240 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Ebu Ali, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İmran b. Musa, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da babası (Keysan) şöyle rivayet etmiştir: Kendisi, Nebi'nin (sav) azadlı kölesi Ebu Râfi'yi, Hasan b. Ali saçlarını ensesinde toplamış olduğu halde namaz kılarken onun yanından geçerken görmüştür. (Derken) Ebu Râfi', Hasan'ın topuzunu çözmüş, Hasan da kızgın bir vaziyette ona dönmüştür. Ebu Râfi' ise, namazına dön, kızma! Ben Rasulullah'ı (sav) "(ensedeki) bu (yer), şeytanın oturağıdır" diye buyururken işittim demiştir. [(Ravilerden birinin dediğine göre, hadisteki kifl kelimesi), şeytanın oturağı yani, saçını bağladığı yer demektir.]
Bize Yahya, ona Malik, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ne çok uzun boyluydu, ne de çok kısa. Ten rengi ne kireç kadar beyazdı ne de aşırı esmer. Saçları ne çok kıvırcık ve kısa, ne de çok düzdü. Allah O'nu kırkıncı yaşının başında peygamber olarak gönderdi. Peygamber olarak on sene Mekke'de, on sene de Medine'de ikamet etti. altmış yaşlarında iken vefat etti. Vefat ettiğinde saçında ve sakalında yirmi beyaz kıl ancak vardı.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İbn Şihâb şöyle rivayet etmiştir: Humeyd b. Abdurrahman, hacc yaptığı yıl minber üzerinde, Muâviye b. Ebî Sufyân'ın, bir muhafız askerinin elinde bulunan bir tutam saç demetini eline alıp şöyle dediğini işitmiştir: Ey Medine ahalisi! Sizin âlimleriniz nerededir? Ben Peygamber'den (sav) işittim, o, bu şekilde, takma saçı yasaklamış ve "hiç şüphesiz İsrail oğulları, kadınları şu takma saçları edindikleri zaman helak olmuşlardır" buyurmuştur..