320 Kayıt Bulundu.
Bize Nuh, ona Abdullah, ona da Saîd el-Makburî şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer'i birisi ile fısıltılı bir şekilde konuşurken gördüm, sonra aralarına bir kişi girer gibi oldu. Abdullah b. Ömer o adamın göğsüne vurdu ve Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "İki kişi aralarında konuşurken üçüncü kişi izin almadan aralarına girmesin" Bize Yakub, ona Babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn İshak, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona Teymoğullarının Mevlâsı Übeyd b. Cüreyc, aynı hadis rivayet etmiştir.
Açıklama: Hasen li-ğayrihi bir hadistir. Bu ise Abdullah b. Ömer el-Umeri'nin zayıflığı sebebiyle zayıf bir isnaddır.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona (Muhammed) b. Ebu Zi'b (el-Âmirî), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona da Sehl b. Sa'd'ın (es-Sâidî) rivayet ettiğine göre adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evinin bir deliğinden içeri bakmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) bir tarak ile başını tarıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adama şöyle buyurdu: "Senin [bu şekilde] baktığını bilseydim kesinlikle şu demir saç çubuğunu gözüne batırırdım. Şüphesiz (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) bakmayı engellemek için konulmuştur."
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan (b. Uyeyne el-Hilâlî), ona da (İbn Şihab) ez-Zührî şöyle demiştir: Bu hadisi, işte senin burada olduğun gibi Sehl b. Sa'd'dan ezberledim. O şöyle rivayet etti: "Adamın biri, Hz. Peygamber'in (sav) evinin deliklerinden birinden içeri bakmıştı. Bu esnada Hz. Peygamber (sav) yanında bulunan bir tarak ile başını tarıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adama şöyle buyurdu: 'Senin [bu şekilde] bana baktığını bilseydim kesinlikle şu tarağı gözüne batırırdım. Şüphesiz (içeriye girmek için) izin isteme (kuralı) bakmayı engellemek için konulmuştur."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Ebi Zi'b, ona da ez-Zührî, Sehl b. Sa'd’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: "Bir ara Rasulullah (sav), odada elinde başını taramakta olduğu bir kaşağı (tarak) varken adamın biri (kapıdaki bir delikten) O'na baktı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Şayet bana baktığını bilseydim kalkıp şununla gözünü çıkarırdım! (İçeriye girmek için) izin isteme, bakmayı engellemek için konulmuştur!' buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Ömer b. Zer; (T) Bize Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ömer b. Zer, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah'la (sav) birlikte evine girdim. Bir kap içinde süt buldu. Dedi ki; "Ey Ebu Hirr! Suffe ehline git, onları bana çağır." Hemen onların yanına geldim ve kendilerini çağırdım. Onlar da geldiler ve Rasulullah'ın huzuruna girmek için izin istediler. O da kendilerine izin verdi, onlar da içeri girdiler.
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç değâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “(bir miktar) süt ve keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “değâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) süt, bir keçi yavrusu ve dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selâmu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Ubeyd b. Umeyr rivayet etmiş ve şöyle demiştir: "Ebu Musa el-Eş'arî (ra), Ömer'in (ra) huzuruna girmek için [üç defa] izin istedi. Sanki onu meşgul buldu da o nedenle geri döndü. Ömer (ra) [meşguliyeti bitince]; 'Abdullah b. Kays'ın sesini duymadım mı? Kendisine izin verin.' dedi. Hemen Ebu Musa çağırıldı. Ömer (ra); 'Seni böyle davranmaya sevk eden şey neddir?' diye sordu. Ebu Musa (ra) dedi ki; 'Bizlere bu şekilde davranmamız [yani izin verilmeyince geri dönmemiz] emredilirdi.' Bunun üzerine Ömer (ra); 'Bu konuya dair bana bir delil getir yoksa sana şöyle şöyle yaparım.' dedi. Ebu Musa (ra) hemen ensarın bulunduğu bir meclise gitti [ve içlerinde bu konuda bilgisi olan birinin olup olmadığını sordu.] Onlar da dediler ki; '[Böylesine meşhur olan] bu meseleye dair ancak en küçüğümüz şahitlik eder.' Bunun üzerine Ebu Said (ra) kalkıp gitti ve Ömer'e; 'Bizlere bu şekilde davranmamız [yani izin verilmeyince geri dönmemiz] emredilirdi.' dedi. Bunun üzerine Ömer (ra); 'Rasulullah'ın (sav) buyruklarından biri bana kapalı kalmış? Öyle ya! Demek çarşı pazar alış veriş, beni oyalamış!"
Bize Haşimoğullarının Mevlâsı Ebu Saîd, ona Abdullah b. Müsennâ, ona Sümâme b. Enes şöyle rivayet etmiştir: Enes konuştuğu zaman sözü üç defa tekrar eder ve Hz. Peygamber'in (sav) de konuştuğunda sözünü üç defa tekrar ettiğini, izin istediğinde üç defa izin istediğini söylerdi. Ebu Saîd der ki: "Bundan sonra bu hadisi 'Hz. Peygamber (sav) üç defa izin isterdi' şeklinde rivayet ettik"