334 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdurrahim, ona Şebâbe b. Sevvâr el-Fezârî, ona İsrail, ona da Ebu İshak, Berâ'nın (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Demir maskeli bir adam, Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Önce savaşayım, sonra İslam'a girerim' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Önce Müslüman ol, sonra savaş' buyurdu. Adam Müslüman oldu ve savaşa girişti, savaşta da öldü. Hz. Peygamber (sav) o kişi hakkında 'Az amel işledi, fakat çok sevap kazandı' buyurdu.
Bize Muhammed b. Mansûr, ona Süfyan, ona Ebu Zinâd,ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (cc), biri diğerini öldürüp de ardından ikisi de cennete giren şu iki kişinin durumuna hayret eder. (Bir başka defasında Hz. Peygamber (sav) 'Allah (cc) bu duruma sevinir' buyurmuştur."
Açıklama: Hadiste, kâfir birinin müslümanı öldürüp müslümanın cennete girdiği, ardından kafirin müslüman olup öldürdüğü müslüman gibi cenette girdiği anlatılmak istenmiştir. Hadislerde Allah'a nisbet edilen "hayret etmek" ve "sevinmek" fiilleri, teşbihe kaçmamak için "rahmetiyle tecelli eder, memnun olur" şeklinde anlaşılmalıdır.
Bize Amr b. Osman, ona Bakiyye, ona Bahîr, ona Halid, ona İbn Ebu Bilal, ona da İrbâz b. Sâriye, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler ve yataklarında ölenler, vebadan dolayı ölenlere (onların ahiretteki durumuna) dair Rablerinin huzurunda çekişirler. Şehitler 'Vebadan ölen kardeşlerimiz, tıpkı bizim öldürüldüğümüz gibi öldürülmüşlerdir' derken, yataklarında ölenler 'Vebadan ölen kardeşlerimiz, tıpkı bizim öldüğümüz gibi yataklarında ölmüşlerdir' diye iddia ederler. Bunun üzerine Rabbimiz, 'Vebadan ölenlerin yaralarına bir bakın. Şayet yaraları şehitlerin yaralarına benziyorsa, onlar da şehitlerden sayılır ve onlarla birliktedirler' buyurur. Bakarlar ki, vebadan ölenlerin yaraları, şehitlerin yaralarına benziyor."
Açıklama: Bu tartışmanın cennette mi yoksa cennete girmeden hemen önce mi meydana geldiği hususunda ihtilaf edilmiştir (Vellevî, Zehîratü'l-'Ukbâ, XXVI, 264). Bu diyaloğun, yaşanması gereken gerçek bir olay olmayacağını düşünmek de makul olup hadisi, şehitlik mertebesinin faziletine işaret eden bir teşvik olarak anlamak da muhtemeldir. Öyle ki, şehitliğe erişmek, ahirette; hatta cennette dahi müslümanların hâlâ arzuladığı bir mertebe konumundadır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Âmir, ona Abdülaziz b. Muttalib, ona Abdullah b. Hasen, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Malı elinden zulüm yoluyla haksız olarak alınmak istenip de bu uğurda öldürülen kimse, şehittir."
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Bakiyye, ona Muâviye b. Yahya, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Yahya b. Abbâd, ona Ümmü Derdâ, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Denizdeki bir gaza, karadaki on gaza gibidir. Denizde başı dönen gazi, Allah sübhânehû yolunda kanı içerisinde kıvranan gazi gibidir."
Açıklama: "...kanı içerisinde kıvranan gazi gibidir." demek, yani Allah katında onun aldığı sevabı alır ve o dereceye sahip olur anlamındadır.
Bize Yunus b. Abdüla'lâ, ona İbn Vehb, ona Abdurrahman b. Şurayh, ona Abdullah b. Sa'lebe el-Hadramî, ona İbn Huceyre, ona da Ukbe b. Âmir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu beş şeyden biri sebebiyle ölenler şehittir: Allah yolunda öldürülen kimse şehittir. Allah yolunda boğularak ölen kimse şehittir. Allah yolunda karın hastalığına tutulup ölen kimse şehittir. Allah yolunda vebaya yakalanıp ölen kimse şehittir. Allah yolunda lohusa iken ölen kadın da şehittir."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Muaviye b. Amr, ona Ebu İshak, ona Humeyd, ona da Enes b. Mâlik (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler hariç, Allah nezdinde (ahirette) hayırlı bir konumda bulunup da dünya ve içindekiler kendisinin olacak olsa bile dünyaya dönmeyi hiç kimse istemez. Şehit edilmenin faziletini gördüğü için, şehitler dünyaya dönüp bir kez daha öldürülmeyi arzu eder."
Bize Sadaka b. Fadl, ona (Süfyan) b. Uyeyne, ona da Muhammed b. Münkedir, Câbir b. Abdullah)'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Uhud Savaşı'nda şehit olan) babam, organları tahrip edilmiş bir vaziyette getirilip Rasulullah'ın (sav) önüne bırakıldı. Yüzünü açmaya yeltendim, amam kavmim buna engel oldu. Derken Rasulullah (sav), bir kadının çığlığını duydu. (Çığlığı atanın) Amr'ın kızı ya da Amr'ın kız kardeşi olduğu söylenildiğinde, Rasulullah (sav) 'Niçin ağlıyor ki?' ya da 'Ağlamasın! Zira melekler, kanatlarıyla onu gölgelemeye devam etmektedirler' buyurdu." [Buhari, Sadaka b. Fadl'e 'Bu rivayette 'Cenazesi kaldırılıncaya kadar (onu gölgeliyorlar)' ifadesi yok muydu?' diye sorduğunda, Sadaka 'Râvi o ifadeyi de zikretmiş olabilir' diye cevap verdi.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler hariç cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olacak olsa dahi dünyaya geri dönmeyi istemez. Şehitler ise (şehit olurken) gördüğü değerden dolayı, dünyaya dönüp on defa daha öldürülmeyi arzular."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fadl, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah kendi yolunda gazaya çıkan için (mükafatını) hazırlayıp şöyle buyurmuştur: 'Onu yurdundan, sadece benim yolumda cihad etmek, bana iman edip peygamberlerimi tasdik etmek çıkarmıştır. Bu sebeple onu cennete koymak ya da çıktığı evine onu sevabını yahut ganimeti elde etmiş vaziyette döndürmek benim üzerimdedir.' Ardından Hz. Peygamber (sav) 'Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) yemin olsun ki, müslümanlara zor gelmeyecek olsaydı, Allah yolunda gazaya çıkan hiçbir bir müfrezeden asla geri kalmazdım. Ancak ne ben onları bindireceğim bir binek bulabilirim ne de onlar beni takip edecek maddi imkana sahipler. Zira (benim cihada çıkıp da) onların arkamda geri kalmaları, onları memnun etmeyecektir. Muhammed'in canını kudret elinde bulunduran Allah'a (cc) yemin olsun ki, Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra yine gazaya çıkıp öldürülmeyi, ardından tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi isterim' buyurdu.