Öneri Formu
Hadis Id, No:
24464, B006668
Hadis:
حَدَّثَنَا فَرْوَةُ بْنُ أَبِى الْمَغْرَاءِ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ يَوْمَ أُحُدٍ هَزِيمَةً تُعْرَفُ فِيهِمْ ، فَصَرَخَ إِبْلِيسُ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ ، فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ فَاجْتَلَدَتْ هِىَ وَأُخْرَاهُمْ ، فَنَظَرَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ فَقَالَ أَبِى أَبِى . قَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا انْحَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ غَفَرَ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ عُرْوَةُ فَوَاللَّهِ مَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ مِنْهَا بَقِيَّةٌ حَتَّى لَقِىَ اللَّهَ .
Tercemesi:
Bize Ferve b. Ebu Mağrâ', ona Ali b. Müshir, ona Hişâm b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler hallerinden anlaşılan bir hezimete uğradığında İblis, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. Müslümanların öndekileri döndüler de onlar ve arkalarındakiler vuruştular! Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! O babamdır, babam!" dedi. Allah'a and olsun ki müslümanlar geri durmayıp neticede Huzeyfe'nin babasını öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Urve şöyle demiştir: Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik iyi niyet eksik olmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 15, 2/606
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ferve b. Ebu Meğrâ el-Kindi (Ferve b. Ma'di Kerib)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
Yargı, hata ile Öldürme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31251, B004065
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ لَمَّا كَانَ يَوْمَ أُحُدٍ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ ، فَصَرَخَ إِبْلِيسُ لَعْنَةُ اللَّهِ عَلَيْهِ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ . فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ فَاجْتَلَدَتْ هِىَ وَأُخْرَاهُمْ فَبَصُرَ حُذَيْفَةُ فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ الْيَمَانِ فَقَالَ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أَبِى أَبِى . قَالَ قَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا احْتَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ فَقَالَ حُذَيْفَةُ يَغْفِرُ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ عُرْوَةُ فَوَاللَّهِ مَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ بَقِيَّةُ خَيْرٍ حَتَّى لَحِقَ بِاللَّهِ . بَصُرْتُ عَلِمْتُ ، مِنَ الْبَصِيرَةِ فِى الأَمْرِ ، وَأَبْصَرْتُ مِنْ بَصَرِ الْعَيْنِ وَيُقَالُ بَصُرْتُ وَأَبْصَرْتُ وَاحِدٌ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said, ona Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler hezimete uğradığında İblis -Allah'ın laneti üzerine olsun-, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. [Müslümanların] öndekileri döndüler de onlar ve arkalarındakiler vuruştular! Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! [O] babamdır, babam!" dedi. Allah'a and olsun ki [müslümanlar] geri durmayıp neticede [Huzeyfe'nin babasını] öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Urve şöyle demiştir: Vallahi! Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek [babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik] iyi niyet eksik olmadı.
"Besartü" (بَصُرْتُ), "Alimtü" (عَلِمْتُ) anlamına, yani bir şeyi bilmek manasına gelmektedir. Gözle görmek söz konusu olduğunda "ebsartü" denilir. "Besartü" ve "ebsartü" fiillerinin tek bir anlama geldiği de söylenmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 18, 2/63
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Yargı, hata ile Öldürme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32624, B003290
Hadis:
حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ قَالَ هِشَامٌ أَخْبَرَنَا عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ لَمَّا كَانَ يَوْمَ أُحُدٍ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ فَصَاحَ إِبْلِيسُ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ . فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ فَاجْتَلَدَتْ هِىَ وَأُخْرَاهُمْ ، فَنَظَرَ حُذَيْفَةُ فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ الْيَمَانِ فَقَالَ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أَبِى أَبِى . فَوَاللَّهِ مَا احْتَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ غَفَرَ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ عُرْوَةُ فَمَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ مِنْهُ بَقِيَّةُ خَيْرٍ حَتَّى لَحِقَ بِاللَّهِ .
