.]


    Öneri Formu
34318 D005192 Ebu Davud, Edeb, 129, 130

Bize İbn Beşşâr, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Abdullah b. Safvan, ona da Kelede b. Hanbel şunu rivayet etti: Safvan b. Ümeyye, kendisiyle (Kelede) Hz. Peygamber'e (sav) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağabîs (kuşkonmaza benzer bir ot) göndermişti. Hz. Peygamber (sav) o sırada Mekke'nin yüksek yerlerindeydi. Kelede dedi ki: Hz. Peygamber'in huzuruna selam vermeden girdim. Bunun üzerine bana; "geri dön ve es-Selamu aleykum de" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. [Amr şöyle dedi: Bu hadisi bana İbn Safvan tamamıyla Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. Ancak bunu Kelede'den işittim demedi.] [Ebû Davud şöyle dedi: Yahya b. Habib, Ümeyye b. Safvan dedi. Ben bu haberi Kelede b. Hanbel'den işittim demedi. Yahya şöyle de dedi: Bunu Amr b. Abdullah b. Safvan, kendisine Kelede b. Hanbel'den rivayet etmiştir.)]


    Öneri Formu
273774 D005176-3 Ebu Davud, Edeb, 126, 127, +

Bize İbn Beşşâr, ona Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Yahya b. Habib, ona Ravh, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Abdullah b. Safvan, ona da Kelede b. Hanbel şunu rivayet etti: Safvan b. Ümeyye, kendisiyle (Kelede) Hz. Peygamber'e (sav) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağabîs (kuşkonmaza benzer bir ot) göndermişti. Hz. Peygamber (sav) o sırada Mekke'nin yüksek yerlerindeydi. Kelede dedi ki: Hz. Peygamber'in huzuruna selam vermeden girdim. Bunun üzerine bana; "geri dön ve es-Selamu aleykum de" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. [Amr şöyle dedi: Bu hadisi bana İbn Safvan tamamıyla Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. Ancak bunu Kelede'den işittim demedi.] [Ebû Davud şöyle dedi: Yahya b. Habib, Ümeyye b. Safvan dedi. Ben bu haberi Kelede b. Hanbel'den işittim demedi. Yahya şöyle de dedi: Bunu Amr b. Abdullah b. Safvan, kendisine Kelede b. Hanbel'den rivayet etmiştir.)]


    Öneri Formu
273775 D005176-4 Ebu Davud, Edeb, 126, 127, +