Giriş

Bize Amhed b. Menî, ona Ravh b. Ubâde, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman b. Musa, ona Malik b. Yuhâmir es-Seksekî, ona da Muâz b. Cebel, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim samimi olarak Allah'tan (cc) şehit olmayı isterse, (şehit olarak ölmese bile) Allah o kimseye şehit mükafatı verir." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.]


Açıklama: Malik b. Yuhâmir ile Süleyman b. Musa arasında inkıtâ vardır.

    Öneri Formu
20964 T001654 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 19

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan (es-Sevrî), ona A'meş, ona da Ebu Vâil, Habbâb (b. Eret)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Musab b. Umeyr, Uhud savaşında şehid edilmişti. Üzerinde de beyaz ve siyah çizgileri olan bedevilerin giydiği elbiseden başka bir şey yoktu. Elbiseyi baş tarafından örttüğümüzde ayakları açıkta kalıyor, ayaklarından örttüğümüzde de baş tarafı açıkta kalıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Baş tarafından örtün. Ayaklarını da izhir otuyla (Hicaz'da yetişen güzel kokulu bir bitki) kapatın' buyurdu."


    Öneri Formu
19864 D003155 Ebu Davud, Cenaiz, 30, 31

Bize Hasan b. Ali, ona Abdüssamed b. Abdülvâris, ona İkrime b. Ammâr, ona Ebu Zümeyl Simâk el-Hanefî, ona İbn Abbas, ona da Ömer b. Hattâb şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Yâ Rasulullah! Falan kimse şehit düştü' denildiğinde, 'Asla! Ben onu ganimet malından aşırdığı bir elbiseyle cehennemde gördüm' dedi. Sonra da 'Ey Ali! Kalk da insanlara üç kere 'Gerçek şu ki, cennete sadece müminler girecektir' diye seslen' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih-garîb olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
20180 T001574 Tirmizi, Siyer, 21

Bize Yahya b. Talha el-Yerbûî el-Kûfî, ona Ebu Bekir b. Ayyâş, ona Humeyd, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda öldürülmek, bütün günahlar için keffarettir. Cebrâîl 'Borç hariç' diye uyarınca, Nebî (sav) de 'Borç hariç' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Kâ'b b. Ucra, Câbir, Ebu Hureyre ve Ebu Katâde'den de hadis nakledilmiştir. Bu, garîb bir hadis (olup) onu sadece Ebu Bekir'in bu râvi (Humeyd) vasıtasıyla naklettiği hadisten biliyoruz. Muhammed b. İsmail (el-Buhârî'ye) bu hadis hakkında sordum, ancak onu bilemedi ve 'Zannadersem (Yahya b. Talha), Humeyd'in Enes vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği 'Cennet ehlinden olup da dünyaya dönmenin kendisini mutlu edeceği tek kişi ancak şehitlerdir' hadisini rivayet etmek istemiş (ancak yanlışlıkla bu hadisi nakletmiştir)' dedi.]


    Öneri Formu
20452 T001640 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 13

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası (Ukbe el-Ukaylî), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek üç sınıf insan bana gösterildi: Şehit, iffetli ve kanaatkâr kimse ile Allah'a güzelce ibadet edip efendilerinin hakkını gözeten köle." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
20454 T001642 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 13

Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler hariç, ölüp de Allah katında güzel bir makama sahip olan hiçbir kul, dünya ve içindekiler kendisinin olacak olsa bile dünyaya geri dönmeyi istemiz. Zira şehit, şehadetin faziletini gördüğünden dolayı, dünyaya dönüp bir kez daha Allah yolunda öldürülmeyi ister." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İbn Ebu Ömer, Süfyân b. Uyeyne'den şu değerlendirmeyi nakletmiştir: 'Amr b. Dînâr, Zührî'den yaşça daha büyüktür'.]


    Öneri Formu
20471 T001643 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 13