Tercemesi:
Bize Zekeriyya b. Yahya, ona Ebu Üsame, ona Hişâm, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler hezimete uğradığında İblis, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. [Müslümanların] öndekileri döndüler de onlar ve arkalarındakiler vuruştular! Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! [O] babamdır, babam!" dedi. Allah'a and olsun ki [müslümanlar] geri durmayıp neticede [Huzeyfe'nin babasını] öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Urve şöyle demiştir: Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek [babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik] iyi niyet eksik olmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Bedü'l-Halk 11, 1/854
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Yahya Zekeriyya b. Ebu Zekeriyya el-Belhî (Zekeriyya b. Yahya b. Salih b. Süleyman b. Matar)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Yargı, hata ile Öldürme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34951, B003824
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أَخْبَرَنَا سَلَمَةُ بْنُ رَجَاءٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ هَزِيمَةً بَيِّنَةً ، فَصَاحَ إِبْلِيسُ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ ، فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ عَلَى أُخْرَاهُمْ ، فَاجْتَلَدَتْ أُخْرَاهُمْ ، فَنَظَرَ حُذَيْفَةُ ، فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ فَنَادَى أَىْ عِبَادَ اللَّهِ ، أَبِى أَبِى . فَقَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا احْتَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ غَفَرَ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ أَبِى فَوَاللَّهِ مَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ مِنْهَا بَقِيَّةُ خَيْرٍ حَتَّى لَقِىَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Seleme b. Recâ, ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler apaçık bir hezimete uğradılar da İblis, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. [Müslümanların] öndekileri arkalarındakilere döndüler de onlarla vuruştular. Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! [O] babamdır, babam!" diye bağırdı. Allah'a yemin olsun ki [müslümanlar] geri durmayıp neticede [Huzeyfe'nin babasını] öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Babam Urve şöyle demiştir: Vallahi! Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek [babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik] iyi niyet eksik olmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 22, 2/13
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdurrahman Seleme b. Raca et-Temimî (Seleme b. Raca)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Yargı, hata ile Öldürme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38507, MU001589
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ أَنَّ رَجُلاً مِنْ بَنِى مُدْلِجٍ يُقَالُ لَهُ قَتَادَةُ حَذَفَ ابْنَهُ بِالسَّيْفِ فَأَصَابَ سَاقَهُ فَنُزِىَ فِى جُرْحِهِ فَمَاتَ فَقَدِمَ سُرَاقَةُ بْنُ جُعْشُمٍ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ اعْدُدْ عَلَى مَاءِ قُدَيْدٍ عِشْرِينَ وَمِائَةَ بَعِيرٍ حَتَّى أَقْدَمَ عَلَيْكَ فَلَمَّا قَدِمَ إِلَيْهِ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ أَخَذَ مِنْ تِلْكَ الإِبِلِ ثَلاَثِينَ حِقَّةً وَثَلاَثِينَ جَذَعَةً وَأَرْبَعِينَ خَلِفَةً ثُمَّ قَالَ أَيْنَ أَخُو الْمَقْتُولِ قَالَ هَا أَنَا ذَا . قَالَ خُذْهَا فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَيْسَ لِقَاتِلٍ شَىْءٌ.
Tercemesi:
Şuayb oğlu Amr'dan: Müdlic oğullarından Katâde isminde bir adam oğluna (kızınca) kılıcı attı, bacağına isabet etti ve fazla kan kaybından öldü. Cu'şum oğlu Suraka, Hz. Ömer (r.a.)'e gelip durumu arzetti. Hz. Ömer (r.a.) da ona:
"Git ben yanına gelinceye kadar "Mai Kudeyd" mevkiindeki develerden yüz yirmi tane say" dedi.
