Öneri Formu
Hadis Id, No:
39924, DM001236
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ أَخْبَرَنَا مُوسَى - هُوَ ابْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو حَازِمِ بْنُ دِينَارٍ قَالَ أَخْبَرَنِى سَهْلُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« ثِنْتَانِ لاَ تُرَدَّانِ - أَوْ قَلَّمَا تُرَدَّانِ - الدُّعَاءُ عِنْدَ النِّدَاءِ ، وَعِنْدَ الْبَأْسِ حِينَ يُلْحِمُ بَعْضُهُ بَعْضاً ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Said b. Ebu Meryem, ona Musa b. Yakub ez-Zem'î, ona Ebu Hâzim b. Dînâr, ona da Sehl b. Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Ezan okunurken ve savaşın kızıştığı esnada yapılan dua (olmak üzere) iki (dua) geri çevrilmez.- -(Râvilerden biri şüpheye düşüp) ''ya da pek az geri çevrilir'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 9, 2/766
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
4. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
5. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Dua, savaşa başlamadan
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Bize İsmail b. İbrahim, ona Ebu Hayyân, ona da Medine'de bir şeyh şöyle demiştir:
Abdullah b. Ebu Evfâ Haruriler ile savaşma iradesinde olan Übeydullah'a bir mektup yazdırdı. Arkadaşım olan katibe "mektuptan bir kopya da bana yap" dedim o da yaptı. (mektupta yazdığına göre) Hz. Peygamber (sav) "düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan (ac) afiyet isteyiniz. Düşmanla karşılaştığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır." buyurmuştur. Ravi der ki: Hz. Peygamber (sav), güneş batı tarafına doğru meyledene kadar bekler öyle düşmana hücum eder sonra da şu duayı ederdi: "Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle."
Açıklama: Sahih hadistir. Bu isnad hatalı olduğu için zayıftır. "لم يقمه أبو حيان". Ebu Hayyan'ın kendisinden naklettiği şeyhi mübhemdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
67686, HM019324
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ هُوَ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ قَالَ
سَمِعْتُ شَيْخًا بِالْمَدِينَةِ يُحَدِّثُ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِي أَوْفَى كَتَبَ إِلَى عُبَيْدِ اللَّهِ إِذْ أَرَادَ أَنْ يَغْزُوَ الْحَرُورِيَّةَ فَقُلْتُ لِكَاتِبِهِ وَكَانَ لِي صَدِيقًا انْسَخْهُ لِي فَفَعَلَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَقُولُ لَا تَمَنَّوْا لِقَاءَ الْعَدُوِّ وَسَلُوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ الْعَافِيَةَ فَإِذَا لَقِيتُمُوهُمْ فَاصْبِرُوا وَاعْلَمُوا أَنَّ الْجَنَّةَ تَحْتَ ظِلَالِ السُّيُوفِ قَالَ فَيَنْظُرُ إِذَا زَالَتْ الشَّمْسُ نَهَدَ إِلَى عَدُوِّهِ ثُمَّ قَالَ اللَّهُمَّ مُنْزِلَ الْكِتَابِ وَمُجْرِيَ السَّحَابِ وَهَازِمَ الْأَحْزَابِ اهْزِمْهُمْ وَانْصُرْنَا عَلَيْهِمْ
Tercemesi:
Bize İsmail b. İbrahim, ona Ebu Hayyân, ona da Medine'de bir şeyh şöyle demiştir:
Abdullah b. Ebu Evfâ Haruriler ile savaşma iradesinde olan Übeydullah'a bir mektup yazdırdı. Arkadaşım olan katibe "mektuptan bir kopya da bana yap" dedim o da yaptı. (mektupta yazdığına göre) Hz. Peygamber (sav) "düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiniz. Allah'tan (ac) afiyet isteyiniz. Düşmanla karşılaştığınız zaman da sabrediniz ve biliniz ki cennet muhakkak kılıçların gölgeleri altındadır." buyurmuştur. Ravi der ki: Hz. Peygamber (sav), güneş batı tarafına doğru meyledene kadar bekler öyle düşmana hücum eder sonra da şu duayı ederdi: "Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, orduları bozguna uğratan Allah'ım! Sen onları hezimete uğrat ve bizi muzaffer eyle."
