227 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Beşir b. Sabit, ona Habib b. Salim, ona da Numan b. Beşir şöyle rivayet etti: "Ben, bu namazın yani yatsı namazının vaktini en bilen kimseyim. Hz. Peygamber (sav) yatsı namazını hilal, ayın üçüncü gecesinde kaybolduğu vakitte kılardı."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona Hakem, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etti: "Bir gece mescitte oturup yatsı namazı için Hz. Peygamber'i bekledik. O, gecenin üçte biri geçtiğinde ya da daha sonra çıkıp yanımıza geldi. Onu bir şey mi meşgul etti ya da başka bir şey mi oldu bilemedik. Geldiğinde şöyle buyurdu: 'Yatsı namazını mı bekliyorsunuz? Eğer ümmetime ağır geleceğini bilmesem sizlere yatsı namazını bu vakitte kıldırırdım.' Sonra müezzine kamet getirmesi için emir buyurdu ve namazı kıldırdı."
Bize İbn Nümeyr, ona A'meş (T); Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle demişitir: "Münafıklar için sabah ve yatsı namazından daha ağır hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi. İçimden öyle geçti ki emredeyim de namaza kalkılsın sonra da birine emredeyim insanlara namaz kıldırsın, ben de yanımda odun taşıyan adamlarla, namaza gelmeyenlerin yanına gideyim ve onlar içinde iken evlerini ateşe vereyim."