Suraka da gidip saydı. Hz. Ömer (r.a.) oraya gelince bu develerden otuz adet dört yaşma ve otuz tane beş yaşına basmış dişi deve ile kırk adet gebe deveyi ayırıp:
"Ölünün kardeşi nerede?" dedi. Orada bulunan ölünün kardeşi:
"İşte buradayım" deyince, Hz. Ömer (r.a.):
"Bu develeri al. Oğlunu öldüren babanın diyet vermesi gerekmez" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ukûl 1589, 1/341
Senetler:
()
Konular:
Yargı, Diyet miktarı
Yargı, hata ile Öldürme,
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : قلت لعطاء : أتجوز في قتل النفس خطأ رقبة مؤمنة غير سوية وهو ينتفع بها ، أعرج ، وأشل ؟ فاستحل السوية ، وذكر البدن.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86052, MA016832
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : قلت لعطاء : أتجوز في قتل النفس خطأ رقبة مؤمنة غير سوية وهو ينتفع بها ، أعرج ، وأشل ؟ فاستحل السوية ، وذكر البدن.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Müdebber 16832, 9/179
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Yargı, hata ile Öldürme,
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : قلت لعطاء : قتل النفس خطأ ، قال : لا يجوز إلا رقبة مؤمنة ، كما قال الله عزوجل ، قال عطاء : إن قال رجل لغلامه : هو حر ، فلا يكون حرا حتى يقول : لله ، لعله لم يرد العتاقة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86048, MA016830
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : قلت لعطاء : قتل النفس خطأ ، قال : لا يجوز إلا رقبة مؤمنة ، كما قال الله عزوجل ، قال عطاء : إن قال رجل لغلامه : هو حر ، فلا يكون حرا حتى يقول : لله ، لعله لم يرد العتاقة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Müdebber 16830, 9/178
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Yargı, hata ile Öldürme,
عبد الرزاق عن معمر عن قتادة قال : لا يجوز في قتل الخطأ صبي مرضع ، إلا من صلى ، فإن في حرف أبي بن كعب : (فتحرير رقبة مؤمنة) لا يجوز فيها صبي.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
86051, MA016831
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن قتادة قال : لا يجوز في قتل الخطأ صبي مرضع ، إلا من صلى ، فإن في حرف أبي بن كعب : (فتحرير رقبة مؤمنة) لا يجوز فيها صبي.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Müdebber 16831, 9/179
Senetler:
()
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Kur'an, Ayet Yorumu
Yargı, hata ile Öldürme,
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ وَسُلَيْمَانَ بْنَ يَسَارٍ وَرَبِيعَةَ بْنَ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَانُوا يَقُولُونَ دِيَةُ الْخَطَإِ عِشْرُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَعِشْرُونَ بِنْتَ لَبُونٍ وَعِشْرُونَ ابْنَ لَبُونٍ ذَكَرًا وَعِشْرُونَ حِقَّةً وَعِشْرُونَ جَذَعَةً . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا أَنَّهُ لاَ قَوَدَ بَيْنَ الصِّبْيَانِ وَإِنَّ عَمْدَهُمْ خَطَأٌ مَا لَمْ تَجِبْ عَلَيْهِمُ الْحُدُودُ وَيَبْلُغُوا الْحُلُمَ وَإِنَّ قَتْلَ الصَّبِىِّ لاَ يَكُونُ إِلاَّ خَطَأً وَذَلِكَ لَوْ أَنَّ صَبِيًّا وَكَبِيرًا قَتَلاَ رَجُلاً حُرًّا خَطَأً كَانَ عَلَى عَاقِلَةِ كُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا نِصْفُ الدِّيَةِ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ قَتَلَ خَطَأً فَإِنَّمَا عَقْلُهُ مَالٌ لاَ قَوَدَ فِيهِ وَإِنَّمَا هُوَ كَغَيْرِهِ مِنْ مَالِهِ يُقْضَى بِهِ دَيْنُهُ وَيُجَوَّزُ فِيهِ وَصِيَّتُهُ فَإِنْ كَانَ لَهُ مَالٌ تَكُونُ الدِّيَةُ قَدْرَ ثُلُثِهِ ثُمَّ عُفِىَ عَنْ دِيَتِهِ فَذَلِكَ جَائِزٌ لَهُ وَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ غَيْرُ دِيَتِهِ جَازَ لَهُ مِنْ ذَلِكَ الثُّلُثُ إِذَا عُفِىَ عَنْهُ وَأَوْصَى بِهِ .