Açıklama:
Sahih hadistir. Bu isnad hatalı olduğu için zayıftır. "لم يقمه أبو حيان". Ebu Hayyan'ın kendisinden naklettiği şeyhi mübhemdir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ebu Evfa 19324, 6/488
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Cihad, cihada teşvik
Cihad, fazileti
Dua, savaşa başlamadan
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Savaş, Düşmanla Karşılaşmayı Temenni Etmemek
Şehit, mükafatı
Bize Hafs b. Ğiyâs, ona Haccâc b. Ertâ, ona İbn Ebu Necîh, ona Babası (Yesâr el-Mekkî), ona İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Hz. peygamber (sav) bir topluluğu (İslam'a) davet etmeden önce onlarla asla savaşmazdı.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42523, HM002053
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
مَا قَاتَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَوْمًا حَتَّى يَدْعُوَهُمْ
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ğiyâs, ona Haccâc b. Ertâ, ona İbn Ebu Necîh, ona Babası (Yesâr el-Mekkî), ona İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Hz. peygamber (sav) bir topluluğu (İslam'a) davet etmeden önce onlarla asla savaşmazdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2053, 1/616
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Yesar el-Mekkî (Yesar)
3. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Dua, savaşa başlamadan
Hz. Peygamber, affediciliği
Hz. Peygamber, sabrı
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Savaş, Düşmanla Karşılaşmayı Temenni Etmemek
Bize Mervân b. Muâviye el-Fezâri, ona Abdulvahid b. Eymen el-Mekki, ona Übeydullah b. Abdullah ez-Zurakî, ona da Babası (Abdullah ez-Zurakî) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud savaşı günü (savaş bitip) Müşrikler geri döndükten sonra Hz. peygamber (sav) "hadi düzgün bir saf düzenine geçin, Rabbime hamdu sena edeyim" dedi. Sahabe Hz. Peygamber'in arkasında saf oluşturdu, ardından Hz. Peygamber (sav) şöyle dua etti: "Allah'ım! bütün hamd sana mahsustur. Allah'ım hiç kimse Sen'in verdiğin bol rızkı darlaştıramaz, kıstığın rızkı da bollaştıramaz, Sen'in doğru yola ilettiğini saptıramaz, saptırdığını doğru yola iletemez, Sen'in vermediğini veremez, verdiğini engelleyemez, Sen'in uzak tuttuğunu yakın kılamaz, yakınlaştırdığını uzaklaştıramaz. Allah'ım! Bize olan bereketini, rahmetini, ikramını ve rızkını bollaştır. Allah'ım! Bozulmayacak, bitmeyecek daimi nimetini istiyoruz Sen'den. Allah'ım! Sen'den yoksulluk gününde nimet, korku gününde emniyet dilerim. Allah'ım! Verdiğin ve vermediğin şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Allah'ım! bize imanı sevdir ve kalbimizi onunla süsle, küfür, günah ve isyandan tiksindir ve bizi doğru ile yanlışı birbirinden ayırt eden kullarından eyle. Allah'ım! Bizim canımızı Müslüman olarak al, Müslüman olarak dirilt, şeref ve haysiyetimizi yitirmeden, fitnelere maruz kalmadan salih kulların arasına kat. Allah'ım! Sen’in Peygamberlerini yalanlayan, insanları Sen’in yolundan alıkoyan kâfirler gürûhunu kahreyle! Onların üzerine musibetini ve azabını indir. Allah'ım! Kendilerine kitap verilen kâfirleri de kahreyle. Ey hak ve gerçek olan İlâh!"
