433 Kayıt Bulundu.
Bize Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Saîd b. Müseyyeb şöyle demiştir: "Hassân mescitte şiir okurken Hz. Ömer (ra) geldi ve kendisine sert bir şekilde baktı. Hassân 'Burada, senden daha hayırlısı (Rasulullah) varken şiir okumuştum' dedi, sonra da Ebu Hureyre'ye dönerek 'Rasulullah' ın (sav) 'Benim adıma (o müşriklere) cevap ver. Allah'ım! Onu Ruhu'l-kudüs (Cibril) ile destekle' buyurduğunu duydun (değil mi?)' dedi. Ebu Hureyre 'Evet' cevabını verdi."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ أَيِّدْهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ
Bize Süfyan, ona Ebu’z-Zinad, ona A’rec, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Tufeyl b. Amr ed-Devsî, Rasulullah’a (sav) gelerek şöyle dedi: 'Devs kabilesi isyan etti ve (İslam’dan) yüz çevirdi. Onlar için Allah’a beddua etsen.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) kıbleye döndü ve ellerini kaldırdı. İnsanlar (Rasulullah’ın (sav) beddua edeceğini düşünerek) 'İşte şimdi helak oldular' dediler. Fakat Hz. Peygamber (sav) 'Allah'ım Devs kabilesine hidayet ihsan eyle ve onları (İslam’a) getir. Allah'ım Devs kabilesine hidayet ihsan eyle ve onları (İslam’a) getir' buyurarak (dua etti)."
Bize Abdürrezzâk, ona Ma‘mer, ona da Zührî şöyle demiştir: "Sâbit b. Kays b. Şemmâs Hz. Peygamber'e (sav) “Ey Allah’ın Rasulü, helak olmaktan korkuyorum. Allah, kişinin yapmadığı şeyle övülmekten hoşlanmasını, istemiyor, ben ise övülmeyi seviyorum. Allah böbürlenmeyi yasaklıyor ama ben bakımlı olmayı seviyorum. Allah senin huzurunda sesimizi yükseltmemizi yasaklıyor ama ben gür sesli bir adamım” dedi. Hz. Peygamber (sav) “Sâbit! Övgüye layık bir halde yaşamayı, şehit olarak ölmeyi ve cennete girmeyi istemez misin” buyurdu." Zührî şöyle der ki: O gerçekten böyle yaşadı ve Müseyleme’ye karşı yapılan savaşta şehit düştü.
Bize Ârim, ona Hammad b. Zeyd, ona Haccac es-Savvâf, ona Ebu'z-Zübeyr ona da Cabir b. Abdullah rivâyet etmiştir: Tufeyl b. Amr Hz. Peygamber’e “Devs kabilesi gibi bir kalen ve kuvvetin olmasını ister misin? diye sordu. Hz. Peygamber, Alah bu şerefi Ensara saklandığı için kabul etmedi. Bunun üzerine Tufeyl hicret etti. Onunla birlikte kavminden biri daha hicret etti. Adam hastalandı ve dayanamadı -ya da buna benzer bir şey söyledi-. Adam ok torbasına doğru gitti ve ucu keskin bir ok alarak bileklerini kesti, sonra da öldü. Tufeyl onu rüyasında gördü ve 'Sana nasıl muamele edildi?' diye sordu. Rabbim beni Hz. Peygamber'e (sav) hicretim nedeniyle bağışladı. "Elinin hali ne?" diye sordum. Adam: “Bana elinin halini düzeltmeyeceğiz denildi.” dedi. Tufeyl bu rüyayı Hz. Peygamber'e anlatınca, Hz. Peygamber (sav) ellerini kaldırarak onun için "Ey Rabbim! Ellerini de bağışla!" diye dua etti.
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i -sanıyorum- Cezîme oğulları kabilesi üzerine gönderdi ve onları İslam'a davet etti. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” demeye başladılar. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) bunlardan bir kısmını öldürmeğe, bir kısmını da esir etmeye başladı ve her birimize esirini verdi. Ertesi sabah olunca bize esirlerimizi öldürmemizi emretti. İbn Ömer der ki: Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Hz. Peygamber'e (sav) gelip Halid'in yaptığını anlattılar. Hz. Peygamber ellerini kaldırıp iki defa "Allah'ım, ben Halid b. Velîd'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.
Bize Süleyman b. Davud, ona Şu'be, ona Katâde, ona Nadr b.Enes, ona da Zeyd b. Erkâm'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını ve torunlarını bağışla."
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Katâde, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Ensar'ı, evlatlarını ve torunlarını bağışla."
Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i Cezîme üzerine gönderdi ve onları İslam'a davet etti. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” demeye başladılar. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) öldürmeye ve esir etmeye başladı ve her birimize bir esir verdi. Ertesi gün olunca bize esirlerimizi öldürmemizi emretti. İbn Ömer der ki: Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Hz. Peygamber'e (sav) gelip (Halid'in yaptığını anlattık). Hz. Peygamber ellerini kaldırıp iki defa "Allah'ım, ben Halid b. Velîd'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.