باب عقل الجِراح في الخطإ حدّثني مالك أن الأمر المجتمَع عليه عندهم في الخطإ أنه لا يُعقَل حتى يَبرأ المجروح و يَصحّ و أنه إن كُسِر عظم من الإنسان يد أو رجل أو غير ذلك من الجسد خطأً فبرأ و صحّ و عاد لهيئته فليس فيه عقل فإن نقص أو كان فيه عَثَلٌ ففيه من عقله بحساب ما نقص منه قال مالك فإن كان ذلك العظم مما جاء فيه عن النبىّ صلى الله عليه و سلم عقل مسمىً فبحساب ما فرض فيه النبى صلى الله عليه و سلم و ما كان مما لم يأت فيه عن النبى صلى الله عليه و سلم عقل مسمى و لم تَمضِ فيه سنة و لا عقل مسمى فإنه يُجتهد فيه قال مالك وليس في الجراح في الجسد إذا كانت خطاأً عقل برأ الجُرح و عاد لهيئته فإن كان في شئ من ذلك عثل أو شَينٌ فإنه يُجتهد فيه إلا الجائِفة فإن فيها ثلث دية النفس قال مالك و ليس في مُنَقَّلة الجسد عقل و هى مثل موضِحة الجسد قال مالك الأمر المجتمع عليه عندنا أن الطبيب إذا خَتَنَ فقطع الحَشَفَة إن عليه العقل و أن ذلك من الخطإ الذي تحمله العاقلة و أن كل ما أخطأ به الطبيب أو تَعَدىّ إذا لم يتعمّد ذلك ففيه العقل.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38477, MU001560
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ وَسُلَيْمَانَ بْنَ يَسَارٍ وَرَبِيعَةَ بْنَ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَانُوا يَقُولُونَ دِيَةُ الْخَطَإِ عِشْرُونَ بِنْتَ مَخَاضٍ وَعِشْرُونَ بِنْتَ لَبُونٍ وَعِشْرُونَ ابْنَ لَبُونٍ ذَكَرًا وَعِشْرُونَ حِقَّةً وَعِشْرُونَ جَذَعَةً . قَالَ مَالِكٌ الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا أَنَّهُ لاَ قَوَدَ بَيْنَ الصِّبْيَانِ وَإِنَّ عَمْدَهُمْ خَطَأٌ مَا لَمْ تَجِبْ عَلَيْهِمُ الْحُدُودُ وَيَبْلُغُوا الْحُلُمَ وَإِنَّ قَتْلَ الصَّبِىِّ لاَ يَكُونُ إِلاَّ خَطَأً وَذَلِكَ لَوْ أَنَّ صَبِيًّا وَكَبِيرًا قَتَلاَ رَجُلاً حُرًّا خَطَأً كَانَ عَلَى عَاقِلَةِ كُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا نِصْفُ الدِّيَةِ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ قَتَلَ خَطَأً فَإِنَّمَا عَقْلُهُ مَالٌ لاَ قَوَدَ فِيهِ وَإِنَّمَا هُوَ كَغَيْرِهِ مِنْ مَالِهِ يُقْضَى بِهِ دَيْنُهُ وَيُجَوَّزُ فِيهِ وَصِيَّتُهُ فَإِنْ كَانَ لَهُ مَالٌ تَكُونُ الدِّيَةُ قَدْرَ ثُلُثِهِ ثُمَّ عُفِىَ عَنْ دِيَتِهِ فَذَلِكَ جَائِزٌ لَهُ وَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ مَالٌ غَيْرُ دِيَتِهِ جَازَ لَهُ مِنْ ذَلِكَ الثُّلُثُ إِذَا عُفِىَ عَنْهُ وَأَوْصَى بِهِ .
باب عقل الجِراح في الخطإ حدّثني مالك أن الأمر المجتمَع عليه عندهم في الخطإ أنه لا يُعقَل حتى يَبرأ المجروح و يَصحّ و أنه إن كُسِر عظم من الإنسان يد أو رجل أو غير ذلك من الجسد خطأً فبرأ و صحّ و عاد لهيئته فليس فيه عقل فإن نقص أو كان فيه عَثَلٌ ففيه من عقله بحساب ما نقص منه قال مالك فإن كان ذلك العظم مما جاء فيه عن النبىّ صلى الله عليه و سلم عقل مسمىً فبحساب ما فرض فيه النبى صلى الله عليه و سلم و ما كان مما لم يأت فيه عن النبى صلى الله عليه و سلم عقل مسمى و لم تَمضِ فيه سنة و لا عقل مسمى فإنه يُجتهد فيه قال مالك وليس في الجراح في الجسد إذا كانت خطاأً عقل برأ الجُرح و عاد لهيئته فإن كان في شئ من ذلك عثل أو شَينٌ فإنه يُجتهد فيه إلا الجائِفة فإن فيها ثلث دية النفس قال مالك و ليس في مُنَقَّلة الجسد عقل و هى مثل موضِحة الجسد قال مالك الأمر المجتمع عليه عندنا أن الطبيب إذا خَتَنَ فقطع الحَشَفَة إن عليه العقل و أن ذلك من الخطإ الذي تحمله العاقلة و أن كل ما أخطأ به الطبيب أو تَعَدىّ إذا لم يتعمّد ذلك ففيه العقل.
Tercemesi:
İmam Malik'ten: İbn Şihab, Yesar oğlu Süleyman ve Ebû Abdurrahman oğlu Rebia: "Hataen adam öldürmenin diyeti iki yaşına girmiş yirmi dişi deve, üç yaşına girmiş yirmi dişi deve ve yirmi de erkek deve ile dört yaşına basmış yirmi dişi deve ve beş yaşına basmış yirmi dişi devedir," diyorlardı.
İmam Malik der ki: Bizdeki ittifaka göre, çocuklar arasında kısas gerekmez. Zira onların kasden adam öldürmeleri buluğ çağına erip üzerlerine had gerekmedikçe hataen öldürme kabul edilir. Bir küçük çocuk ile bir büyük adam hür bir adamı hataen beraberce öldürseler, her birinin asabesi (baba tarafından olan akrabaları) ölenin yarı diyetini Öder.
İmam Malik der ki: Kim hataen bir adamı öldürürse, kısas yapılmaz, malından diyet ödenir. Çünkü o mal hususunda diğerleri gibidir. (Onun malına, ölünün malına yapılan muamele yapılır). Borcu ödenir, vasiyyeti yerine getirilir ve malı varsa diyeti malının üçte biri kadar olur. Diyetin kalan kısmı düşer. Bu onun için caizdir. Diyetinden başka malı yoksa onun üçte birinin verilmesi caizdir. Bu, ona bağışlandığı veya vasiyet ettiği zaman böyledir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Ukûl 1560, 1/334
Senetler:
()
Konular:
Yargı, diyet
Yargı, Diyet miktarı
Yargı, hata ile Öldürme,
Yargı, Kısas