Bize Kuteybe, ona İbn Lehîa, ona Atâ b. Dînâr, ona Ebu Yezîd el-Havlânî, ona Fedâle b. Ubeyd, ona da Ömer b. Hattâb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehitler dört sınıftır. Biri, imanı sağlam olup, düşmanla karşılaştığında öldürülünceye dek Allah'a karşı sadakatini koruyan mümindir. Kıyamet günü insanlar gözlerini kaldırıp bu şehide işte şöyle bakacaklardır buyurdu ve başını o kadar kaldırdı ki, başındaki takkesi düşüverdi. (Râvilerden biri, hocasının bununla Hz. Ömer'in takkesini mi yoksa Nebî'nin (sav) takkesini mi kastettiğini tam bilemediğini söylemiştir.) Diğeri, imanı sağlam olup, düşmanla karşılaştığında kendisine kör bir ok isabet eden ve şehid olan ama sanki derisine muz ağacının dikeni batmış da (çok hafif) ürkmüş gibi davranan mümindir. Bu, ikinci derecedeki şehittir. Bir diğeri, günahıyla sevabıyla yaşayıp da düşmanla karşılaşan ve öldürülünceye dek Allah'a karşı sadakatini koruyan mümindir. Bu da üçüncü derecedeki şehittir. Sonuncusu da, çokça günah işleyip kendine yazık eden, düşmanla karşılaştığında ise öldürülünceye kadar Allah'a karşı sadakatini koruyan mümindir. Bu da dördüncü derecedeki şehittir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadis olup, bu hadisi sadece Atâ b. Dînâr rivayeti ile bilmekteyiz. Muhammed b. İsmail (el-Buhârî) 'Bu hadisi Said b. Ebu Eyyûb, Atâ b. Dînâr vasıtasıyla Havlânlı hocalardan rivayet etmiş ve senedde Ebu Yezid'i zikretmemiştir' demiştir. Ayrıca Atâ b. Dînâr'ın, hadisinde problem olmayan bir râvi olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20478 T001644 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 14

Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî, ona Kasım b. Kesîr el-Mısrî, ona Abdurrahman b. Şurayh, ona Sehl b. Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf, ona babası (Ebu Ümâme Es'ad b. Sehl) ona da dedesi (Sehl b. Huneyf el-Ensârî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim kalben samimi bir şekilde Allah'tan (cc) şehit olmayı isterse, Allah (cc) onu yatağında ölse bile şehitler mertebesine ulaştırır." [Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Sehl b. Huneyf rivayeti hasen-garib bir hadistir. Zira bu hadisi sadece Abdurrahman b. Şurayh rivayetiyle biliyoruz. Bu hadisi Abdullah b. Salih, Abdurrahman b. Şurayh'tan rivayet etmiştir. Abdurrahman b. Şurayh'in künyesi Ebu Şurayh'tır ve İskenderiyelidir. Bu konuda Muaz b. Cebel'den de rivayet mevcuttur.]


    Öneri Formu
20961 T001653 Tirmizi, Fedailü'l-Cihad, 19

Bize Ezher b. Mervân el-Basrî, ona Abdülvâris b. Said, ona Eyyûb, ona Humeyd b. Hilâl, ona da Ebu Dehmâ, Hişâm b. Âmir'in şöyle aktardığını rivayet etmiştir: "Uhud günü yaralanıp şehid olanların durumu Hz. Peygamber'e (sav) şikayet edildi (soruldu). Rasulullah (sav) de 'Kabirlerini genişçe ve güzelce kazın. Bir kabre iki ve üç şehidi birlikte defnedin. Kur'ân'ı iyi bilenlere de definde öncelik verin' buyurdu. Benim babam da (Uhud'da) ölmüştü de iki adamdan önce defnedilmişti." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Habbâb, Câbir ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir. Süfyân es-Sevrî ve başkaları bu hadisi Eyyûb'den, o Humeyd b. Hilâl'den, o da Hişâm b. Âmir'den nakletmiştir. Ebu Dehma'nın adı Kırfe b. Büheys veya Beyhes'tir.]


    Öneri Formu
21255 T001713 Tirmizi, Cihad, 34

Bize Muhammed b. Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Muhammed b. Ebu Zi'b , ona Said b. Halid el-Kârizî, ona İsmail b. Abdurrahman, ona da Atâ b. Yesâr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize 'Derece olarak insanların en hayırlı olanını size haber vereyim mi?' dedi. Biz de 'Evet, söyle Ey Allah’ın Rasûlü!' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad için atının yularını bırakmayan kimsedir' dedi. 'Bundan sonra kimin olduğunu söyleyeyim mi?' buyurdu. 'Evet, buyur Ey Allah’ın Rasûlü!' dediğimizde, 'Bir vadide yalnızlığa çekilip namazını kılan, zekatını veren ve insanların kötülüklerinden uzak kalmaya çalışan kimsedir' dedi. Sonra da 'Peki size insanların en kötüsünü haber vereyim mi?' buyurdu. Biz 'Evet, buyur ey Allah’ın Rasûlü! dediğimizde, 'Allah (cc) için kendisinden bir şey istenip de vermeyen kimsedir' buyurdu."


    Öneri Formu
22386 N002570 Nesâî, Zekât, 74