348 Kayıt Bulundu.
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî, Vehb b. Cerîr ve Ebu Davud, onlara Şu’be, ona Muğîre b. Numan, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav.) öğüt vermek üzere kalktı ve "Ey insanlar! Sizler Azîz ve Celîl olan Allah’ın huzurunda çıplak ve sünnetsiz olarak toplanacaksınız" buyurdu, ardından "Bütün varlığı başlangıçta nasıl kolayca yaratmışsak, onları aynı şekilde tekrar dirilteceğiz. Bu, bizim verdiğimiz kesin bir sözdür. Biz ne söz verdiysek, onu mutlaka yaparız." (Enbiyâ, 104) ayetini okudu. Sonra da şöyle buyurdu: "Kıyamet günü kendisine elbise giydirilecek olan ilk insan Hz. İbrahim’dir. O gün ümmetimden bazı kişiler getirilecek ve sol tarafta alıkonacak. Ben “ey Rabbim, onlar benim ashabımdır” diyeceğim. Ama bana “sen bunların senden sonra neler ihdas ettiklerini bilmiyorsun!” denilir. Bunun üzerine ben de, o salih kulun (Hz. İsa’nın) söylediği gibi söylerim: “Aralarında bulunduğum müddetçe onların hallerine, ne durumda olduklarına şâhit idim. Fakat beni vefat ettirip aralarından çıkardıktan sonra onları görüp gözetleyen sadece sen kaldın. Zaten sen her şeyi hakkıyla görensin. Onlara azap edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan muhakkak ki sen kudreti daima üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olansın.” (Mâide, 117-118) O zaman bana “Sen onlardan ayrıldığın zamandan beri onlar gerisin geriye dönmeye devam ettiler” denilir." Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona da Muğîre b. Numan bu hadîsin benzerini rivayet etmiştir. (Tirmizî) der ki: Bu hasen-sahih bir hadistir. Süfyân es-Sevrî de bu hadisin benzerini Muğîre b. Numan'dan rivayet etmiştir. Ebu İsa der ki: O, (bu rivayette geçen "ümmetimden bir takım kişiler" ifadesini) sanki dinden dönenler mürtetler olarak yorumlamış gibidir.
Doğrusu bunları da atalarını da kendilerine hak ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar geçindirdim.
Bize Muhammed b. Müsannâ, ona İbn Ebu Adiyy, ona İbn Avn, ona da Mucâhid şöyle rivayet etmiştir: Biz İbn Abbâs'ın, yanında idik. Mecliste bulunanlar Deccâl'den bahsedip “onun iki gözünün arasında "Kâfir" yazılıdır” dediler. Bunun üzerine İbn Abbâs “ben Rasulullah'ın (sav) bunu söylediğini duymadım, ama şöyle buyurdu: "İbrahim'e gelince, (onu görmek istiyorsanız, -Rasulullah kendisini kast ederek-) arkadaşınıza bakınız. Mûsâ ise buğday renkli, etli ve toplu gövdelidir. Onun lifle yular vurulmuş kızıl bir deve üzerinde, telbiye getirerek, vadiden akıp gidişi hala gözlerimin önünde."
Bize Beyân b. Amr, ona Nadr, ona İbn Avn, ona da Mucâhid şöyle rivayet etmiştir: İbn Abbâs'a (r.anhuma) Deccal'dan bahsedip “onun iki gözünün arasında "Kâfir" yahut "KFR" yazılmıştır” dediler. İbn Abbâs der ki: Ben bunu Rasulullah'tan (sav) işitmedim. Ama Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İbrahim'e gelince, (onu görmek istiyorsanız, -Rasulullah kendisini kast ederek-) arkadaşınıza bakınız. Mûsâ ise buğday renkli, etli ve toplu gövdelidir. Onun lifle yular vurulmuş kızıl bir deve üzerinde vadide akıp gidişi hala gözlerimin önünde."
İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dostudur
Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.