118 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe, Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim -lafız Ebû Bekir'e aittir-, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah şöyle buyurdu: Kulum bir günah işlemeyi düşündüğü zaman onu yazmayın. Eğer işlerse bir günah olarak yazın. Kulum iyilik yapmaya niyet eder ama yapmazsa bir iyilik olarak yazın. Eğer yaparsa, on iyilik olarak yazın."
Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Hemmâm b. Münebbih şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre'nin, Hz. Muhammed'de (sav) bize rivayet ettikleri şunlardır diyerek bir çok hadis nakletmiştir. Bunların birinde Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah şöyle buyurdu: Kulum bir iyilik yapacağını dillendirirse, onu yapmasa bile, bunu bir iyilik olarak yazarım. Eğer yaparsa, on katını yazarım. Bir kötülük yapacağını dillendirdiğinde, eğer bunu yapmazsa, affederim; yaparsa, bir kötülük olarak yazarım." Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti: "Melekler; Rabbim! İşte şu kulun günah işlemek istiyor dediklerinde Allah, o kulu daha iyi gördüğü halde, kulumu gözetleyin! Eğer yaparsa işlediği günahı defterine yazın; yapmazsa onu iyilik olarak yazın. Çünkü günahı benim için terk etmiştir" der. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz islamını güzelleştirirse, iyilikleri on katından yedi yüz katına kadar iyilik olarak yazılır. İşlediği her kötülük ise misli ile yazılır."
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Osman b. Ebu Âtike el-Ezdî, ona Umeyr b. Hani el-Ansî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mescide kim, ne niyetle gelirse nasibi ondan ibarettir."
Bana Yahya, ona Malik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir b. Atik, ona Abdullah b. Abdullah b. Cabir'in anne tarafından dedesi olan Atik b. Haris, ona da Cabir b. Atik şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav), Abdullah b. Sabit'i ziyarete geldi. O, ruhunu teslim etmek üzereydi. Seslendi fakat cevap vermeyince 'Varlığımız, Allah içindir, sonun da ona dönecek ve hesaba çekileceğiz' [Bakara, 2/156] ayetini okudu ve 'Ebu Rabi'nin ölümü üzerine Allah'a boyun eğdik' buyurdu. Kadınlar, yüksek sesle ağlamaya başladılar. İbn Atik onları susturmaya çalıştı. Rasulullah (sav) 'Bırak onları, vacip olunca kimse ağlamasın' buyurdu. Oradakiler 'Vacip olmak nedir? Ey Allah'ın Rasulü!' dediler. 'Ölümdür' buyurdu. Abdullah b. Sabit'in kızı 'Ey babacığım, senin şehit olduğunu umuyorum, çünkü sen şehitlik için her şeyi hazırlamıştın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah da (sav) 'Allah ona niyetine göre ecrini vermiştir. Şehitlikten ne anlıyorsunuz?' buyurdu. Orada bulunanlar da 'Allah yolunda ölmek veya öldürülmektir' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Allah yolunda öldürülmenin dışında şehitlik yedi çeşittir. Taun hastalığından ölen şehittir. İç hastalıklarından ölen şehittir. Suda boğularak ölen şehittir. Yıkıntı altında kalan şehittir. Zat'ül cenb (akciğer) hastalığından ölen şehittir. Yangında ölen şehittir. Doğum yaparken veya kadın hastalığından dolayı ölen kadın şehittir."