Fezârî bir defasında (bu rivayeti) "... İbn Rifâa ez-Zürakî, ona da babası" senediyle rivayet etmiştir. Fezârî dışındakiler ise (İbn Rifâa ez-Zürakî yerine) Ubeyd b. Rifâa ez-Zürakî adını zikretmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
63625, HM015573
Hadis:
حَدَّثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُعَاوِيَةَ الْفَزَارِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ أَيْمَنَ الْمَكِّيُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الزُّرَقِيِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ وَقَالَ الْفَزَارِيُّ مَرَّةً عَنِ ابْنِ رِفَاعَةَ الزُّرَقِيِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ أَبِي وَقَالَ غَيْرُ الْفَزَارِيِّ عُبَيْدِ بْنِ رِفَاعَةَ الزُّرَقِيِّ قَالَ
لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ وَانْكَفَأَ الْمُشْرِكُونَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اسْتَوُوا حَتَّى أُثْنِيَ عَلَى رَبِّي فَصَارُوا خَلْفَهُ صُفُوفًا فَقَالَ اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ كُلُّهُ اللَّهُمَّ لَا قَابِضَ لِمَا بَسَطْتَ وَلَا بَاسِطَ لِمَا قَبَضْتَ وَلَا هَادِيَ لِمَا أَضْلَلْتَ وَلَا مُضِلَّ لِمَنْ هَدَيْتَ وَلَا مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ وَلَا مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ وَلَا مُقَرِّبَ لِمَا بَاعَدْتَ وَلَا مُبَاعِدَ لِمَا قَرَّبْتَ اللَّهُمَّ ابْسُطْ عَلَيْنَا مِنْ بَرَكَاتِكَ وَرَحْمَتِكَ وَفَضْلِكَ وَرِزْقِكَ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ النَّعِيمَ الْمُقِيمَ الَّذِي لَا يَحُولُ وَلَا يَزُولُ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ النَّعِيمَ يَوْمَ الْعَيْلَةِ وَالْأَمْنَ يَوْمَ الْخَوْفِ اللَّهُمَّ إِنِّي عَائِذٌ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا أَعْطَيْتَنَا وَشَرِّ مَا مَنَعْتَ اللَّهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْإِيمَانَ وَزَيِّنْهُ فِي قُلُوبِنَا وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ وَاجْعَلْنَا مِنْ الرَّاشِدِينَ اللَّهُمَّ تَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ وَأَحْيِنَا مُسْلِمِينَ وَأَلْحِقْنَا بِالصَّالِحِينَ غَيْرَ خَزَايَا وَلَا مَفْتُونِينَ اللَّهُمَّ قَاتِلْ الْكَفَرَةَ الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ رُسُلَكَ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِكَ وَاجْعَلْ عَلَيْهِمْ رِجْزَكَ وَعَذَابَكَ اللَّهُمَّ قَاتِلْ الْكَفَرَةَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَهَ الْحَقِّ
Tercemesi:
Bize Mervân b. Muâviye el-Fezâri, ona Abdulvahid b. Eymen el-Mekki, ona Übeydullah b. Abdullah ez-Zurakî, ona da Babası (Abdullah ez-Zurakî) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud savaşı günü (savaş bitip) Müşrikler geri döndükten sonra Hz. peygamber (sav) "hadi düzgün bir saf düzenine geçin, Rabbime hamdu sena edeyim" dedi. Sahabe Hz. Peygamber'in arkasında saf oluşturdu, ardından Hz. Peygamber (sav) şöyle dua etti: "Allah'ım! bütün hamd sana mahsustur. Allah'ım hiç kimse Sen'in verdiğin bol rızkı darlaştıramaz, kıstığın rızkı da bollaştıramaz, Sen'in doğru yola ilettiğini saptıramaz, saptırdığını doğru yola iletemez, Sen'in vermediğini veremez, verdiğini engelleyemez, Sen'in uzak tuttuğunu yakın kılamaz, yakınlaştırdığını uzaklaştıramaz. Allah'ım! Bize olan bereketini, rahmetini, ikramını ve rızkını bollaştır. Allah'ım! Bozulmayacak, bitmeyecek daimi nimetini istiyoruz Sen'den. Allah'ım! Sen'den yoksulluk gününde nimet, korku gününde emniyet dilerim. Allah'ım! Verdiğin ve vermediğin şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Allah'ım! bize imanı sevdir ve kalbimizi onunla süsle, küfür, günah ve isyandan tiksindir ve bizi doğru ile yanlışı birbirinden ayırt eden kullarından eyle. Allah'ım! Bizim canımızı Müslüman olarak al, Müslüman olarak dirilt, şeref ve haysiyetimizi yitirmeden, fitnelere maruz kalmadan salih kulların arasına kat. Allah'ım! Sen’in Peygamberlerini yalanlayan, insanları Sen’in yolundan alıkoyan kâfirler gürûhunu kahreyle! Onların üzerine musibetini ve azabını indir. Allah'ım! Kendilerine kitap verilen kâfirleri de kahreyle. Ey hak ve gerçek olan İlâh!"
