Giriş

Allah'a ortak koşanlar, kendilerinin kâfirliğine bizzat kendileri şahitlik ederlerken, Allah'ın mescitlerini imar etme selâhiyetleri yoktur. Onların bütün işleri boşa gitmiştir. Ve onlar ateşte ebedî kalacaklardır.


    Öneri Formu
54011 KK9/17 Tevbe, 9, 17

Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) "Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir."


    Öneri Formu
54976 KK16/28 Nahl, 16, 28

Kötülük tuzakları kuranlar, Allah'ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?


    Öneri Formu
55017 KK16/45 Nahl, 16, 45

Allah'ın âyetlerine inanmayanlar yok mu, kuşkusuz Allah onları doğru yola iletmez ve onlar için elem verici bir azap vardır.


    Öneri Formu
55205 KK16/104 Nahl, 16, 104

Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."


    Öneri Formu
53912 KK8/31 Enfâl, 8, 31

(Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir. İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir.


    Öneri Formu
53922 KK8/37 Enfâl, 8, 37

Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma. Çünkü onlar saldırganların kendileridir.


    Öneri Formu
53999 KK9/10 Tevbe, 9, 10

El açıp yalvarmaya lâyık olan ancak O'dur. O'nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.


    Öneri Formu
54930 KK13/14 Ra'd, 13, 14


Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
35678 HM002333 İbn Hanbel, I, 257


    Öneri Formu
107851 MŞ011267 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Cenaiz, 52