295 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Ğays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Yetim malı yemek. Faiz yemek. Savaştan kaçmak. İffetli ve Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Bana Mâlik, ona İsmail b. Ebu Hakîm, ona da Ömer b. Abdülaziz şöyle demiştir: Halk arasında söylenen sözlerden biri de şudur: "Allah Teâlâ, özel bir grubun (hâssanın) günahı sebebiyle, genel topluluğa (avamı) azap etmez, ancak çirkin işler (münker) açıkça işlendiğinde, hepsi birlikte cezayı hak eder.”
Bize Yezîd, ona Sadaka b. Musa, ona Ebu İmrân el-Cevnî, ona Yezîd b. Bâbanûs, ona da Âişe’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah katında üç çeşit defter (günah sicili) vardır: Allah’ın hiç önemsemediği defter, Allah’ın hiçbir şeyini bırakmayacağı defter ve Allah’ın asla bağışlamayacağı defter. Allah’ın asla bağışlamayacağı defter, Allah’a ortak koşmaktır. Allah Teâlâ 'Şüphesiz ki kim Allah’a ortak koşarsa, Allah ona cenneti haram kılmıştır' [Mâide, 5/72] buyurmaktadır. Allah’ın önemsemediği defter, kişin terk ettiği bir günlük orucu, ya da terk ettiği bir vakit namaz gibi kulun kendi nefsi aleyhine işlediği, kul ile Rabbi arasındaki zulümdür. Allah Teâlâ dilerse bunu bağışlar ve affeder. Allah’ın hiçbir şeyini bırakmayacağı defter ise, kulların birbirlerine yaptıkları zulümdür. Bu konuda mutlaka kısas uygulanacaktır."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam, 'Semiallâhu limen hamideh' dediği zaman, sizler 'Allâhümme Rabbena leke'l-hamd' deyiniz. Kimin sözü meleklerin sözüne denk gelirse, geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İmam 'Semiallahü limen hamideh' dediği zaman, siz de 'Allahümme Rabbena lekel-hamd' deyiniz. Kimin sözü meleklerin sözüne denk gelirse, geçmiş günahları affolunur."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Ğays, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Büyük günahlardan olan Allah'a şirk koşmak ve sinirden kaçının."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr b. Zeyd el-Medenî, ona Ebu Gays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Faiz yemek. Yetim malı yemek. Savaştan kaçmak. İffetli ve Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim el-Kuraşî, ona Muaz b. Abdurrahman, ona da İbn Eban şöyle demiştir: "Osman (b. Affan) koltuğunda oturuyorken ona abdest suyunu getirdim. Kendisi güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) benim oturduğum yerde oturup güzelce abdest alırken gördüm. Hz. Peygamber (sav) sonra 'Kim benim aldığım gibi abdest alır, sonra da mescide gelip iki rekat namaz kılar, sonra da (mescidde) oturursa işlemiş olduğu günahları bağışlanır' buyurdu. Osman der ki: Hz. Peygamber (sav) sonra 'Aldanmayın' buyurdu."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Gays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Faiz yemek. Yetim malı yemek. Savaştan kaçmak. İffetli ve Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Seleme, ona Ebu Abdüsselam Zübeyir, ona Eyyüb b. Abdullah b. Mikrez el-Fihrî, ona da Vâbisa b. Ma'bed el-Esedî şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Vâbisa'ya 'İyiliğin ve kötülüğün ne olduğunu sormaya mı geldin?' diye sordu. Vâbisa der ki: Ben de 'Evet' dedim. Hz. Peygamber (sav), parmaklarını birleştirip Vâbisa'nın göğsüne vurarak üç defa, 'Kendine danış, kalbine danış ey Vâbisa! İyilik, gönle huzur veren ve kalbi rahatlatan şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verip onaylasalar bile, vicdanını rahatsız eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir' buyurdu."