Fezârî bir defasında (bu rivayeti) "... İbn Rifâa ez-Zürakî, ona da babası" senediyle rivayet etmiştir. Fezârî dışındakiler ise (İbn Rifâa ez-Zürakî yerine) Ubeyd b. Rifâa ez-Zürakî adını zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah ez-Zurakî 15573, 5/337
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Dua, savaşa başlamadan
Hz. Peygamber, duaları
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الْمُثَنَّى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا غَزَا قَالَ
"اللَّهُمَّ أَنْتَ عَضُدِى وَنَصِيرِى بِكَ أَحُولُ وَبِكَ أَصُولُ وَبِكَ أُقَاتِلُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15963, D002632
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ أَخْبَرَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الْمُثَنَّى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا غَزَا قَالَ
"اللَّهُمَّ أَنْتَ عَضُدِى وَنَصِيرِى بِكَ أَحُولُ وَبِكَ أَصُولُ وَبِكَ أُقَاتِلُ."
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona ona babası (Ali b. Nasr), ona Müsenna b. Said, ona Katade, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) gazâ ettiğinde "Allah'ım! Destekçim ve yardımcım sensin. Senin ile düşmanlarımın tuzaklarından kurtulur, seni ile düşman üzerine atılır ve senin ile savaşırım!" diye dua ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 99, /607
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Müsenna b. Said ed-Dubaî (Müsenna b. Said)
4. Ebu Hasan Ali b. Nasr el-Huddanî (Ali b. Nasr b. Ali b. Suhban b. Ebu Cehdami)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Dua, savaşa başlamadan
Hz. Peygamber, duaları
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
عبد الرزاق عن ابن عيينة عن ابن جدعان عن ابن المسيب قال : قال عبد الله بن جحش يوم أحد : اللهم أقسم عليك أن ألقى العدو ، فإذا لقيت العدو يقتلوني ، ثم يبقروا بطني ، ثم يمثلوا بي ، فإذا لقيتك سألتني ، قلت : فيم هذا ؟ قال : فلقي العدو ، فقتل ، وفعل به ذلك ، فقال ابن المسيب : فإني لأرجو الله أن يبر آخر قسمه ، كما أبر أوله .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
80107, MA009552
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن عيينة عن ابن جدعان عن ابن المسيب قال : قال عبد الله بن جحش يوم أحد : اللهم أقسم عليك أن ألقى العدو ، فإذا لقيت العدو يقتلوني ، ثم يبقروا بطني ، ثم يمثلوا بي ، فإذا لقيتك سألتني ، قلت : فيم هذا ؟ قال : فلقي العدو ، فقتل ، وفعل به ذلك ، فقال ابن المسيب : فإني لأرجو الله أن يبر آخر قسمه ، كما أبر أوله .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cihâd 9552, 5/262
Senetler:
()
Konular:
Dua, savaşa başlamadan
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi